Ofset basım günümüzde en çok kullanılan basım yöntemidir. Bu yöntemde yazı ve resimlerin kalıptan kâğıda aktarılması, su ile yağın birbirine karışmaması ilkesine dayanır. Eskiden litografi olarak bilinen bu yöntemi bir Çek, Aloys Senefelder buldu. Senefelder, 1798’lerde basım için, üzerinde görüntünün yağlı bir maddeyle işlenmiş bulunduğu bir taş kalıp kullandı. Günümüzde ofset basımda, genellikle alüminyumdan yapılmış metal levhalar olan kalıplar kullanılır. Işığa duyarlı kimyasal bir maddeyle kaplı olan bu alüminyum levhalar, vakumlu bir kontakt kopya cihazına, basılacak sayfaların filmleriyle üst üste konur ve kuvvetli bir ışık kaynağının yardımıyla film üzerindeki görüntüler levha yüzeyine aktarılır. Levha banyo (developman) edildiğinde, üzerindeki ışığa duyarlı kimyasal kaplama yalnızca baskıda mürekkep alması istenen alanlarda kalır. Pozitif-ofset kalıbı denen bu yer yer kaplamalı alüminyum levhada, kaplamanın olduğu alanlar su tutmaz.
Ofset baskı makinesinin ana parçaları şunlardır; Üzerine kalıbın takıldığı silindir (kalıp kazanı); bu silindirin yüzeyini önce ıslatan sonra mürekkepleyen bir merdane düzeneği; kalıp silindirindeki mürekkebi kendi üzerine alarak kâğıda aktaran kauçuk silindir (kauçuk kazanı); mürekkebin kâğıda aktarılmasını sağlayan yani baskıyı yapan ve baskı anında kâğıdın kauçuk silindir ile kendi arasından geçtiği baskı silindiririden (baskı kazanı) oluşur.
Kalıbın çevresine takıldığı silindir dönünce, kalıp önce su merdaneleri ile temasa gelir ve kalıp üzerindeki kaplamasız alanlar ıslanır. Kalıbın kaplamalı alanları yani filmde görüntü olan alanlar su tutmadığı için ıslanmaz. Dönen silindirin yüzeyi daha sonra mürekkep merdaneleriyle temasa gelir ve yağlı bir yapıdaki mürekkep, kalıbın su almamış kaplamalı kuru bölümlerine sürülür. Kalıp silindirine değerek dönen kauçuk silindir, kalıp silindirinin üzerindeki mürekkepli görüntüyü, silindirin kauçuk kaplamasının üzerine alır, buradan da, bu silindirin üzerinde döndüğü baskı silindiri ile her ikisinin arasından geçen kâğıda görüntü çıkarılmış olur.
Basımda kullandığı kâğıda göre, iki tür ofset basım makinesi vardır: Düz ofsette kâğıt tabakalar halinde; rotatif-ofset türünde ise büyük bobinler halinde makineye verilir. Kâğıdın tabakalar halinde baskıya verildiği makineler çok değişik boyutlarda olabilir. Büyük basım makineleri bir defada, bir kitabın 32 sayfasını kâğıdın bir yüzüne basabilir; aynı tabakanın ikinci geçişinde de, kâğıdın öteki yüzüne kitabın 32 sayfası daha basılır ve böylece 64 kitap sayfası bir tabaka kâğıdın makineden iki geçişinde basılmış olur. Basılan kâğıt kırma makinesi adında başka bir makine tarafından katlanarak forma haline getirilir. Bu formalar daha sonra bir araya toplanarak ciltlenir, kenarları kesilir ve kitap haline getirilir.
Kâğıdın makineye bobinler halinde verildiği rotatif makineler, tabaka halinde kâğıt kullanan makinelere göre çok daha hızlı çalışır ve kâğıdın her iki yüzünü aynı anda basar. Basılan kâğıt bir kurutucudan geçtikten sonra kâğıdın kesilip katlandığı kırma birimine girer. Burada formalar ciltlenmeye hazır hale gelir. Günümüzde gazetelerin çoğu, web-ofset denen, bobin kâğıda ofset basım yapan bu türden rotatif-ofset makinelerde basılır.