Tebük Medine ile Şam arasında bir yerdir. Tebük seferi; Hz. Peygamber’in Hicretin dokuzuncu yılı, Recep Ayında (631 yılında) Şam’da toplanan kırkbin kişilik Bizans ordusuna karşı çarpışmak üzere Medine’den Tebük’e kadar sevkettiği en son ve en güçlü askerî harekettir.
Bizans imparatorluğu İslâm’ın yayılmasını Önlemek için savaş hazırlığına başladı. Hıristiyan olan araplar da onunla birlik oldular.
Bunu haber alan müslümanlar gönüllü asker toplamaya başladılar. Hz. Ebû Bekir ve Hz. Osman ordunun donatımı için büyük yardımda bulundular. Kadınlar da süs eşyalarını bağışlayarak bu hizmete katıldılar. Düşman kuvvetlerini dağıtmak üzere Peygamberimiz 30.000 kişilik bir ordu ile Medine’den yola çıktı. Yazın sıcağında yüzlerce kilometrelik çölü aşarak Tebük’e geldiler. Düşman savaşmaktan kaçındı ve kalelerine kapandı. Müslümanların karşısına çıkan olmayınca savaş yapmaya gerek kalmadı ve İslâm ordusu geri döndü. Böylece düşman sindirilmiş ve seferden beklenen sonuç elde edilmiş oldu.
Tebük Seferi dönüşünde Hz. Peygamber (sav) ve Hz. Osman üzücü bir haberle karşılaştılar. Ordu seferde iken Hz. Peygamberin kızı, Hz. Osman’ın eşi Ümmü Külsûm vefat etmişti. Resûlullah, kızının mezarı başında dua etti. Hz. Osman’a da “Eğer bekâr bir kızım daha olsaydı sana onu da verirdim” dedi.
Tebük Seferi Önemi
Hz Muhammed’in katıldığı son seferdir. Bu seferde sağlık sorunlarından dolayı ilk kez karantina uygulaması yapılmıştır.
Hz Muhammed’in katıldığı seferlere gazve, katılmadığı seferlere seriye adı verilmektedir.