Miraç Kandili nedir ne anlama gelir ve neler yapılır? İşte Miraç Kandili anlamı, mesajları, duası, neler yapılır hakkında tüm detaylar.
İslam dininde, müslüman alemi için Recep ayının ikinci ve önemli bir gecesi de 27. gecesidir. Yani Recep ayının 27. gecesi miraç kandilidir. Miraç Kandili 2024 yılında ise, 6 Şubat Salı akşamını 7 Şubat Çarşamba gününe bağlayan geceye denk geliyor.
Bundan 14 asır önce Receb ayının yine böyle bir 27. gecesinde emsali görülmemiş bir olay yaşandı. Dünyada iken insanlık aleminden birine göklerin kapılan açıldı. O zat, en büyük ve son peygamber Hz. Muhammed’di (s.a.v). Hz. Peygamberdin yaşadığı bu olay, Onun mucizelerinden biri olan İsra ve Miraç Mucizesi idi.
En Güzel Miraç Kandili Mesajları Sayfası İçin Tıklayın!
İsra, gece yürüyüşü; Miraç ise, göklere yükseliş anlamına gelmektedir.
Peygamberimizin Mekke’deki Mescid-i Haram’dan alınıp, Kudüs’deki Mescid-i Aksa’ya götürülmesine İSRA, oradan da Adeta manevi bir asansörle göklere çıkarılmasına da MİRAC denilir.
Miraç Gecesi, Hicretten bir buçuk yıl önce Recep ayının yirmi yedinci gecesinde yaşanan ve Kur’an’da, adı geçmediği halde kendisinden bahsedilen mübarek bir gecedir. Bu geceden ve peygamberimizin bu gecede gördüklerinden belli başlı iki sûrede kısa bilgiler verilmektedir. Bu iki sûreden biri, İsra diğeri de Necm sûresidir. İsra suresinde:
“Her türlü noksanlıktan uzak olan Allah’ın şanı ne yücedir!. Ki o Allah bir gece kulu (Hz. Muhammed Aleyhisselam’ı Mekke’deki) Mescid-i Haram’dan alıp o etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götürdü; Biz, bunu Ona ayetlerimizden bazılarını gösterelim diye yaptık. Hakikat, O Semi’dir = her şeyi işitir; Basîr’dir = her şeyi görür.”16 buyurulur.
Miraç Kandili Duası Yazılı ve Video İçin Tıklayın!
Necm sûresinde de: ‘(Cebrail) kendi suretine girip doğruldu. O, o zaman en yüksek ufukta idi. Sonra yaklaştı yaklaştı yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. Allah’ın kuluna vahy ettiği neyse onu vahy etti. Gözleriyle gördüğünü kalbi yalanlamadı. Onun gördükleri hakkında şimdi kendisiyle tartışacak mısınız? Andolsun onu Sidretü’l Münteha’nın yanında bir defa daha gördü. Ki Cennetü’l-Me’vâ onun yanındadır. Sidre’yi kaplayan kaplamıştı. (Peygamberdin) gözü kaymadı ve aşmadı. Andolsun O, Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.”17 buyurulmuştur.
Miraç gecesi, Peygamberimiz Mekke’de bulunduğu bir sırada uyku ile uyanıklık arası bir halde iken Cebrail (a.s.) gelmiş, Peygamberimizin kalbini açmış, zemzem ile yıkamış, beraberinde getirdiği altın bir tasın içindeki hikmet ve imanı Hz. Peygamberin kalbine boşaltmış, sonra da üzerini kapatmıştır.
Miraç Gecesi, Cennetten, kâinatın Efendisi sevgili Peygamberimize, katırdan küçük, merkepten büyük, şimşek gibi çakan, yıldırım gibi uçan, adımını gözün gördüğü en uzak noktaya atan bir ak Burak getirilmiş, Peygamberimiz ona bindirilmiş, Beytü’l-Makdis’e götürülmüş, Peygamberimiz, Burak’ı mescidin kapısına bağlamış, içeriye girmiş, orada hazır bulduğu bütün peygamberlere imam olup iki rek’at namaz kıldırmış, bütün peygamberlerin varisi kılınmış, çıkınca Cebrail, kendisine birisinde süt, birisinde şarap olmak üzere iki kadeh sunmuş, Peygamberimiz onlardan sütü tercih edince Cebrail:
“Hamd olsun o Allah’a ki seni doğal olana yönlendirdi. Şayet şarabı alsaydın ümmetin azardı ve sapardı!” demiştir.
Miraç Gecesi, Peygamberimiz, Mescid-i Aksâ’dan manevî bir asansörle yedi kat göklere çıkarılmış, birinci katta Adem, ikinci katta İsa ve Yahya, üçüncüde Yusuf, dördüncüde İdris, beşincide Harun, altıncıda Musa, yedincide İbrahim’le (aleyhimüsselam) karşılaşmış, hepsi ile ayrı ayn görüşmüş, merhabalaşmıştır.
Miraç Gecesi, Peygamberimiz, göğün birinci katında ziyaret ettiği insanlığın babası Adem’in (as) sağ ve solunda birtakım karaltılar görmüş; sağına bakınca güldüğüne soluna bakınca ağladığına şahid olmuş. Cebrail’e (as):
– “Bunlar niçin ağlar, niçin güler?” diye sormuş; Cebrail de (a.s.)’:
– “Bu karaltılar Âdem’in çocuklarının ruhlarıdır. Sağındakiler Cennetlik, solundakiler de cehennemliktir. Onun için sağına bakınca güler, soluna bakınca da ağlar” diye cevap vermiştir.
