Müekked sünnet, Peygamber Efendimiz (sav)’in daima kıldığı ve ender olarak terk ettiği sünnetlerdir. Bu sünnetler kuvvetli sünnetlerdir ve bunları ihmâl etmemek gerekir. Diğer bir ifade ile; Peygamber Efendimizin çoğu zaman yaptığı, pek az yapmadığı sünnete Sünnet-i Müekkede denir. Sabah, öğle ve akşam namazlarının sünnetleri gibi.
Sünnet-i müekkedeleri yerine getirme dini hayatı kemale erdirmeyi ifade eder (Seyyid Şerif el-Cürcânî, a.g.e., s. 122). Zira bu tür sünnetler farz ibadetlerde yapılması ihtimal dahilinde olan kusurları telâfi için meşru kılınmışlardır (İbn Âbidîn, a.g.e., I,191). Bu sebeple sünneti müekkedeleri terketmek dinle alay kabul edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) “sünnetimi terkeden şefaatime nail olamaz” buyurmuştur. Buna göre sünnet-i müekkedeleri terketmek harama yakındır ve Hz. Peygamberin şefaatinden mahrum kalma neticesini doğurur. Ancak buradaki terkten maksat özürsüz olarak sünnet olan fiili işlememekte ısrar etmektir. Mesela bir kimsenin abdest azalarını bir defa yıkamakla yetinip bunu âdet haline getirmesi böyledir ve bunu yapan günahkar olur (İbn Abidin, a.g.e., I, 70-71). Sünnet-i müekkedeleri yerine getiren kişi ise sevap kazanır (Cürcânî, a.ge., s. 122). Meselâ sabah namazının farzından önce iki rekat, öğle namazının farzından önce dört rekat, sonra iki rekat, akşam namazının farzından sonraki iki rekat ile yatsı namazının farzından sonra kılınan iki rekatlık namazlar sünnet-i müekkede’ye örnektir (el-Mevsılî, el-İhtiyâr, İstanbul 1987, 465; Alaüddin el-Haskefî, ed-Dürrül-Müntekâ (Mecma’ul-enhur kenarında) I,130). Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s) günde belirtilen bu on iki rekat sünneti kılmaya devam eden kişiye Allah Teala’nın cennette bir köşk bina edeceğini haber vermektedir (Tirmizî, Salât, 189; Nesâî, Kıyâmül-leyl, 66; İbn Mâce, İkâmet, 100). Ayrıca cemaatle namaz kılmakta sünnet-i müekkededir. Özürsüz olarak cemaati terketmeyi Hz. Peygamber’in hoş karşılamadığı nakledilmiştir (el-Mevsılî, a.g.e., I, 57; Damad a.g.e., I,107). Bunlardan başka Necaset olduğu zannedilen ellerin yıkanması (İbn Abidin, a.g.e., I, 75). Abdest alırken misvak kullanmak (a.g.e., I, 77); yine abdest alırken ağız ve burnu iyice yıkamak (a.g.e., I, 79); Parmakları hilallemek (a.g.e., I, 80); Abdest alırken, abdest azalarını üç defa yıkamak (a.g.e., I, 80); Ezanı yüksekçe bir yerde okumak (a.g.e., I, 257) sünnet-i müekkede’nin örneklerindendir.
Müekked Sünnetin Hükmü
Sünnet-i müekkedenin yapılmasında büyük sevaplar vardır. Kasden veya tembellikle terk edilmesinde Cehennem azâbı yoksa da şefâatten mahrumiyet gibi büyük bir kayıp ve ziyan söz konusudur. Böyle kimseler Resûlullah tarafından kınanıp levmedilmeye de müstehak olurlar. Bu sünnetlerin değiştirilmesi veya inkârı ise bid’attır, dalâlettir.
SÜNNET İLE İLGİLİ HABERLER
Sünnet nedir din kültürü
Farz, vacip ve sünnet nedir örnekleri
Sünnet ne demek kaça ayrılır
Sünnet nedir çeşitleri nelerdir
Sünnet-i Müekkede Nedir
Sünnet-i Gayr-ı Müekkede Hakkında Bilgi