Tarihte birçok Türk Devleti kurulmuştur. Türkler İslamiyet”i kabul ettikten sonra da birçok Türk İslam Devleti kurulmuştur. İlk türk islam devletleri; Karahanlılar, Gazneliler, Tolunoğulları, İhşidler (Akşitler), ve Büyük Selçuklu Devleti’dir.
1. Karahanlılar devleti (840-1212)
Karahanlılar Devleti; 840 yılında Karluk, Yağma, Çiğil ve Tuhsi gibi Türk boylarının bir araya gelmesiyle Orta Asya’da kurulan ilk Türk – İslam devletidir. Karluk yabgusu Uygurların siyasi karışıklıklar içerisinde olmasından yararlanarak bağımsızlığını ilan etmiştir. Başkentleri Balasagun şehridir. Bazı tarihi kaynaklarda Karahanlılar devleti, “İlekhan Krallığı” olarak geçer. Bulunan maden paraların birçoğunda tipik “İlek” sözü vardır.
Karahanlıların ilk hükümdarı Bilge Kül Kadir Han‘dır. Devleti Türk töresine uygun ikili teşkilata göre yönetmiştir. Karahanlılar ilk olarak Samanoğulları ile mücadele etmişlerdir. Bu mücadeleler esnasında Karahanlılara sığınan Samanoğulları Devleti hanedanından Nasr isimli biri Satuk Buğra ile dostluk kurarak onun müslüman olmasını sağlamıştır. Satuk Buğra Han, Müslüman olunca Abdülkerim adını almıştır. Bir süre sonra devletin başına geçen Satuk Buğra Han 900 yılların başlarında İslamiyet’i resmi din olarak kabul etmiştir. Devlet en güçlü dönemini Yusuf Kadir Han zamanında yaşamıştır.
Karahanlılar, Gazneliler ile ittifak kurarak Samanoğulları devletine son vermişlerdir. Maveraünnehir bölgesine hakim olan Karahanlıların bir müddet sonra Gazneliler ile arası açılmıştır. Gazneliler ile yapılan mücadeleyi kaybeden Karahanlılar hanedan üyeleri arasında yaşanan taht kavgaları sonrasında 1042 yılında ikiye ayrılmışlardır.
Doğu Karahanlılar (1042-1211)
Merkezleri önce Balasagun sonra Kaşgar olmuştur. Selçukluların hakimiyetinde yaşamışlar 1211 yılında Moğol Karahitayları tarafından yıkılmışlardır.
Batı Karahanlılar (1042-1212)
Merkezleri önce özkent sonra Semerkant olmuştur. Devleti 1212 yılında Harzemşahlar yıkmıştır.
Karahanlılar devleti özellikleri
1. Orta Asya’da kurulan ilk Türk – İslam devletidir.
2. Türk – İslam kültürünün başlangıcı olmuşlardır.
3. Türk – İslam mimarisinin ve edebiyatının temelleri ilk kez bu dönemde atılmıştır.
4. İslamiyet’i kabul etmelerine rağmen Türklük özelliklerini korumaya çalışmışlardır. Türk kültürüne önem vermişler, Uygur alfabesini kullanarak Türkçeyi resmi dil ilan etmişlerdir. (Türk kültürüne önem vermeleri ve Türkçeyi resmi dil olarak kullanmalan ulusçuluk anlayışının bir göstergesidir. Ulusçuluk anlayışının olmasının en önemli nedeni devletin kuruculannın ve halkın Türklerden oluşmasıdır.)
5. İlk kez burslu öğrencilik sistemini uygulamışlardır.
6. Ribat adı verilen kervansarayları inşa ederek bölgelerinde ticaretin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.
7. Türk – İslam tarihindeki ilk medreseyi Semerkant’ta açmışlardır. (Burslu öğrencilik sisteminin görülmesi ve medreselerin devlet tarafından yapılması gibi gelişmeler sosyal devlet anlayışının olduğunun göstergesidir.)
