Hadis, Peygamber Efendimizin söz ve fiilleridir. Diğer bir değişle Hadis, Hz. Muhammed’in değişik olaylar ve problemler karşısında inananları aydınlatmak, Kuran’ın bazı ayetlerini daha açık bir dille ifade etmek için söylediği sözler bütünüdür. Hadis denildiğinde genellikle sevgili Peygamberimizin mübarek sözleri ve işleri anlaşılır. Buna sünnet de denilmektedir.
Peygamberimizin sahabeleri ondan duyduklarını ezberleyerek, başkalarına nakletmişler, onun çeşitli olaylardaki hal ve hareketlerini öğrenip, başkalarına öğretmişlerdir. Böylece hadisler kaybolmaktan kurtulmuş, Peygamberimizin sünneti apaçık ortaya çıkmıştır.
Hadisler, ayet değildir. Çünkü ayet yüce Allah’ın sözüdür. Hadis ise Peygamberimize aittir. Kudsi hadis denildiği zaman da manası Allah’a sözü Peygamberimize ait hadis anlaşılır.
Hadisler ilk devirlerden beri yazılarak, ayrı bir ilim olarak korunmuştur. Hadis ilmiyle uğraşanlara Muhaddis denilir.
Peygamberimize ait olmadığı halde ona maledilen ve kitaplara geçen bazı sözlere uydurma yani (mevzu hadis) denilir. Bunlar hiç bir zaman geçerli olmaz. Mevzu hadislerle amel etmek caiz değildir. Bunları uyduranlar en büyük yalancılardır.
İslâm alimleri hadis konusunda çok titiz davranmış ve çok kıymetli kitaplar yazmışlardır.