Osmanlı Devleti’nin her döneminde bilime ve bilim adamlarına her türlü destek verilmiştir. İstanbul Önemli bir bilim ve kültür merkezi haline gelmiştir. İlk tıp medresesi Yıldırım Beyazıt zamanında Bursa’da açılmıştır. Daha sonraki dönemlerde açılan medreselerde tıp eğitimi veren kurumlar açılmıştır. Matematikte Ali Kuşçu, tıp alanında Sabuncuoğlu Şerafettin, coğrafya ve astronomide Piri Reis, Şeydi Ali Reis, Matrakçı Nasuh, Takiyüddin Mehmet gibi bilim adamları yetişmiştir.
Osmanlılarda Bilim Alanında çalışmalar ve Bilim adamları
Astronomi
Osmanlılar, kuruluş devrinde astronomiye ve matematiğe yoğun ilgi göstermişlerdir. Özellikle Fatih , yerli ve yabancı bilim adamlarını İstanbul’ a davet ederek bilim hayatına büyük bir canlılık kazandırmıştır. Bu dönemin en dikkate değer matematikçileri ve astronomistleri arasında Ali Kuşçu , Mirim Çelebi , Matrakçı Nasüh gibi ünlüler vardır.
Ali Kuşçu
Ali kuşçu, Türk dünyasının XV. yüzyılda yetiştirdiği, önemli matematikçilerden birisidir. Timur’un torunlarından olan babası Muhammed, büyük bilgin ve devlet adamı Uluğ Bey’in doğancıbaşısıydı. Bu yüzden kendisine, Kuşçu lakabı verildi. Ali Kuşçu, İstanbul’un enlem ve boylamını ölçmüştür. Çeşitli Güneş saatleri yapmıştır. Ondalık kesir sayılar, “Türk Sayısı” adıyla Ali Kuşçu vasıtasıyla Batı’ ya geçmiştir. Uluğ Bey’in meşhur Zic’inin hazırlamasında büyük katkısı olmuştur.
Takiyüddin
Osmanlı döneminin XVI. yüzyılda yetişen en değerli bilginlerinden birisi de , Takiyüddin’dir. İstanbul’da 1585 yılında çok sayıda bilimsel eser bırakarak ölmüştür.
Takiyüddin, çok değerli bir matematikçi, astronomi bilgini ve mühendistir. III. Murat’ın emriyle, 1575 yılında Tophanede bir gözlem evi kurar. Takiyüddin ilk defa saati bir gözlem aracı olarak kullanan kişidir. Takiyüddin yaptığı bu saat, saniyeyi de gösteriyordu. Takiyüddin’in yapmış olduğu bu İstanbul gözlem evi, pek uzun ömürlü olmadı. Çünkü aradan 5 yıl geçtikten sonra gözlem evini 1580 yılında III. Murat’ın emriyle Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından yıktırıldı. Bunun nedeni ise şuydu; Gözlem yapmakla Allah’ın işine karıştığına inandıkları için Allah’ın onlara salgın hastalık (veba) yolladığını düşünmeleriydi.
Takiyüddin’in trigonometri alanındaki çalışmaları da , oldukça önemlidir. Henüz Kopernik, sinüs, kosinüs, tanjant, kotanjanttan bile söz etmeden, Takiyüddin bunların tanımlarını bile vermiş ve cetvellerini de çıkarmıştır. Trigonometrik hesaplamalarda, o devirde henüz logaritma tabloları veya hesap makineleri olmadığı için, Takiyüddin basit bir alet kullanmıştır. Bu alete, “Trigonometrik Çeyreklik” de denir.
Cep, duvar ve masa saatleri ile astronomik saatlerin yapısını konu alan “Mekanik Saat Yapımı” adlı eseri çok meşhurdur.
Tıp
Osmanlılar’daki tıp çalışmaları,İslam dünyasındaki tıp çalışmalarının bir devamıdır. Hippokrat , Calinus ( Galen ) , Razi , İbn Sina ve İbn Baytar, tıpta otorite kabul edilmiştir.
Akşemseddin
Akşemseddin (1390-1459) ünlü bir tıp bilgini ve din adamıdır. Fatih ile birlikte İstanbul’un fethinde bulunur. Tıp konusundaki ünlü eseri “Maidetü’l-Hayat” tır.
Bu eserinde Akşemseddin, ilk defa bazı hastalıkların tohum adını verdiği mikroplardan meydana geldiğini söylemiştir . Ayrıca akşemseddin aynı eserinde, pasteur’den çok önce bazı hastalıkların kalıtım yoluyla geçtiğini belirtmiştir.
Sabuncuoğlu Şerafettin
Fatih devrinin ünlü tıp bilginlerinden biriside Şerafettin Sabuncuoğlu ( 1386-1470 )’dur. Amasyalıdır. “Cerrahi” adlı eseri, Osmanlılar devrinde yazılan tek resimli cerrahi, yani ameliyat kitabıdır. Cerrahi ve eczacılık konularında da eserleri vardır. Mesane taşları ve fıtık ameliyatı için önerdiği yöntemler ve kullandığı aletler, kendisine aittir.
Coğrafya
Osmanlıların üç kıtaya yayılması, onlarda coğrafya bilimine verilen önemi artırmış ve bu bilimin gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Kara ve deniz coğrafyası büyük gelişmelere sahne oldu. Ayrıca haritacılık alanında da yeni gelişmeler oldu . Eskiden yapılan haritalar, ihtiyaca cevap vermediğinden, bu günkü kabartma haritalara benzer haritalar çizildi. Bunların en önemli örneklerini, kara coğrafyasında Matrakçı Nasüh, deniz coğrafyasında ise Piri Reis’ dir.
Piri Reis
Piri reis, iki Dünya haritası ve “Denizcilik” adlı bir kitabıyla ünlüdür. Dünya haritası II. Piri reis, yaklaşık 15 sene sonra, yani 1528 yılında yeni bir dünya haritası çizmiştir. Bu gün elde bulunan parçası, Grönland, Kuzey ve Orta Amerika sahillerini gösteren kısmıdır. Bu haritanın belki de en önemli yanı, ilk kez Aristo zamanında görüldüğü sanılan, o zamandan bu güne dek buzullarla ve sularla kaplı görülmeyen Antartika kıtasının doğru bir biçimde çizmiş olması.