8. Türk- İslam devletleri içerisinde ilk posta teşkilatını oluşturmuşlardır.
9. Semerkant (Şehirlerin Şahı), Buhara ve Kaşgar gibi şehirleri önemli bilim ve sanat merkezleri haline getirmişlerdir.
10. Yusuf Has Hacip, Kaşgarlı Mahmut, Ahmet Yesevi, Edip Ahmet gibi Türk – İslam aydınları bu dönemde yetişmiştir.
2. Gazneliler Devleti (963-1187)
İran’da hüküm süren Samanoğulları Devletinin hakimiyetinde yaşayan Türk boyları vardı. Bu Türk boylarından birine mensup olan Alp Tigin, Samanoğullarına bağlı olarak Horasan valiliği görevinde iken Afganistan’daki Gazne şehrini ele geçirmiş ve bu şehir merkez olmak üzere 963 yılında bağımsızlığını ilan ederek Gazneliler devleti‘ni kurmuştur. Alp Tigin’den sonra devletin başına Sebük Tigin geçmiştir. Onun döneminde tam anlamıyla bağımsızlığa ulaşan Gaznelilerin sınırları Hindistan’a kadar genişlemiştir.
Sebüg Tigin’den sonra devletin başına oğlu Mahmut geçmiştir. Gazneli Mahmut zamanında devlet en güçlü dönemlerini yaşamıştır. Gazneli Mahmut ilk önce Karahanlılar ile birlikte Samanoğullarına karşı ittifak kurmuştur. Horasan bölgesine ele geçiren Gazneli Mahmut Büveyhoğullarının baskısı altında kalan Abbasi Halifesine yardım etmiştir. Bu yardım karşısında dönemin Abbasi halifesi Gazneli Mahmut’a sultan unvanını vermiştir.
Hindistan Seferleri
Sultan Mahmut döneminde Hindistan’a 17 sefer düzenlenerek bölgede hakimiyet kurulmaya çalışılmıştır.
Hindistan’a sefer yapılmasının nedenleri şunlardır;
1. Ekonomik açıdan zengin olan bölgeyi ele geçirmek,
2. İslamiyet’i bölgede yaymak,
3. Fetihlerle güçlenerek İslam dünyasının lideri konumuna gelmektir.
Gazneli Mahmut’tan sonra devletin başına oğlu Mesut geçmiştir. Sultan Mesut döneminde Hindistan seferlerine devam edilmiştir. Bu arada Horasan bölgesinde Selçuklular güçlenmeye başlamıştır. Sultan Mesut, Selçukluların akınları durdurulamayınca kendisi sefere çıkmıştır. Güç kaybetmeye başlayan Gazneliler Selçuklular ile karşı karşıya gelmişlerdir. Gazneliler Selçuklular ile yaptıkları 1040 Dandanakan Savaşı’nı kaybederek yıkılma sürecine girmişlerdir.
1040 yılında iki Türk devleti arasında gerçekleşen Dandanakan Savaşı Türk tarihi açısından oldukça önemlidir. Bu savaş iki Türk devletinin kaderini belirlemiştir. Gazneliler yıkılış sürecine girerken Selçuklular kuruluş aşamasını tamamlayarak yükseliş sürecine girmişlerdir.
Sultan Mesut’un ölümünden sonra iç karışıklıkların arttığı Gaznelileri 1187 yılında Afganistan’ın yerli halkı olan Gurlular yıkmıştır.
Gaznelilerin Özellikleri
1. Yönetimleri altında çok uluslu bir yapıya sahip olan Gazneliler imparatorluk özelliği taşıyan ilk Türk- İslam devletidir. Bu durum uzun süre varlıklarını koruyamamalarında etkili olmuştur.
2. Hindistan’a düzenlenen seferler sonrasında bölgede İslamiyet’in yayılmasını sağlamış bugün hayatlarını devam ettiren Afganistan, Pakistan, Bangladeş gibi Müslüman devletlerin ortaya çıkmasında etkili olmuşlardır.
3. Abbasi halifesini himaye eden ilk Türk- İslam devletidir. Gazneli Mahmut’a bu başarısından dolayı halife sultan unvanını vermiştir.
