Hanefi mezhebine göre bir kadın eğer âdet günleri on gün ise on günün bitiminde gusül almadan ilişkide bulunabilir. Ancak âdet süresi on günden az ise kanama bittiğinde, ilişkide bulunabilmesi için ya gusül abdesti alması veya üzerinden tam bir namaz vakti (yani temizlenip bir namazın farzını kılacak kadar süre) geçmesi ya da bir özründen dolayı teyemmüm edip onunla nafile de olsa bir namaz kılması gerekir. Tabii ki en güzeli gusül abdesti aldıktan sonra birleşme olmasıdır ki diğer üç mezhep imamının nokta-i nazarı da budur. Bahsettiğimiz bu hükümler kanın, kadının normal âdet süresi bitiminde kesilmesi durumundadır. Eğer kan, kadının âdeti mesela altı günken beşince günde kesilmişse, kadının en az hayız müddeti olan üç günü aşmış ve kadın gusül almış olsa dahi, âdet süresi olan altı gün bitmeden kocasıyla ilişkide bulunamaz çünkü âdet müddeti içerisinde kanın tekrar gelme ihtimali vardır. Ancak böyle bir kadın kanın kesilmesi üzerine gusül abdesti alırsa ihtiyaten namazlarını kılar ve oruçlarını da tutar.
Tekrar belirtmek gerekirse; Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhepleri başta olmak üzere ulemanın büyük çoğunluğu Âdeti sona eren kadın gusletmedikçe kendisiyle cinsî münasebette bulunmanın helâl olmadığı hususunda görüş birliğine varmıştır.
Nitekim Bakara sûresinin 222. ayetinde Allah Teala şöyle buyurmaktadır; “Sana kadınlardaki kanamaları soruyorlar. De ki, o bir eziyettir; kanamanın olduğu günlerinde onları rahat bırakın. Temizleninceye kadar kendilerine yaklaşmayın. Tertemiz oldular mı, onlara Allah‘ın size buyurduğu yerden yaklaşın. Allah tevbe edenleri sever, tertemiz olanları da sever.”
Yukarıdaki ayete göre âdet esnasında yasak olan cinsel ilişkinin helal olabilmesi için iki şart bulunmaktadır:
1. Kadının âdetinin bitmesi gerekir.
2. Kadının tertemiz olması, yani gusletmesi/yıkanması gerekir.
İslam dininde göre banyo adabı
Oruçlu iken banyo yapmak orucu bozar mı?