İstanbul’da Eyüp semtinde bulunan Eyüp Sultan Camii ve Türbesi 670 yılında İstanbul’u kuşatmaya gelen Emevi orduları arasındaki, Peygamber sancaktan Hz. Ebu Eyyübil Ensari’nin hatırasına yaptırılmıştır. Fatih Sultan Mehmed’in emriyle 1458 yılında inşa ettirilen cami, İstanbul’da yaptırılan ilk cami olması dolayisıyla önemlidir. Yurdumuzda en çok ziyaret edilen yerler arasındadır. 1766 yılındaki İstanbul depremi sırasında yıkılmış daha sonra III. Selim tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Cami dikdörtgen biçimindedir. İki fil ayağı ve altı sütun üzerinde duran zarif kubbesi ile dikkatleri çeker. Ana kubbeyi 8 yarım kubbe çevrelemektedir. İki minaresi yapılmış olup duvarları nefis çinilerle süslenmiştir. Eyüp Sultan hazretlerinin türbesi de caminin hemen karşısındadır. Türbenin kapısı ile caminin kapısı aynı avluya bakmaktadır.
OsmanlIlar zamanında padişahların kılıç kuşanma merasimi bu türbede yapılırdı. Bugün de hergün yüzlerce, binlerce insanın ziyaret ettiği türbe, etrafındaki yaşlı çınar, selvi ağaçlarıyla ve ecdadımızın mezarlarıyla gezenleri manevi bir iklime çekip götürür.
Harita Üzerinde Eyüp Sultan Camisi ve Türbesi
Eyüp Sultan türbesi nerede
İstanbul’un en önemli manevi misafiri Halid bin Zeyd Ebu Eyyub El-Ensari (Eyüp Sultan) türbesi, İstanbul Eyüp ilçesinde bulunan cami ve türbeye ulaşım oldukça kolaydır. Metrobüs hattıyla, Edirne Kapıya gelinmesi ve daha sonra Eyüp yönüne giden otobüse binilmelidir. Eyüp durağında indiğinizde, Haliç kıyısı tarafında Cami ve türbeyi görebilirsiniz. Anadolu yakasından gelecek kişiler, Eminönü son duraktan kalkan Eyüp seferli otobüslere binebilirler.
Ebu Eyyub El Ensari (Eyüp Sultan) kimdir
Eyyub el Ensari (Eyüp Sultan), ilk müslüman olan Medinelilerdendir. Annesi cihetiyle Peygamberimiz akrabalarındandır. Ebu Eyyub Halid b. Zeyd b. Küleyb el-Ensari, Hicret sırasında Hz. Peygamber (asv)’ı Medine’de evine misafir eden ve Türkiye’de ‘Eyüp Sultan’ unvanıyla anılan sahabidir.
Hazrec kabilesinin Neccâroğulları kolundandır. Hicretten iki yıl kadar önce hanımı Ümmü Eyyûb ile birlikte Müslüman oldu ve ensardan İslâmiyet’i ilk kabul edenler arasında yer aldı.
Resulullah Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicret edince Medinelilerin hepsi O’nu kendi evlerinde misafer etmek istemişler, Peygamberimiz hiç kimseyi kırmamak için devesi hangi evin önünde durursa orada misafir olacağını bildirmişti. Deve, Ebû Eyyûb el Ensarî’nin evi önünde durdu. Peygamberimiz bir ay kadar bu büyük sahabinin evinde misafir oldu.
Ebû Eyyûb el Ensarî, Bedir harbi dahil bütün savaşlara iştirak etmiş, fedakârlık ve kahramanlık göstermiştir.
Daha sonra Hz. Muaviye zamanında Konstantiniyye (İstanbulinin fethi için ordu hazırlanmış, Hz. Muaviye’nin oğlu Yezid komutasında, hicri 50 veya 52 tarihinde Bizans üzerine giden ordu içinde bulunmuştur. Ebû Eyyûb el Ensarî İstanbul önlerinde hastalanmış ve vefat etmiştir. Vasiyeti üzerine surların önüne bugünkü Eyüp Türbesi’nin bulunduğu yere defnedilmiştir. Vefat ederken komutan kendisine bir isteği olup, olmadığını sorunca Ebû Eyyub el Ensarî:
… Sizin dünyanızın bana hiç lüzumu yok. Lâkin beni elinden geldiği kadar düşman diyarı içinde ileriye doğru götürüp defnet. Zira Resulallah (s.a.v)’den işittim. Konstantiniyye surunun dibinde salih bir kimse defnolunacaktır. buyurdu. Umarım ki, o salih kimse ben olayım. demiştir.