4. Türk tarihinde sultan unvanını ilk kez Gazneli Mahmut kullanmıştır.
5. Firdevsi yazmış olduğu Şehname adlı eserini Sultan Mahmut’a sunmuştur.
3. Tolunoğulları (868-905)
Abbasi valisi Tolunoğlu Ahmet tarafından Mısır’da kurulan ilk Türk devletidir. Başkenti Fustat (Kahire) idi. Bu devlet İle birlikte Türk kültürü Kuzey Afrika’da yayılmaya başlamıştır. Bağdat doğumlu olan Tolunoğlu Ahmet iyi bir eğitim aldıktan sonra Abbasi Devleti tarafından Mısır’a vali olarak atanmıştır. Abbasi Devletinin içinde bulunduğu karışıklıklardan yararlanan Tolunoğlu Ahmet bağımsızlığını ilan etmiştir.
Tolunoğlu Ahmet özellikle Türklerden oluşan ordusuyla Suriye, Filistin, Lübnan ve Bingazi’yi hakimiyeti altına almıştır. Tolunoğlu Ahmet’in ölümünden sonra taht kavgaları ve ayaklanmalar başlamıştır. Yaşanan bu olumsuz gelişmeler sonrasında devlet dağılma sürecine girmiştir. Abbasiler, Mısır’ı tekrar alarak bu devlete son vermişlerdir.
Mısır’ın gelişmesi için mimari alanda çalışmalar yaparak eserler bırakmışlardır. Tarımı ve ticareti geliştirmek amacıyla tedbirler almışlar ve başarılı olmuşlardır. Tolunoğlu Ahmet adına bastırılan para kullanılmıştır. Sosyal devlet anlayışının geliştiği ülkede din ve mezhep farkı gözetmeden herkese hizmet veren “Maristan” adı verilen şifahaneler yaptırılmıştır.
4. İhşidiler (Akşitler) (935-969)
Mısır’da kurulan ikinci Türk- İslam devletidir. Devletin kurucusu Abbasi valisi olan Ebu Bekir Muhammed’dir. Devletin başkenti Fustat (Kahire) dır. Fergana hükümdarlannın soyundan olan Ebu Bekir Muhammed, Fergana hükümdarları tarafından kullanılan “İhşit” unvanını devlet ismi olarak kullanmıştır. Abbasi halifesi tarafından Ebu Bekir Muhammed’e adil yönetiminden dolayı “Ak- şit (Beyaz Güneş)” unvanı verilmiştir.
Suriye ve Filistin topraklarında hüküm süren bu devlet Mekke ve Medine’nin içinde yer aldığı Hicaz bölgesine hakim olan ilk Türk devletidir. Ebu Bekir Muhammed’in ölümünden sonra oğulları arasında taht kavgaları başlamıştır. Bu taht kavgaları sonrasında yönetim vezir Kafur’un eline geçmiştir. Onun döneminde dış saldırılara karşı koyulmuştur. Vezir Kafur’un ölümünden sonra iç karışıklıkların arttığı devlete Fatimiler son vermiştir. Tarım ve orduya önem veren İhşidiler çok fazla mimari eser bırakmamışlardır. Ebu Bekir Muhammed kendi adına para bastırmıştır.
5. Büyük Selçuklu Devleti (1040-1157)
Oğuzların Üçok kolunun Kınık boyu tarafından kurulan Büyük Selçuklu Devleti önemli Türk- İslam devletlerinden biridir. Oğuz Yabgu Devletinde ordu komutanı olarak görev yapan Selçuk Bey yabgu ile arası açılınca boyu ile birlikte Cent şehrine gelmiştir, Selçuk Bey, Karahanlılara karşı Samanoğullarını desteklemiştir. Samanoğullarının yıkılmasından sonra zor durumda kalan Selçuk Bey Cent şehrinde 1007 yılında hayatını kaybetmiştir. Selçuk Bey’in dört oğlu vardır. Mikail, Arslan, Yusuf ve Musa isimli çocuklarından Mikail Selçuk Bey hayattayken vefat etmiştir. Mikail’in çocukları olan Tuğrul ve Çağrı’yı dedeleri büyütmüştür.
