Diyanet İşleri Başkanlığı 2024 Bruksel Ramazan İmsakiyesi yayımladı. Müslüman aleminin oruç ibadetini yerine getirdikleri Ramazan ayı bu yıl 11 Mart 2024 Pazartesi günü tutulacak oruç ile başlayacak ve 9 Nisan Salı günü tutulan oruç ile sona erecek.
Ramazan ayı, Kameri Takvime göre dokuzuncu aydır. İslâmda yılın en kutsal ayı olarak kabul edilmiştir. Çünkü yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim bu ayda nâzil olmaya başlamış, İslâmın beş temel direğinden biri olan orucun bu ayda tutulması emredilmiştir.
Belçika Tüm Şehirlerin Ramazan İmsakiyesi 2024 İçin Tıklayın!
Ramazan; rahmet, mağfiret, bolluk ve bereket ayıdır. İçinde bin geceden daha hayırlı olan Kadir Gecesi bulunur. Bu ayda rahmet kapıları ardına kadar açılır. Şeytanlar zincire vurulur. Müslümanlar senenin en mübarek günlerini yaşar, ibadetlere koyulurlar. Ramazan ayı hilâlin görülmesi ile başlar. Genellikle yirmidokuz, bazan da otuz gün devam eder. 2024 yılında ise Ramazan ayı 30 gün tutulacak. Bu süre içinde gücü yetenlerin oruç tutması farzdır. Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bu nedenle Ramazan Bayramı her sene bir önceki seneden 11-12 gün daha erken kutlanır.
İFTAR DUASI
اَللّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَ بِكَ آمَنْتُ وَ عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَ عَلَى رِزْقِكَ أَفْطَرْتُ
Okunuşu: Allahumme leke sumtu ve bike amentu ve aleyke tevekkeltu veala rizkike eftertu.
Anlamı: Allah’ım! Senin için oruç tuttum, sana inandım, sana dayandım, Senin verdiğin rızıkla orucumu açtım.
BRUKSEL 2024 RAMAZAN İMSAKİYESİ
2024 Bruksel Ramazan Bayram Namazı: 10 Nisan Çarşamba Günü Saat: 07:36
Ramazan Ayı Faziletleri
Ramazan ayı fazilet bakımından nice güzelliklerin bahşedildiği mübarek bir zaman dilimidir. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delili olarak kendisinde Kur’an indirilen aydır…”
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Ramazan ayı ile ilgili olarak: “Bir kimse, inanarak ve sevabını yalnızca Allah’tan bekleyerek, Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” buyurmuştur.
Yine bir başka Hadis-i Şeriflerinde ise: “Ramazan öyle bir aydır ki, Allah gündüzleri oruç tutmayı farz ve gece ibadet etmeyi de nafile kılmıştır. Ramazan, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. Ramazan ihsan ve yardımlaşma ayıdır. Mü’minin rızkı bu ayda artar, bereketlenir… Ramazan ayı öyle bir aydır ki, evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden azad oluştur.” buyurmaktadır.
Oruç ayı olan Ramazan ayı, birçok hikmeti ihtiva eder. Bu açıdan bakıldığında pek çok ferdi ve sosyal faydaları vardır. Oruç tutarak belirli bir zaman yeme içme ve cinsel arzularına karşı koyan kişi, sebat, kanaat, metanet ve sabır gibi ahlaki güzelliklere sahip olur; aç kalarak nimetlerin kıymetini bilir ve bu vesile ile yoksulların halini düşünüp onlara merhamet ve şefkat hisleriyle yaklaşmasına sebep olur.
Ramazan, oruçla beraber nefislerin terbiye edildiği, zekât, sadaka ve iftarlarla yoksulların doyurulup gözetildiği, Kur’an okuma, mukabele takip etme, teravih kılma, zikir, dua ve niyazlarla sevap ve mükâfatın arttığı; af ve mağfiretin çokça ihsan edildiği bir feyz, rahmet ve bereket ayıdır.
Hangi hallerde Ramazan ayında oruç tutulmayabilir?
