İstanbul İsyanları, Başkentte kapıkulu askerleri ve yeniçeriler tarafından çıkarılan isyanlardır. Bu isyanlara çıkartan gereği ilmiye sınıfı mensupları ve halk bazen desteklemiştir. İstanbul İsyanları nedenleri;
1. Merkezi otoritenin zayıflaması
2. Çocuk yaşta şehzadelerin tahta çıkmasına bağlı olarak saray kadınları ve devlet adamlarının yönetime karışması
3. Ekonominin bozulmasına bağlı olarak yeniçerilere düşük ayarlı akçe ile ulufe maaşı ödenmesi
4. Cülus bahşişi almak için yeniçerilerin sık sık padişah değişikliğine gitmek istemesi
5. Çıkarları elden giden bazı devlet adamı ve ulemaların yeniçerileri kışkırtmasıdır.
İstanbul isyanlarının en önemlileri III. Murat, II. Osman, IV. Murat ve IV. Mehmet zamanlarında yaşanmıştır.
III. Murat: Bu dönemde çıkan ilk isyandır. Ekonomik nedene bağlı olan isyanda yeniçeriler istekleri olan defterdarın öldürülmesi üzerine isyanı sona erdirmişlerdir.
II. Osman: İstanbul isyanları içerisinde sonuçları itibariyle en önemli olan ve sonraki dönemleri etkileyen isyandır. Yeniçeri ocağını kaldırmayı düşünen Genç Osman’ın bu düşüncesi üzerine ayaklanan yeniçeriler padişahı öldürmüşlerdir. Yeniçeriler Osmanlı tarihinde ilk kez padişahı öldürmüşlerdir.
IV. Murat Cülus bahşişini bahane ederek ayaklanan yeniçerilere istedikleri verilmiştir. Küçük yaşta tahta çıktığı için yönetimde annesinin ve devlet adamlarının etkisinde kalan padişah daha sonra otoriteyi sağlamıştır. IV. Murat sert tedbirler alarak isyanları bastırmıştır.
IV. Mehmet: Yeniçeriler padişahın tahta çıkışından sonra ayarı düşük akçe ile verilen maaşı bahane ederek isyan etmişlerdir. Yaklaşık 30 devlet adamının öldürülmesini isteyen yeniçeriler isteklerine ulaşmışlar ve bu devlet adamlarını çınar ağacında asarak isyanlarını sona erdirmişlerdir. Bu olay tarihimize Vaka-i Vakvakiye (Çınar Vakası) olarak geçmiştir.
İstanbul isyanlarının sonuçları;
1. Padişahların otoritesi zayıflayarak yeniçerilerin yönetimdeki etkisi artmıştır.
2. Merkezi otoritede sıkıntılar artmış ve yönetimdeki istikrar bozulmuştur.
3. Yeniçeriler önemli bir güç haline gelmişlerdir. Ocak devlet içindir anlayışı yerine devlet ocak içindir anlayışı egemen olmaya başlamıştır.
İstanbul isyanları devletin rejimine karşı değil şahıslara karşı yapılmıştır.