Z harfiyle başlayan bitkiler şunlardır;
– Zakkum
– Zambak
– Zerdeçal
– Zahter
– Zulumba
– Zerdali
– Zeytin
– Zencefil
Zakkum
Zakkum, Apocynaceae familyasından Haziran-Eylül ayları arasında beyaz, pembe, kırmızı, sarı ve krem renklerde çiçekler açan 2–5 m yüksekliğinde zehirli bir bitki türü. Dere yataklarında ve su kenarlarında yetişir. Susuzluğa en dayanıklı bitkilerdendir ve kışın yapraklarını dökmez.
Zambak
Zambak, zambakgiller familyasının Lilium cinsinden genellikle soğan ile üreyen mevsimlik çiçekli bitkilerin adıdır. Zambakgiller familyasında bu cinse ait 110 civarında bitki türü vardır. Genellikle bahçe ve süs bitkisi olarak kullanılır, bazı soğanlı türleri de insanlar tarafından yenilebilir.
Zerdeçal
Zerdeçal, zencefilgiller familyasından sarı çiçekli, büyük yapraklı, çok yıllık otsu bir bitki cinsidir. Hint safranı olarak da bilinir. Anavatanı Güney Asya’dır. Diğer isimleri zerdeçöp, safran kökü, sarıboya, zerdeçav, hint safranıdır.
Zahter
Latince adı “Thymbra Spicata’ olan Zahter, ballıbabagiller familyasındandır. Anavatanı Doğu Akdeniz ve Karadeniz’dir. Ülkemizde hemen hemen her yerde yetişmekle birlikte Gaziantep ve Antakya yöresinin Zahter’i meşhurdur. Kekiğe benzerliğiyle tanınır. Keskin kokusu ve hafif acımsı bir tadı vardır. Temmuz ve Ağustos aylarında pembe renkli çiçekler açan çalı görünümünde bir bitkidir.
Zulumba
Zulumba Latince ismi Zedoariae Rhizoma’dır. Zencefilgiller familyasındandır. Halk arasında bilinen diğer adları Cedvar, Zidvar, Zulumbat Kökü ve Zalumba’dır. Boyu yaklaşık olarak 1,5-2 metreye kadar uzamakta ve kök, yaprak ve çiçek kısmından oluşmaktadır. Çiçeklerinin rengi pembedir. Hindistan ve Çin de yetiştirilmektedir.
Zerdali
Zerdali ya da yabani kayısı, Akdeniz havzasında yetişen, gülgiller familyasından bir kayısı türüdür. Meyveleri kaysıya göre daha küçüktür ve çekirdekleri acıdır. Zerdali, Orta Anadolu’nun bazı yörelerinde kayısı meyvesinin tüm çeşitlerinin ismi olarak kullanılır.
Zeytin
Zeytin, zeytingiller familyasından meyvesi yenen Akdeniz iklimine özgü bir ağaç türüdür.
Zeytin, boylu bir çalı veya 10 metreye kadar boylanabilen, sık dallı, yayvan tepeli, herdem yeşil yapraklı bir ağaçtır. Geniş, kıvrımlı, yamru yumru bir gövdesi vardır. Ağaç yaşlandıkça, düzgün gri renkli gövde kabuğu giderek çatlar. Ağacın tacı (tepesi), yaklaşık olarak artan boy kadar her sene genişler. Uzun ömürlü bir ağaçdır, yaklaşık 2000 yıl kadar yaşayabilir. Verimli topraklarda taç açık ve asimetrik, verimsiz topraklarda ise daha yoğun ve yuvarlaktır. Sürgünleri gri renkli, dikensiz ve hemen hemen üç köşelidir.
Mızraksı, çok kısa saplı, deri gibi sert yaprakları sürgünlere karşılıklı çiftler halinde dizilmiştir. Yaprakları basit, tam kenarlı ve kenarlar alt yüze doğru hafif kıvrıktır. Yaprağın boyu 20–86 mm, genişliği de 5–17 mm”dir. Yaprakların ucunda sivri bir çıkıntı bulunur. Yaprağın üst yüzü koyu gri-yeşil ve tüysüz, alt yüzü mavimsi gümüşi renkte ve beyaz sık ipeksi tüylerle kaplıdır.