Selçuk Bey’den sonra Arslan Yabgu yönetime geçmiştir. Bu dönemde Selçukluların güçlenmesinden çekinen Gazneliler ile Karahanlılar Selçuklulara karşı ittifak kurmuşlardır. Gazneli Mahmut Hindistan seferleri için yardım bahanesiyle Arslan Yabgu’yu Gazne’ye davet etmiştir. Gazne şehrine gelen Arslan Yabgu tuzağa düşürülerek yakalanmış ve Kalincar Kalesine hapsedilmiştir. Tutsak hayatında iken Arslan Yabgu hayatını kaybetmiştir.
Bir müddet dağınık halde yaşayan Oğuzlar Arslan Yabgu’nun yeğenleri Tuğrul ve Çağrı Beylerin önderliğinde tekrar toplanıp güçlenmeye başladılar. Bu dönemde Çağrı Bey Türkmenle-re yeni yurtlar aramak amacıyla 1015 yılından itibaren batıya doğru keşif seferlerine başlamıştır. 1021 yılına kadar süren bu seferlerde Ermeni ve Gürcüler ile mücadele edilmiş ve pek çok ganimet elde edilmiştir. Bu keşif seferleri Selçukluların Anadolu’ya yaptıkları ilk seferlerdir.
Tuğrul ve Çağrı Beyler döneminde güçlenmeye başlayan Selçuklular Maveraünnehir’den Horasan bölgesine gelerek Gaznelilere ait olan bazı yerleri almışlardır. Gazneliler ile güç mücadelesine başlayan Selçuklular 1035 Nesa, 1038 Serahs ve 1040 Dandanakan savaşları ile Gazneli Devletini etkisiz hale getirmiştir.
Dandanakan Savaşı 1040
Bu savaş iki Türk- İslam devletini karşı karşıya getiren bir savaştır. Gazneliler, Selçukluların ilerleyişini durdurmak ve daha fazla güçlenmelerine engel olmak amacıyla harekete geçmişlerdir. İki ordu Dandanakan bölgesinde karşı karşıya gelmiş, Tuğrul ve Çağrı Beylerin komutasındaki Selçuklu ordusu Gaznelileri mağlup etmiştir.
Savaşın Sonuçları:
1. Tuğrul Bey adına hutbe okutularak hükümdar İlan edildi.
2. Selçuklu devletinin merkezi Cent şehrinden, Merv şehrine taşındı.
3. Büyük Selçuklu Devleti kuruluşunu tamamladı.
4. Gazneliler yıkılış sürecine girdi.
5. Horasan bölgesi Selçukluların hakimiyetine girdi.
6. Batıya yönelik yapılacak olan Türk- İslam fetihlerinin önü açıldı.
7. Tuğrul Bey’i sultan ilan eden kardeşi Çağrı Bey orduların başına geçmiştir. Ayrıca ülke toprak-lannın idaresi hanedan mensupları arasında paylaştırılmıştır. İkili teşkilat yönetimi ve toprakların paylaşımı Türk töresinin devam ettiğini göstermektedir.
Tuğrul Bey Dönemi (1040-1063)
Merv şehrini başkent yapan Tuğrul Bey fetih hareketlerine devam etmiştir. Horasan, İran ve Azerbaycan’a hakim olunmuştur. Tuğrul ve Çağrı Beyler döneminde Anadolu’ya keşif amaçlı seferler düzenlenerek, Anadolu’nun Türklerin yeni yurdu olması kararlaştırılmıştır.
İbrahim Yınal ve Kutalmış komutasındaki birlikler Anadolu’ya seferler düzenlemişlerdir. Bu seferler sırasında 1048 yılında Büyük Selçuklu ile Bizans arasında Pasinler Savaşı gerçekleşmiştir. Bu savaş Selçuklu Türkleri ile Bizans arasında yapılan ilk savaş ve Türklerin ilk zaferidir. Savaş sonunda Doğu Anadolu’nun kontrolü Türklerin eline geçmeye başlamıştır. Bu savaştan sonra Bizans ile bir anlaşma imzalanmıştır. Anlaşmaya göre İstanbul’daki cami onarılacak, camide hutbe Abbasi halifesi ve Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey adına okutulacaktır.
