Osmanlı’da Padişahın erkek çocuklarına şehzade denilirdi. Şehzade adı verilen padişahın erkek çocukları devlet tecrübesi kazanması amacıyla sancaklara (vilayet) sancak beyi olarak gönderilirdi. Geleceğin padişahını en iyi şekilde yetiştirmeyi hedefleyen sancağa çıkma usulü başarılı bir yöntemdi. Şehzadeler bir taraftan devlet idaresini öğrenip tecrübe kazanırken diğer taraftan da aldıkları geniş çaplı eğitimle yüksek seviyede yetişmekteydi.
Sancak sistemi adı verilen bu sistemde şehzadelerin yanında lala adı verilen hocaları bulunmaktaydı. Bursa, Kütahya, Manisa, Amasya gibi şehirler önemli şehzade sancaklarıydı.
Sancaklar arasında en meşhur olanı ise Manisa sancağıydı. Manisa sancağından yetişen şehzadelerin birçoğu tahta geçmişti. Manisa payitahta yakındı ve Menemen üzerinden deniz yoluyla İstanbul’a ulaşımı mevcuttu. Bu sebeple Padişah kendinden sonra tahtın varisi olarak düşündüğü şehzadeyi Manisa’da görevlendirirdi. 150 yıllık sürede 13 şehzadenin bir yandan eğitim aldığı diğer yandan ise yöneticilik yaptığı Manisa sancağından Fatih Sultan Mehmed, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murad, III. Mehmed ve I.Mustafa gibi tarihte önemli yer etmiş padişahlar yetişti.
Lala adı verilen hocalar şehzadelerin eğitiminden, yetişmesinden, devlet tecrübesi kazanmasından sorumluydular. Lalaların birçoğu şehzade padişah olduğu zaman yanında bulunur bazıları sadrazamlık makamı ile ödüllendirirlerdi. Fakat Osmanlı Devleti, Büyük Selçuklulardaki atabeylik sistemi gibi lala adı verilen hocalara çok geniş yetkiler vermeyerek merkezi otoriteyi korumaya çalışmışlardır.