Baharın sonlarına doğru yaprakların koltuğunda seyrek salkımlar halinde açan, küçük beyazımsı-sarı renkli, kokulu çiçekleri vardır. Rüzgârların taşıdığı çiçek tozlarıyla döllenen çiçekler etli ve yağlı meyve verir. Meyve önce yeşil, olgunlaştıktan sonra da parlak siyah bir renk alır. Etli meyvenin içinde sert bir çekirdek vardır. Meyvenin etli kısmından ve çekirdeğinden elde edilen “yağı” bakımından çok değerli bir ağaçtır. Aynı zamanda ağacının çok heybetli ve estetik bir görünümü vardır. Odunu çürümeye karşı son derece dayanıklıdır.
Zeytinin yaprağında tanen, uçucu yağlar, organik asitler ve rezin bulunur. Yapraklar ve gövde kabuğu % 5 çay (infüzyon) halinde iştah açıcı, idrar söktürücü ve ateş düşürücü olarak kullanılır. Şeker hastalığında kullanım alanı olduğu gibi, tansiyon düzenleyici olarak da bilinir. Dermokozmetik amaçlı kullanılmaktadır. Zeytinyağlı şampuanlar saç dökülmesini engeller, saçın çabuk uzamasını sağlar, lezyonlu saçlı deriyi onarmaya yardımcı olur ve kepek oluşumunu engeller. Zeytinyağlı sıvı sabun, duş jelleri, katı sabun, bebek şampuanları cildi olumsuz dış etkenlere karşı korurlar. Cildi güzelleştirip yaşlanmasını geçiktirerek ciltteki kırışıklık oluşumunu engeller. Zeytin dayanıklılığın sembolüdür. Doğal zeytinyağlı dermokozmetik ürünler cilldimizde kimyasal kalıntılar bırakmadığından dünyada kullanımları giderek artmaktadır. Yüzyıllardır Akdenizlilerin sağlık ve güzellik kaynağı olmuştur. Kutsal metinlerde de şifa kaynağı olduğu belirtilmiştir.
Zencefil
Zencefil, zencefilgiller familyasından bir metreye kadar boylanabilen, ince-uzun yapraklı, sarı-kırmızı renklerde çiçekler açan, kök yumruları baharat ve ilaç olarak kullanılan, çok yıllık bir bitkidir. Başta Çin olmak üzere, Hindistan, Endonezya, Vietnam, Japonya gibi tropik ya da yarı tropik iklimlerde yetişir. Dış görünüş olarak Yerelması ile aynıdır.
Genelde kök yumruları Baharat olarak dünyanın birçok mutfağında kullanılır. Güney Çin’den gelen Zencefil, önce Hindistan’a; ardından Güneydoğu Asya’ya, Batı Afrika’ya ve Karayipler’e yayılmıştır. Zencefil bitkisinin şekilsiz, parçalar halinde bulunan soyulmuş ya da soyulmamış haldeki kurutulmuş kökleri ya da bunların öğütülmüş hali kullanılan kısımdır. Çöreklere katılır. Ayrıca zencefilden gazoz, şarap, turşu ve reçel yapımında da yararlanılır.
Mutfakta çorbalara, patates, sosis, çeşitli dolmalar, ızgara etler, söğüş, pilav, her türlü beyaz peynire, çeşitli sebzelere, meyve salatasına, çeşitli pastalara, kurabiyelere ve keklere katılır.
Zencefil kökünün bileşiminde önemli etken maddeler var. Taze zencefil etken madde bakımından daha zengin; % 80 su, % 2 protein, % 1 yağ, % 12 nişasta, kalsiyum, fosfor, demir, B ve C vitamini içeriyor. Kuru zencefilde su oranı % 10’dur. Baharat olarak kullanılabilecek 1 çay kaşığı zencefilde besin içeriği mangan hariç ihmal edilebilecek düzeydedir. Bu miktarda zencefil günlük mangan gereksiminin %79’unu karşılar.