Habil ile Kabil, İlk insan ve ilk Peygamber olan Hz. Adem’in oğullarıdır. Aynı batında doğmuş ikiz kardeşlerdir. Büyüyüp genç adam olduklarında Kabil kardeşinin evleneceği kıza talip olmuş, Hz. Adem bunun asla caiz olmadığını söyleyerek, birer kurban kesmelerini ve Allah’ın kimin kurbanını kabul edeceğini görmelerini istemiştir.
Neticede yüce Allah Habil’in kurbanını kabul etmiş, Kabil de kıskançlık yüzünden kardeşini Öldürmeyi düşünmüştür. Kur’an-ı Kerim’de bu hadise şöyle anlatılmaktadır:
“(Habibim) Kureyş Müşriklerine Adem’in iki oğlunun kıssasını iyice anlat. Hani onlar birer kurban takdim etmişlerdi de birisinin (Habil’in) kurbanı kabul olunup, öbürünün (Kabil’in) kurbanı olunmamıştı. Kurbanı kabul olunmayan (haset ederek, kardeşine):
— Ben de seni muhakkak öldürürüm demişti, öbürü:
— Hayır, dedi. Allah ancak kendisinden korkanların kurbanını kabul eder. Eğer sen beni öldürmek niyetiyle elini uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi uzatmam. Çünkü ben âlemin Rabbı olan Allah’dan korkarım” (Maide:27).
Aralarında böyle bir konuşmalar geçmiş ve Kabil kendisini öldürmüştür. Sonra pişmanlık duymuş, dünya ve ahiret hayatında hüsrana uğrayanlardan olmuştur. Kardeşini gömmek için bir karga ona örnek olunca:
Eyvahlar olsun!.. Şu karga kadar olamadım. Kardeşimin cesedini gizleyemedim demiştir.
Hz. Adem Habil’in öldürüldüğünü duyunca çok üzülmüş, Kabil’e beddua etmiştir. Kabil de babasından korkup Yemen diyarına kaçarak orada âteşe, toprağa puta tapmaya, Allah’a isyan etmeye başlamıştır.
Kabil yeryüzünde ilk cinayeti işleyen kişi olarak ebediyyen kötülükle anılır. Sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde: “Haksız yere öldürülen her insanın kanının günahından! Adem’in oğlu (Kabil hesabına) bir pay ayrılır. Çünkü bu cinayeti adet edenlerin önderi odur” buyurmuşlardır.