Miraç Gecesi, göğün yedinci katında Peygamberimiz, yerin Kabe’sini yapan Halil İbrahim’le (a.s.) karşılaşmış; O’nu, göğün Kabe’si olan Beyt-i Mâmûr’un kapısında, bir kürsü üzerinde otururken görmüş; Beyt-i Mâmûr’un bir nevî meleklerin mescidi olduğuna şahid olmuş; her gün oraya ibadet için 70 bin meleğin girdiğini görmüş, her girenin de kıyamete kadar oradan çıkmayacağını söylemiştir.
Miraç Gecesi, yedinci katta Peygamberimizin karşısına “Cennetü’l-Me’vâ’nın gövdesi olan Sidre-i Münteha” sahası açılmış; Efendimiz, olacak şeylerin kaderini yazan Kalemin cızırtılarını işitmiş, cennetten getirilen yeşil bir Refrefe bindirilmiş, Cebrail’i asıl suretinde, 600 kanadıyla birlikte görmüş, Cebrail’in:
– “İşte bu Sidre-i Müntehadır, ben buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım!” dediğini haber vermiştir.
Miraç Gecesi, Peygamberimiz, Cennetin inciden yapılmış köşklerini, misk kokulu topraklarını, çağıl çağıl akan sudan, sütten, şaraptan ve baldan ırmaklarını görmüş, ayrıca kendisine Cehennem (ve cehennemlikler) gösterilmiştir.
Miraç Gecesi, Peygamberimiz, Rabbine yükseltildiğinde bakırdan tırnakları olan ve onlarla yüzlerini ve göğüslerini kazıyan bir topluma rastlamış:
— Ey Cebrail bunlar kim? diye sormuş, Cebrail de: “Onlar insanların etini yiyen, arkasından çekiştirip gıybet eden ve insanların namus ve şerefiyle oynayanlardır.” şeklinde cevap vermiştir.
Nihayet yedinci kat göğe çıkmış, ufka bakmış, gök gürültüsü, şimşek ve kulakları patlatan sayhalar, çığlıklar işitmiş, dıştan bakınca içleri görünen ve içleri yılanlarla dolu bulunan evler gibi karınları olan bir topluma rastlamış:
— Bunlar kim ey Cibril? diye sormuş; Cebrail de:
— Bunlar, faiz yiyenlerdir, şeklinde cevap vermiştir.
Miraç gecesi, mü’minin miracı olan ve mü’mini Cennete götüren beş vakit namaz farz kılınmış, Bakara suresinin İslâm akidesini tesbit eden ve mü’minlerin Mevlâ’ya nasıl yalvarmaları gerektiğini öğreten son âyetleri indirilmiştir.
Sevgili Peygamberimiz de (s.a.v.) ümmetinden Allah’ı inkâr etmeyenlerin, O’na ortak koşmayanların bağışlanabilecekleri müjdesini vermiştir.
Miraç Gecesi, Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed, (s.a.v.) uyanıkken hem ruhu ve hem de bedeniyle alemin ve insanlığın temsilcisi olarak, Rabbinin yarattığı metafizik âlemlerinde gezdirilmiştir.
Miraç Gecesi, Hz. Peygamber, olgunlaşma mertebelerinde yükseltilmiş, Allah’ın cemalini görmek ve sohbetine mazhar olmakla şereflendirilmiş ve bir anda dönüp yeryüzüne geri gelmiştir.
Miraç Kandili’nde neler yapılmalı, bu mübarek gece nasıl ihya edilmeli?
* Kur’ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur’ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
* Peygamber Efendimiz (sas)’e salât ü selâmlar getirilmeli; O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
* Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
* Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
* Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
* Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
* Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
* Mü’minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
* Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
* Kişi kendine ve diğer Mü’min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
* Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
* Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
* O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
* Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va’z ü nasihat dinlenmeli;
* Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
* Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk’a niyazda bulunulmalı.
* Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
* Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
* Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı
Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.v)’ ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.
Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demektir… Sabbe, Arapçada dökmek demek… Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten… Receb-ül esabb; Allah’ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir.
Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa’ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.
Onun için, “Receb ayı tevbe ayıdır.” demişler. Yâni kul ne yapacak?.. “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna girecek.
Peygamberimiz (s.a.v) Buyurur ki…
Ramazan Ayının İlk On Günü Rahmet Daha Sonraki On Günü Mağfiret, Son On Günü de Cehennemden Kurtuluş Günleridir.
Miraç gecesinin mesaj ve hediyeleri
Yüce Allah kulu Muhammed’e (s.a.v), vermek istediği mesajları vahyetti.
Beş vakit namazı, Bakara suresinin son iki ayetini, şirk koşmadan ölenlerin günahlarını affettirmeden silerse cehennemde cezalarını çektikten sonra kurtulup Cennet’e gidebilecekleri müjdesini hediye etti.
Cenab-ı Hak Miraç gecesinde şu emirleri Habibine verdi.
1- Allah’dan başkasına kulluk edilmeyecek,
2- Ana-babaya iyi davranılacak,
3- Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkı verilecek,
4- Cimri ve israfcı olunmayacak,
5- Çocuklar yoksulluk korkusu ve sair sebeplerden dolayı öldürülmeyecek,
6- Zinaya yaklaşılmayacak,
7- Haksız yere cana kıyılmayacak,
8- Yetim malına haksız yollardan yaklaşılmayacak,
9- Verilen söz yerine getirilecek,
10- Ölçüde ve tartıda doğruluktan şaşılmayacak,
11- Hakkında kesin bilgi olmayan şeyin dedikodusu yapılmayacak,
12- Yer yüzünde gurur ve kibirle dolaşılmayacak.