Abbasi halifeleri eski güçlerini kaybetmişlerdi. Tuğrul Bey, Abbasi halifesi Kaim Bi- Emrillah’ın yardım çağrısı üzerine Bağdat’a yönelmiştir. Fatimilerin desteğini alan Büveyhoğulları Abbasilere karşı baskılarını artırmıştır. Tuğrul Bey halifeyi baskıdan kurtarmak amacıyla Büveyhoğulları üzerine sefere çıkmıştır. 1055 yılında Bağdat’a ulaşan Tuğrul Bey, Büveyhoğullarını şehirden çıkararak hakimiyetlerine son vermiştir. Halife bu başarısından dolayı Tuğrul Bey’e “Doğunun ve Batının Sultanı” unvanını vermiştir (Sultanül Maşrik ve’l mağrib). Tuğrul Bey 1063 yılında vefat etmiştir.
Alparslan Dönemi (1063-1072)
Tuğrul Bey’den sonra devletin başına oğlu olmadığı için Çağrı Bey’in oğlu Alparslan geçmiştir. Alparslan taht üzerine hak iddia edenleri bertaraf ettikten sonra fetih hareketlerine devam etmiştir. Vezirlik makamına İran asıllı Nizamülmülk’ü getirmiştir.
Alparslan 1064 yılında Azerbaycan topraklarına girmiştir. Ordusunu ikiye bölen Alparslan kendisi Ermenistan üzerine gitmiş, oğlu Melikşah komutasındaki orduyu ise Doğu Anadolu topraklarına göndermiştir. Ani Kalesini alarak Kars’a giren Sultan Alparslan’a Abbasi halifesi başarısından dolayı “Ebu’l Feth (Fetihler Babası)” unvanını vermiştir.
1071 Malazgirt Savaşı
Anadolu’ya yapılan akınlar bu dönemde artarak devam etmiştir. Bunun üzerine Bizans İmparatoru Romen Diyojen Türk akınlarını durdurmak ve Türkleri Anadolu’dan atmak amacıyla ordusuyla Selçuklu üzerine harekete geçti. Bizans ordusu kendi askerleri dışında Peçenek ve Kıpçak Türkleri, Slav, Bulgar, Frank, Ermeni ve Gürcülerden oluşmaktaydı. Sultan Alparslan, Bizans ordusunu Malazgirt Ovasında karşıladı. Savaş esnasında Bizans ordusunda yer alan Peçenek ve Kıpçak Türkleri, Selçuklu tarafına geçmiştir. Yapılan savaşı Selçuklu ordusu kazanarak Bizans İmparatoru esir alınmıştır. Bizans İmparatoru Romen Diyojen ile bir anlaşma yapılmış ve imparator fidye ve vergi ödemek şartıyla serbest bırakılmıştır. Fakat Bizans İmparatorluğunda taht değişikliği yaşandığı için anlaşma maddeleri uygulanmamıştır.
Malazgirt Savaşının sonuçları
1. Anadolu’nun fethine zemin hazırlanarak Türkiye tarihinin başlangıcı olmuştur.
2. Türkler Anadolu’ya yerleşmeye başlamış ve Anadolu’da ilk Türk beylikleri kurulmuştur.
3. Anadolu’da Türk kültürü yayılmaya başlamıştır.
4. Bizans’ın İslam dünyası üzerindeki baskısı büyük oranda bitmiştir.
5. Türkleri tek başına durduramayacağını düşünen Bizans Avrupa’dan yardım istemiş ve Haçlı Seferlerine neden olmuştur.
Sultan Alparslan Malazgirt Savaşı’ndan sonra Maveraünnehir seferine çıkmıştır. Bu sefer esnasında esir alınan bir kale komutanı tarafından 1072 yılında şehit edilmiştir. Sultan Alparslan döneminde devletin sınırları Anadolu’dan Tanrı Dağlarına, Basra Körfezinden Kafkaslara kadar uzanmıştır.
