Mengüçlü Beyliği ya da Mengücekliler, 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanlarından Mengücek Gazi tarafından 1080 yılında Erzincan ve çevresinde kurulmuştur. Kemah, Şebinkarahisar ve Divriği bölgelerinde hüküm sürmüşlerdir. Mengücek Gazi’den sonra beyliğin başına geçen Melik İshak döneminde Danişmetliler ile mücadele etmişler ama başarısız olmuşlardır. Bölgelerinde Gürcüler ve Rumlarla mücadele etmişlerdir.
Bilimsel çalışmaları destekleyerek bilim adamlarına yardımcı olmaya çalışmışlardır. Mengücekliler, bilimin gelişmesine önem vermişlerdir. Hükümdar Davut Şah’ın Erzincan’daki sarayına davet ettiği dönemin bilim insanı Muvaffakuddin Abdüllâtif, tıp, fizik ve felsefe alanlarında eserler vermiştir. 1228 yılında Türkiye Selçuklu Devleti hakimiyetine girmişlerdir.
Mengücekliler Eserleri
Mengüceklilerin en önemli eserleri; Divriği Kale Camii, Divriği Ulu Camii ve Ulu Cami’ye bitişik olarak inşa edilen Darüşşifa, Divriği Külliyesi, Kayıtbay Camii ve Divriği Sitti Melik Kümbeti’dir.
Divriği Sitti Melik Kümbeti: Mengücük oğlu Emir Seyfeddin Şehinşah için yaptırılmıştır. Sekizgen tabanlı ve sekizgen gövdelidir. 1196’da inşa edilmiştir. Yapımında taş malzemeler kullanılmıştır.
Divriği Ulu Camii ve Şifahanesi: 1229’da Ahlatlı Hürrem Şah’a yaptırılmıştır. Taş ve ahşap yapının uyumla bilinir. Şifahane, camiye bitişik olarak Melike Turan Melik tarafından yaptırılmıştır. İçinde bir adet de türbe bulunmaktadır. Yine çinili lahitler de bu yapının içinde görülebilir. Cennet Kapısı da bu caminin mimari güzelliklerindendir.
Divriği Kale Camii: 1180 yılında Emir İshak tarafından yaptırılmıştır. Magaralı Firuz tarafından inşa edilmiştir. Karahanlı ve Selçuklu mimarisinin de temel özelliklerini yansıtmaktadır. Mimberi abanoz ağacından yapılmıştır.