Tımar sisteminin esası, devlet mülkiyeti (rakabe) altındaki toprakların yine birer devlet memuru olan sipahilerin gözetiminde kullanım (intifa) hakkına sahip köylüler tarafından işletilmesidir. Bu topraklardan elde edilen gelir aynı zamanda askerlerin ve ordunun giderlerini, maaşlarını karşılamak için kullanılmaktaydı.
Osmanlı Devleti’ne ekonomik, siyasi ve askerî anlamda önemli katkılar sağlayan tımar sistemi on yedinci yüzyıldan itibaren bozulmaya başlamıştır. Tımar sistemindeki bozulmanın temel nedeni dirliklerin dağılımında adaletsizlik yapılması ve dirliklerin hak etmeyen kişilere verilmesidir. Tımar sisteminin bozulmasıyla taşra teşkilatının işleyişinde ve halk arasında sorunlar ortaya çıkmıştır.
Tımar sisteminin bozulmasının sonuçları maddeler halinde şunlardır;
1. Tımarlarını kaybeden ya da haksızlık yapıldığını savunan birçok dirlik sahibi isyan etmiştir.
2. Üretim azalmış devlet yeterince vergi toplayamamıştır.
3. Halka yeni ve ağır vergiler konulmuştur. Bunun üzerine toprağını terk eden köylü şehirlere göç etmiştir.
4. İşsizlik ve göç gibi yeni sosyal problemler ortaya çıkmıştır.
5. Şehirlerde eşkiyalık, hırsızlık gibi sorunlar artmış, huzur ve güven ortamı bozulmuştur.
6. Dirlik sahipleri asker besleyemedikleri için devlet asker ihtiyacını sekban adı verilen ücretli ve tüfekli askerler ile kapatma yoluna gitmiştir.