Tüm Türkiye’de ortak olarak okunan ve Diyanet tarafından hazırlanan Cuma Hutbesi yayımlandı mı ve bu haftanın yani 15 Kasım 2024 Cuma hutbesi konusu nedir? İşte Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Türkiye geneli bütün camilerde okunacak 15.11.2024 Cuma Hutbesi konusu ve cuma günü hakkında bilgi.
Cuma namazı; Cum’a günü öğlen namazı vakti içinde bir hutbeden sonra cemaatle ve cehren kılınan iki rekat farz-ı ayn namazdır.
Cuma günü müslümanlar için, haftanın en önemli günü sayılır. Her milletin kendine göre kutsal bir günü vardır. Mesela Yahudiler Cumartesi, Hıristiyanlar Pazar gününü kutsal kabul ederler. Bunlara karşılık Yüce Allah müslümanlar için Cuma gününü seçmiştir. Sevgili Peygamberimiz: “Üzerine güneş doğan günlerin en hayırlısı Cuma günüdür. Adem Aleyhisselam o gün yaratıldı. O gün cennete girdirildi, o gün cennetten çıkarıldı. Kıyamet Cumadan başka bir günde kopmayacaktır.” “Cuma gününün içinde öyle bir saat vardır ki Allah duaları kabul eder.” buyurmuştur.
En güzel cuma mesajları 2024 sayfası için tıklayın!
Cuma namazının vakti tam öğle namazının vaktidir. Cuma namazı için minarelerde ezan okunur. Camilere gidince önce aynen öğle namazının sünneti gibi, dört rekat cumanın ilk sünneti kılınır. Ondan sonra cami içinde bir ezan daha okunur. Minberde cemaata karşı bir hutbe okunur. Bu hutbeden sonra ikamet alınarak cumanın iki rekat farzı cemaatle aşikare okuyuşla kılınır. Bir farzdan sonra yine öğlenin ilk dört rekat sünneti gibi, cumanın son dört rekat sünneti kılınır. Bundan sonra da ‘Zuhrü ahir’ diye dört rekat namaz kılınır. Arkasından da ‘Vaktin sünneti’ niyeti ile aynen sabah namazının sünneti gibi iki rekat namaz daha kılınır.
15 Kasım 2024 Tarihli Türkiye Geneli Cuma Hutbesi
ÂDÂB VE ERKÂNIYLA CUMA NAMAZ
Muhterem Müslümanlar!
Allah’ın emrine icabet edip mübarek Cuma gününde camilerimizde omuz omuza saf tutan aziz kardeşlerim! Cumamız mübarek olsun. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerimize olsun.
Muhterem Müslümanlar!
Bugün Cuma. Güneşin üzerine doğduğu en hayırlı gün. Bugün, Rabbimizin huzuruna durduğumuz, hep birlikte Allah’a el açıp yalvardığımız, günahlarımıza af ve mağfiret dilediğimiz mübarek bir gündür. Bugün, birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiğimiz; acı ve hüzünlerimizi, sevinç ve mutluluklarımızı paylaştığımız haftalık bayram günümüzdür. Gönlümüzü dünyevî kaygılardan arındırıp huzur ve sükûnete erdirdiğimiz diriliş günümüzdür.
Aziz Müminler!
Cuma günü Müslümanların yerine getirmesi gereken sorumluluklar vardır. Bunlardan birisi de, Cuma namazını eda etmektir. Cuma namazı, Yüce Rabbimizin Kur’an-ı Kerim’de kendisine özel bir yer ayırdığı müstesna bir ibadettir. Cuma günü; vaaz, hutbe ve namazıyla bizleri hata ve günahlardan arındırır, iyiye ve hayra yönlendirir; ilim, irfan ve hikmetle donatır, toplumsal hayatımızı ayakta tutan değerlerle buluşturur. Bu kutlu vakitten istifade etmek isteyen her bir mümin, dünyevî meşgalelerini bırakıp Cenâb-ı Hakk’ın davetine icabet etmelidir. Abdestini güzelce almalı, temiz ve namaz kılmaya uygun kıyafetlerini giymeli, üzerine güzel kokular sürerek erkenden camiye gelmelidir. Camiye vardığında ise Allah’ın misafiri olarak cami âdâbına riayet etmeli; okunan ayetleri, verilen vaazları ve yapılan nasihatleri huşû içinde dinlemelidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Cuma günü Müslümanların yerine getirmesi gereken diğer bir sorumluluk ise Cuma hutbesini dinlemektir. Hutbe, ümmet-i Muhammed’e nebevî bir sesleniştir, Yüce Rabbimizin emir ve yasaklarını hatırlatmadır. İnsanlığı Allah’ın yoluna, İslam’ın aydınlığına ve Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in güzel ahlakına davettir. Hutbe, Cuma namazının şartıdır. Hutbe okunmadan Cuma namazı olmaz. Hutbeyi namazdaymış gibi dinlemek gerekir. Dolayısıyla hutbe esnasında konuşulmaz. Selam alınıp verilmez. Cep telefonuyla meşgul olunmaz. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s), Cuma namazında imam hutbe okurken konuşan birisine ‘sus!’ bile demeyecek kadar hassasiyetle hutbeyi dinlemeyi bizlere tavsiye etmektedir.
