Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav) ve ashabının İslâm devletini kurmak üzere 622 yılında Mekke’den Medine’ye göç etmelerine hicret denir. Hz Muhammed (sav) tüm baskılara ve engellemelere rağmen fırsat buldukça Mekke’ye gelenlere İslam dinini anlatmaktaydı. Medine’den gelen bir grup insan ile 621 yılında Akabe’de görüşmüş ve gelen Medineliler Müslüman olmuştur. Bir yıl sonra 622’de yine Medine’den gelen grup ile Akabe’de ikinci görüşme yapılmıştır. Hz Muhammed ile görüşerek Müslüman olan Medineliler, Mekke’de sıkıntılar içerisinde yaşamaya çalışan Müslümanları Medine’ye davet etmişlerdir.
Hicretin nedenleri şunlardır;
1. Mekke’de Müslümanlara yönelik baskı ve işkencenin artması,
2. İslamiyet’i yaymak için daha uygun bir ortamın aranması,
3. Medineli Müslümanların daveti.
Bu davet üzerine önce bütün Müslümanlar, sonra Hz Muhammed (sav) Medine’ye göç etmiştir. Hz Muhammed tüm Müslümanlar Mekke’den ayrılana kadar beklemiştir. Müslümanların gizlice şehirden ayrılmalarına engel olamayan Müşrikler bu sorunu tam olarak çözebilmek amacıyla Hz Muhammed’i öldürmeyi kararlaştırmışlardır.
Hz Muhammed (sav), Hz Ebu Bekir ve bir rehber ile yola çıkmış O’nun yerine ise Hz Ali kalmıştır. Müşrikler peygamberi öldürmek üzere eve girdiklerinde Hz Ali’yi görünce şok olmuşlardır. Mekke’nin önde gelenleri Hz Muhammed’i ve yanındakileri getirenlere ödül vaat etmişlerdir. Bunun üzerine birçok kişi Hz Muhammed’i yakalamak amacıyla peşine düşmüştür. Hz Muhammed farklı bir güzergahtan Medine’ye doğru yol almıştır. Sevr Mağarası’nda sığınarak kendilerini takip eden Mekkelilerden kurtulmuşlardır. Bu göç olayı dünya ve İslam tarihi açısından önemli sonuçlar meydana getirmiştir.
Hicretin sonuçları nelerdir?
1. İslam devletinin temelleri atılmıştır. Medine’de yapılan mescit devletin idare merkezi olmuştur.
2. İslamiyet’in yayılması hızlanmıştır.
3. Mekke’deki Müslümanlar sıkıntılardan kurtulmuştur.
4. Daha önce adı Yesrib olan bu şehir artık Medinetü’n Nebi (Peygamber Şehri) olarak anılmaya başlanmıştır.
5. Ensar- Muhacir kardeşliği ilan edilmiştir. (Ensar; Medine’de ev sahibi olan Müslümanlar, Muhacir: Mekke’den göç eden Müslümanlar)
6. Hicretin tarihi daha sonra Hz Ömer döneminde Hicri Takvimin başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
7. Medine’de yaşayan Müslümanlar, Müslüman olmayan Araplar ve Yahudiler arasında Medine Vatandaşlık Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile şehirde yaşayanlar arasında her alanda ortaklık oluşturulmaya çalışılmıştır.
Sözleşmeye göre;
• Yahudiler, Putperestler ve Müslümanlar şehirde birlikte yaşayacaklardır.
• Herhangi bir sorun olursa Hz Muhammed (sav)’e haber verilecektir.
• Herkes inanç ve ibadetlerinde serbest olacaktır.
• Medine’ye herhangi bir saldırı olursa şehir birlikte savunulacaktır.
Bu sözleşme Müslümanların diğer inançlara ve insanlara karşı hoşgörüsünü göstermektedir. Medine’de huzur, birlik ve beraberliğin sağlanması amaçlanmıştır. İlk toplumsal sözleşme olarak tebul edilen bu belge ile iyilik, adalet, doğruluk, yardımlaşma, barış vb. uygulamalar yürürlüğe Girerken suç işleme, kötülük yapma, düşmanlık, haksızlık, cinayet vb. uygulamalar yasaklanmıştır.