Furkan; iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, iman ile küfrü, helal ile haramı birbirinden ayıran anlamına gelir.
Furkan sözlükte “iki şeyin arasını ayırmak” mânasına gelen fark kökünden masdar olup “hakla bâtılı, imanla küfrü, helâl ile haramı… ayırıp belirlemek” anlamında kullanıldığı gibi zıt değerlere sahip olan şeylerin birbirinden seçilip ayrılmasını sağlayan ölçüyü de ifade eder (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “frḳ” md.). Bu genel anlamından hareketle gerçeği kanıtlayan delil veya sezgiye, doğru bilgilere ve şüpheden kurtuluşa da furkan denilir. Nitekim Seyyid Şerîf el-Cürcânî furkanı “hakla bâtılı birbirinden ayıran ayrıntılı bilgi” şeklinde tarif etmiştir (et-Taʿrîfât, “furḳān” md.).
Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sözlerine, davranışlarına ve sahabilerinin yapmış olduğu olumlu davranışları onaylamasına sünnet denir.
Sünnet lügatta yol, âdet davranış gibi manalara gelir. İslâm’da ise Sevgili Peygamberimizin (sav) farz olmayarak yaptığı şeylerdir. Diğer bir ifade ile Sünnet; Peygamber Efendımiz’in (aleyhissalatu vesselam) farz ve vaciplerden hariç olarak yaptığı ve yapılmasını istediği fiil ve davranışlardır. Bunlar “Sünet-i müekkede” ve “Sünneti gayri müekkede” olarak ikiye ayrılır.
Sünnet Çeşitleri nelerdir?
Sünnet-i müekkede Peygamberimizin devamlı yaptıkları çok az terk ettikleri sünnettir. Meselâ sabah namazının sünneti, öğle namazının dört rekatlık ilk sünneti ile iki rekatlık son sünneti, ezan okumak, kamet getirmek, cemaate devam etmek sünnet-i müekkededir.
Sünnet-i gayri müekkede ise Peygamberimizin ibadet maksadıyla ara sıra yaptıkları şeylerdir. İkindi namazının sünneti, yatsı namazının ilk sünneti gibi. Bunlara devam etmenin sevabı da pek büyüktür.
Aslında Peygamberimizin (sav) her hareketi O’nun sünneti sayılır. Yolu, âdeti davranışı bir sünnettir. Onların hepsini örnek almak samimi bir müslüman olmak için şarttır.
Tevhit inancına bağlı kalarak sadece Allah (c.c.) emrettiği için ona sevgi, saygı ve tazim göstermek amacıyla Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak için yapılan bütün iyi, güzel iş ve davranışlar ibadet olarak adlandırılır.
İslam dininin ibadetlerle ilgili hükümlerinin dışında kalan ve insanların birbirleriyle veya bireyin toplumla yahut da toplumların birbirleriyle olan hukuki, idari, mali, iktisadi ve beşerî ilişkilerini düzenleyen bölümüne muamelat denir.
Kur’an-ı Kerim’de, geçmiş peygamberler ve topluluklar hakkında anlatılan ibret verici olaylara kıssa denir. Kıssa sözlükte; bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek demektir.
İLGİLİ HABERLER
Kıssa Nedir detaylı bilgi
İbadet nedir ve niçin ibadet ederiz
Sünnet nedir din kültürü
Muamelat ne demek dini