Yılanın başı küçükken ezilmeli
* Daha küçükken tehlikeli olacağı, zarar vereceği anlaşılan bir şeyin, düşmanın veya bir durumun önüne hemen geçilmeli; büyümesine izin verilmeden ortadan kaldırılmalıdır.
* Büyüyeceği belli olan her tehlike, daha başta önlenmeli; düşman güçlenip büyük zararverecek duruma gelmeden ezilmelidir.
* Büyüyeceği önceden belli olan bir tehlike, daha başta önlenmelidir. Düşman, güçlenip büyük zarar verecek duruma gelmeden etkisiz hale getirilmeli, başı ezilmelidir. Büyük zararlara yol açabilecek tehlikeleri önceden sezip gerekli önlemleri almalı, söz konusu tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalışmalıyız. Düşmanın güçlenerek büyük felaketler yaratabilecek duruma gelmesi önlenmelidir.
* İleride başa bela olabilecek bir olay daha yolun başında önlenmelidir.
* Bir kişi veya düşman, büyüyerek güçlenip büyük zarar verecek duruma gelmeden ezilmeli, zararsız hale getirilmelidir.
* Büyüyeceği belli olan bir tehlikeyi başlangıçta önlemeye çalışmalıyız. İnsanın karşılaştığı kötü bir durumda, genellikle kendi hatası temel etken olur. Yapacağı işleri tasarlarken çıkabilecek olumsuzlukları küçük büyük diye yorumlaması, büyüklere gerekli önlemleri alıp, küçükleri ihmal etmesi, ummadığı büyüklükte tehlikelere uğramasına neden olur. Çünkü başlangıçta küçük diye önemsenmeyen olumsuzluk, zamanla büyüyüp önüne geçilemez bir hal alabilir. Eğitimde de bu sözün büyük değeri vardır. Çocukken kötü bir davranışını gördüğümüz kişileri, küçüktür diye cezasız bırakırsak, büyüdüğünde de aynı suçun daha büyüğünü yapacağı için, toplumun uğrayacağı zarar oldukça büyük olacaktır. Bu yüzden bütün toplumlar çocukların eğitimine en büyük ağırlığı vermektedirler.
Yılana yumuşak diye el sunma
* Hiçbir şeyin dış görünüşüne bakarak bir eylemde bulunmamalı kişi. Kolay görünen iş çok zor, yumuşak huylu bir kimse çok sert, zararsız gibi görünen bir durum çok tehlikeli olabilir ve zarar görebilir insan.
* İnsan, yumuşak huylu görünen herkese aldanmamalı, “bu adam halim selimdir, ondan bana zarar gelmez” diye düşünmemelidir. Bundan dolayı zararsız sanılan herşeye yanaşılmamalı; tehlikeli bir durumla karşılaşılabileceği düşünülmelidir.
* Kişi, yumuşak huylu görünen herkese aldanmamalı; zararsız sanılan her şeye yanaşmamalı;tehlikeli bir durumla karşılaşabileceğini düşünmelidir.
Uyuyan yılanın kuyruğuna basma
* Kimseye zararı dokunmayan kimseleri kızdırmak, başkalarının zarar görmesine yol açabilir.
* Kötülük yapabilecek olmasına rağmen kimseye kötülük yapacak durumda olmayan birini öfkelendirip, saldırganlaştırmak.
* İlişmezseniz size zararı dokunmayacak olan kimseyi saldırgan duruma getirecek davranışlarda ve sataşmalarda bulunulmamalıdır.
Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır
* Sert ve kırıcı olmayan, yumuşak, hoşa giden, gönül alıcı, okşayıcı, etkileyici, inandırıcı ve yerinde söylenmiş söz insanın hoşuna gider; bu söz en azgın kişinin bile inadını kırar, onu yumuşatır ve yola getirir.
* İnsanı hem olumlu hemde olumsuz yönde en çok etkileyen sözdür. Acı ve kırıcı söz kalp incitir, dostu düşman yaparken; tatlı ve gönül okşayıcı bir söz en zararlı kimseyi bile bizim lehimize çevirir, dostumuz yapar. Sözün etkisi hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Talihsiz hacıyı deve üstünde yılan sokar
* Düşündüğünü uygulaması nasip olmayacak kişinin karşısına, hatıra hayale gelmeyen engeller çıkar.
* Ülküsünü gerçekleştirmesi mukadder olmayan kişinin karşısına, hatır ve hayale gelmeyen veyenilemeyen engeller çıkar.
Sevda geçer yalan olur sonra sokar yılan olur
* Tutku hâlini almış aşırı sevgi, başlangıçta sevenleri birbirine bağlayan güçlü bir bağdır. Karşılıklı sevgi bittiği anda bu bağ kopar; tutkuya dönüşmüş olan sevgi de kısa zaman sonra yerini karşıtı olan nefrete bırakır, taraflara büyük zarar verici odak hâline gelir.
* Sevda ateşi sevgilileri önce kaynaştırır; bir süre sonra söner. Öyle ki başta en büyük mutlulukkaynağı sayılırken, sonra en büyük rahatsızlık etkeni olur.