Sultan Melikşah Dönemi (1072-1092)
Sultan Alparslan’ın ölümünden sonra devletin başına oğlu Melikşah geçmiştir. Sultan Melikşah dönemi Selçukluların en güçlü olduğu ve en geniş sınırlara ulaştığı dönemdir. Melikşah tahta geçtiğinde elinde geniş topraklara sahip büyük bir devlet ve tecrübeli bir devlet adamı olan Nizamülmülk vardı.
Melikşah devletin temel politikasını tüm İslam dünyasını kontrol altına alma olarak belirlemiştir. Döneminde fetih hareketlerine ara verilmeden devam edilmiştir. Kudüs ve Şam fethedilmiştir. Anadolu’nun fethi büyük oranda tamamlanarak Batı Anadolu’ya kadar ulaşılmıştır. Melikşah’a bağlı olarak Süleyman Şah tarafından İznik merkezli Türkiye Selçuklu Devleti kurulmuştur. (1077)
Melikşah döneminde devletin sınırları genişledikçe sıkıntılar baş göstermeye başlamıştı. Bu sıkıntılardan biri Hasan Sabbah önderliğindeki Batınilik hareketi idi. Batıniler devleti içeriden yıkmak için faaliyetlerde bulunmuş hatta Nizamülmülk’ü bir suikast sonucu öldürmüşlerdir. Melikşah’ın sağlığında başlayan hanedan üyeleri arasındaki taht kavgaları devleti yıpratmaya başlamıştır. Melikşah’ın genç yaşta ölümünden sonra gittikçe taht kavgaları artmıştır. Berkyaruk daha sonra Mehmet Tapar hükümdar olmuştur. Sonunda Sultan Sencer rakiplerini bertaraf ederek tahta çıkmıştır.
Sultan Sencer döneminde Moğolların devamı olan Karahitaylar ile yapılan 1141 yılındaki Katvan Savaşı sonrasında Büyük Selçuklular yıkılış sürecine girmiştir. 1157 yılında Sultan Sencer’in ölümüyle Büyük Selçuklu Devleti tamamen yıkılmıştır.
Büyük Selçuklu Devletinin Yıkılış Nedenleri
1. Taht kavgaları ve merkezi otoritenin zayıflaması
2. Atabeylerin çalışmaları ve bazı zamanlarda bağımsızlıklarını ilan etmeleri
3. Oğuz Türkleri ile İran asıllı olanlar arasında çekişme ve Oğuz Türkmenlerinin isyan etmesi
4. Haçlı seferlerinin olumsuz etkileri
5. Moğol baskısı
6. Abbasi halifelerinin siyasi güçlerini geri almak amacıyla çalışmaları
7. Batinilerin yıkıcı çalışmaları
Büyük Selçuklu Devleti yıkıldıktan sonra Selçuklu soyundan gelenlerin kurduğu devletler ile atabeylikler ortaya çıkmıştır.
Bağlı Devletler:
1. Irak Selçukluları
2. Horasan Selçukluları
3. Kirman Selçukluları
4. Suriye Selçukları
5. Türkiye Selçukluları
Atabeylikler:
1. Salgurlular (Fars Atabeyliği)
2. İldenizoğulları (Azerbaycan Atabeyliği)
3. Beg- Teginoğulları (Erbil Atabeyliği)
4. Börililer (Şam Atabeyliği)
5. Zengiler (Musul- Halep Atabeyliği)
Büyük Selçuklu Devletinin özellikleri
1. Karahanlılar döneminde oluşmaya başlayan Türk- İslam kültürü Selçuklular döneminde tamamlanmıştır.
2. Anadolu’nun fethedilmesinde ve Türkleşmesinde büyük pay sahibidirler.
3. Halifeye ve İslam dünyasına yönelik saldırılara karşı koyarak İslam dünyasının lideri konumuna gelmişlerdir.
4. Haçlı Seferlerine karşı mücadele etmişlerdir.
5. islam kültürünün gelişmesine katkıları olmuştur.
6. Nizamülmülk’ün açtığı Nizamiye medreselerinde önemli bilimsel ve kültürel çalışmalar yapılmıştır.