Medet arapça bir kelime olup; İmdat, yardım, yardım et, nusret, kurtar anlamlarına gelir.
Medet kelimesi ile ilgili örnek cümleler
Bekleyiniz ha başlıyor ha başlayacak, habire medet efendim… (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
♦ ♦ ♦
İslâm kuvvet bulup îman ve tevhid kalplere iyice yerleştikten sonra, artık mezarlara tapınma, onlardan bir medet umma ve onlara kudsiyet atfetme endişesine mahal kalmadığı için, Efendimiz (s.a.v) kabir ziyaretlerine izin vermiş ve hattâ bunu teşvik etmiştir.
♦ ♦ ♦
Emin ol ki dağınık ve kasvetli bir cemiyet içinde aşktan bile medet ummayız. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
♦ ♦ ♦
Kabir ziyaretinde bâzı yanlış tavırlardan da titizlikle sakınmak gerekir: Meselâ kabirlerin başında mum yakmak, çaput bağlamak ve doğrudan doğruya o kabirde yatan zâttan medet ummak gibi…
♦ ♦ ♦
Medete başladım mi kadehler kırılıyor, paralar serpiliyor. (S. M. Alus)
♦ ♦ ♦
Cenâb-ı Hakk’ın en çok gazabını çeken husus da, Yüce Zât’ına kulluk için yarattığı insanın, insan için yarattığı fânî varlıklara gönlünü kaptırarak kendisinden yüz çevirmesidir. İnsanın Yaratıcı ‘sını, gerçek sahibini ve Rezzâk’ını unutup başka kapılardan medet ummasından daha büyük bir nankörlük olamaz!..
♦ ♦ ♦
Biz müminler mededi yani yardımı Allah’tan dileriz, Kullardan medet umulmaz.
♦ ♦ ♦
Hükûmetten medet umar, ona sığınır bir adam ümîdiyle, o telâşla koşmaya başladım (Refik H. Karay).
♦ ♦ ♦
Olmuyor seni düşünmemek Tanrım / Senden medet ummamak (Câhit S. Tarancı).
♦ ♦ ♦
Bırakmam, tutmuşum artık arkandan / Medet ey dervişim, Yûnus’um medet (Necip F. Kısakürek).