Her deliğe elini sokma ya yılan çıkar ya çıyan
* Hiç kimse içyüzünü iyi bilmediği, yeterince incelemediği, hakkında bilgi sahibi olmadığı, denemediği bir işi yapmaya kalkışmamalıdır. Yoksa kendini tehlikeye, altından kalkamayacağı zararlı sonuçlara atmış olabilir.
* Sonunu düşünmeden, zarar görme ihtimali bulunan davranışlarda bulunmamalıyız. Bu olaylar başımıza kötü felaketler gelmesine sebep olabilir. Bu gibi tehlikeli olayların sonunu göremediğimiz de aktif olarak faaliyette bulunmamalıyız ve kötü sonuçları yaşamamalıyız.
Denize düşen yılana sarılır
* Son derece tehlikeli bir durumla karşı karşıya gelen, çaresiz kalan, kurtuluş için bir çıkar yol bulamayan kişi, bu kötü durumdan kurtulmak için her türlü yola başvurur. Öyle ki, en tehlikeli şeylere bile sarılmaya çalışır, onlardan yardım bekler. Çünkü hiçbir tutar seçeneği kalmamıştır.
* Güç durum düşenlerin bundan kurtulmak için her türlü çareye başvurmaları olağandır. insanın güç duruma düşmesi istenmeyen bir sonuçtur. Ancak bazen öyle durumlar olur ki olaylar kişinin isteği dışında gelişir, insanı güç durumlarda bırakır. Kişi hazırlıksız olduğu için de ne yapacağını bilemez. Tek düşüncesi bu karşılaştığı zor durumdan kurtulmak olur. Böyle anlarda gerçek çözüm yollarıyla birlikte gerçek olmayan yolları da düşünür. Gerçek çözüm yollarından gitmesi için karşısında engeller görünce, ister istemez, zamanında uygun görmediği, belki de tehlikeli gördüğü yollara bile başvurmaktan kaçınmaz.
* İnsan çaresizlik denizine düşmeye görsün: Böyle bir durumda varlığı beş para etmez kimselerden bile medet umar. Çok büyük bir tehlike içinde bulunan kimse, kendisine yardım etme imkanı bulunmayan, dahası tehlikeli olan şeylerden bile yardım umar.
Bana dokunmayan yılan bin yaşasın
Bazı bencil, çıkarcı kimseler vardır ki, onlar, sırf kendilerine zarar vermiyor diye kötülük yapan kimselere engel olmazlar. Onların başkalarına kötülük yapmalarına, bu kötülüklerinin bütün bir toplumu zarara uğratmalarına ses dahi çıkarmazlar; onlara dokunmamaya çalışırlar. Oysa bu tavır son derece yanlıştır. Yalnız kendimizi değil, toplumun diğer bireylerini de düşünmek zorundayız. Bana ne demek, nemelâzımcı olmak toplumun dirlik ve düzenliğini temelden bozacak bir harekete yol açar.
Acı söz insanı dininden tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır
* Onur kırıcı, sert, kötü sözler insanı öfkelendirir; sabrını taşırır, çileden çıkarır, hoş olmayan davranışlara sürükler. Bunun aksine yumuşak, tatlı, hoş sözler de öfkeli, geçimsiz, saldırgan insanları yatıştırabilir; zarar vermelerinin önüne geçip onları doğru yola sokabilir.
* Her şey güzel söz ile olur, acı söz ile hiçbir sonuç elde edilmez.
El eliyle yılan tut, onu da yalan tut
* İnsan önemli işlerini kendisi görmelidir. Başkalarına yaptırılan iş istenildiği gibi sonuç vermez.
* Bir kişi, başkasına yaptıracağı işin tehlikeli olmasına ve zorluğuna bakmadan sonuç almak ister.
Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter
* Başkalarına kötülük etmek isteyenler karşılarında hep hoşlanmadıkları şeyleri bulurlar.
* Kötü olan, kötülük yapmak isteyen kişi, karşısında hep hoşlanmadığı şeyleri bulur.
* Bazı insanların başına sevmediği işler gelir, sevmediği kişiler karşısına çıkar, istemediği şeyler gerçekleşir.
El eliyle yılan tutan, yarısını yalan tutar
İnsan önemli işlerini kendisi görmelidir. Başkalarına yaptırılan iş istenildiği gibi sonuç vermez.
El eliyle yılan tutulur
İnsan kendi işini kendisi görmelidir. Başkalarına yaptırılan iş istenildiği gibi olmaz.
Her taşın altına elini sokma, ya yılan çıkar, ya çıyan
Sonunu düşünmeden sana zararı dokunma olasılığı bulunan davranışlarda bulunma.
Su içene yılan bile dokunmaz
Düşman bile olsa, su içen kimseye dokunulmamalıdır. Az bir su bile kişinin boğulup hayatını kaybetmesine yol açabilir.
Talihsiz hacıyı Araf’ta yılan sokar
Amacını gerçekleştirmesi mümkün olmayan kişinin karşısına, hatır ve hayale gelmeyen ve yenilemeyen engeller çıkar.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
Gönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.
Yılan sokan uyumuş, aç kalan uyumamış
* Yoksulluk, açlık acıların en dayanılmazıdır.
* Aç kalan kişi, yılanın soktuğu kişiden daha çok acı çeker, karnı doymadıkça da bu sıkıntısı bitmez.