Değerli Müminler!
Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda Allah’ı zikretmeye koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.” Öyleyse dinen meşru bir gerekçe olmadıkça Allah’a teslimiyetimizin göstergesi, birlik ve beraberliğimizin nişanesi olan Cuma namazını asla ihmal etmeyelim. Güzel söz ve tatlı dille çocuklarımızı, gençlerimizi namaza ve camiye alıştıralım. Onlara sevgi ve şefkatle muamele edelim. İş, çalışma, ders ve sınav saatlerini Cuma namazına göre planlayalım. Unutmayalım ki, Cuma namazı Allah’ın farz kıldığı bir ibadettir. Hangi gerekçeyle olursa olsun inananları bu müstesna ibadetten mahrum bırakmak, inançlarının gereğiyle işleri arasında tercihe zorlamak, büyük bir günah, ağır bir vebaldir.
Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu uyarısıyla bitiriyorum: “Kim, önemsemediğinden dolayı Cuma namazını üç defa terk ederse kalbi mühürlenir.”
1 Müslim, Cum’a, 18.
2 Müslim, Cum’a, 11.
3 Cuma, 62/9.
4 İbn Mâce, İkâmet, 93.
Cuma günü ve namazı hakkında bilgi
Cuma günü müminlerin hatalık bayramı sayılır. O gün yapılan ibadetler diğer günlere göre daha büyük sevap kazandırır. Kılınan Cuma namazının fazileti pek büyüktür.
Müslümanlar Cuma günü banyo yapar, en temiz elbiselerini giyer, en güzel kokularını sürünüp, güler yüzle sokağa çıkarlar. Cuma için ezan okunduğu vakit her türlü işlerini bırakarak camilere koşarlar. Zira Yüce Allahımız:
“Cuma günü namaz için çağrıldığınızda hemen Allah’ın zikrine koşun. Alışverişi bırakın” buyurmuştur.
Cuma Namazı, müslüman erkeklere farz olan bir ibadettir. Kur’an-ı Kerim’de, olduğu, mutlaka kılınması gerektiği açık açık emredilmiştir. Vakti, öğle namazının vaktidir. Cuma günleri öğle namazı vaktinde bu namaz kılınırsa, öğle namazı da kılınmış sayılır. Dört rekat ilk sünneti, iki rekat farzı, dört rekatta son sünneti vardır. Bu dört rekatlık “Vakit Sünneti” kılmak sevaptır. Farz kılınmadan önce imam minbere çıkıp hutbe okur. Bu hutbenin okunması ve dinlenmesi de Cuma Namazı’nın farzlarındandır.
Cuma namazı kadınlara farz olmadığı halde eğer onlar da cemaatle birlikte Cuma’yı kılarlarsa öğle namazını kılmış sayılırlar.
Cuma namazı hür ve serbest olmayanlara, yolcu olanlara, hasta olanlara, kör olanlara, ayakları olmayan sata kimselere farz değildir. Ama bunlar Cuma’yı kılarlarsa büyük bir sevap kazanırlar.
Cuma Namazı’nı kılabilmek için imam dahil en aşağı üç kişinin bulunması, Cumanın kılınan yerin herkese açık olması gerekir.
Şartlarına uygun bir Cuma namazı kılmak için abdest alınıp camiye gelinir. Sonra Cuma’nın 4 rekatlık ilk sünnetini kılkmak için kalkılır. “Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının ilk sünnetini kılmaya” diyerek tekbir alınır. Sübhaneke, euzu besmele, Fatiha ve bir sure okunarak rüku ve secdelere gidilir. İkinci rekatta Fatiha ve bir sure okunup oturulur. Sadece Ettahiyatü duası okunup kalkılır. Besmele, Fatiha ve bir sure okuyarak üçüncü ve dördüncü rekatlar tamamlanır.
Bu arada imam hutbe okumak üzere minbere çıkar. Cemaat büyük bir dikkatle onu dinler. Zira hutbeyi dinlemek farzdır. Hutbeden sonra imam mihraba geçer. Artık Cuma’nın iki rekatlık farzı kılınacaktır. Bunun için “Niyet ettim Allah rızası için Cuma Namazı’nın farzını kılmaya, uydum hazır olan imama” denilir. Herkes içinden sübhanekeyi okur, sonra imam açıktan Fatiha ve bir sure okur. Cemaat imamı dinler. Kendileri bir şey okumaz. Sonra rüku ve secdelere gidilerek iki rekat tamamlanır.
Farz cemaatle kılındıktan sonra Cuma’nın son sünneti niyetiyle dört, Ahir Zuhur niyetiyle dört ve Vaktin sünneti niyetiyle iki rekat namaz daha kılkınır. Ahir zuhur namazının aynen Cuma’nın ilk sünneti gibi kılmak daha sevaptır.
Cuma namazı kimlere farzdır?
Şu şartları taşıyan kişiye Cuma namazı kılmak farz olur:
1. Müslüman olmak,
2. Akıllı olmalı,
3. Ergenlik çağına gelmiş olmak,
4. Erkek olmak,
5. Hür ve serbest olmak,
6. Mukim olmak (misafir olmamak),
7. Sağlıklı olmak,
8. Kör olmamak,
9. Ayakları sağlam olmak.