İslam dini, kişileri, güçleri nispetinde sorumlu tutmuş, güçlerini aşan veya sıkıntıya yol açan durumlarda kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir. Aşağıdaki mazeretlere sahip kimselerin Ramazanda oruç tutmakla yükümlü olmayıp daha sonra kaza etmelerine veya yerine fidye vermelerine ruhsat tanınmıştır:
a) Yolculuk: Yolculuk, Ramazan ayında oruç tutmamak için ruhsat olarak kabul edilmiştir. Yolculuk esnasında tutulmayan oruçlar, daha sonra kaza edilir. Kur’an’da “Ey inananlar! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allâh’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de sayılı günlerde farz kılındı. İçinizden hasta olan veya yolculukta bulunan, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler, bir düşkünü doyuracak kadar fidye verir. Kim gönülden iyilik yaparsa, o iyilik kendisinedir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha iyidir.” buyurulmaktadır. (Bakara, 2/183-184). Geceden oruç tutmaya niyetlenip de gündüzleyin yolculuğa çıkmak zorunda olan kimse yolculukta zorluk çekerse, daha sonra kaza etmek üzere orucunu bozabilir. Ancak orucunu tamamlaması daha uygundur. Hz. Peygamber, Mekke’nin fethi için sefere çıktığında oruçlu iken, Kedîd denilen yere varınca orucunu bozmuştur. (Buharî, “Savm”, 34; Müslim, “Sıyam”, 15) Bu uygulama, sefere çıkınca orucun bozulabileceğini göstermektedir.
b) Hastalık: Oruç tuttuğu zaman, hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile, hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişilerin Ramazan ayında oruç tutmayıp, iyileştikten sonra bunları kaza etmelerine izin verilmiştir. Yukarıda zikredilen âyet buna işaret etmektedir. Uzman bir hekim tarafından oruç tutması hâlinde hasta olacağı bildirilen kimse de hasta hükmündedir.
c) Hamilelik ve çocuk emzirme: Oruç tutmaları kendilerine veya çocuklarına zarar vermesi hâlinde, hamile kadınlar oruçlarını tutmayabilirler. Emzikli kadınlar da, sütlerinin kesilmesi ve çocuklarının zarar görebileceği durumlarda oruç tutmayabilirler. Hz. Peygamber buna müsaade etmiştir (Nesâî, “Sıyam”, 50-51).
d) Zor ve meşakkatli işlerde çalışmak: Oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar gelmesinden korkan kimse, orucunu tutmayabilir. Bu durumda olanlar, izinli olduğu günler veya uygun zamanlarda tutamadıkları oruçları kaza ederler. Bir zorunluluk olarak, ağır işlerde çalışmak zorunda olan kişiler oruçlu olarak çalıştıkları takdirde sağlıkları risk altında kalacaksa, Ramazan ayında tutamadıkları oruçlarını uygun bir zamanda kaza ederler.
e) Yaşlılık: Oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimseler, oruç yerine fidye verebilirler. Bakara sûresinin 184. âyetinde, bu şekilde olup da oruca güç yetiremeyenlerin, oruç tutmayıp fidye vermeleri gerektiği hükme bağlanmıştır. İyileşme umudu olmayan hastalar da aynı hükme tabidir.
Ramazan orucu kimlere farzdır?
Akıllı, ergenlik çağına ulaşmış ve oruç tutmasına engel bir mazereti olmayan her Müslümanın Ramazan orucunu tutması farzdır.
Oruca niyet nasıl yapılır?
Niyet, ibadetlerin kabulünün ön şartıdır. Niyetsiz yapılan amel ibadet değeri kazanmaz. Niyetin asıl gerçekleştiği yer kalptir. Bu da yapılacak ibadete başlama sırasında o ibadetin bilincinde olmakla gerçekleşir. Niyetin dil ile söylenmesi, kalben yapılan niyetin dışa vurulmasından ibaret olup, menduptur. Buna göre her ibadette olduğu gibi oruçta da kalben niyet etmek yeterlidir.
Oruç için niyetin vakti, akşam namazı vaktinin girmesiyle birlikte başlar. Oruç için sahura kalkılması fiili bir niyettir. Kişi sahura kalkmamış olsa bile sabah bu bilinç içinde ise niyetli sayılır.
Ramazan orucu ile günü belirlenmiş adak orucu ve nafile oruçlarda niyet etme zamanı, öğle namazına yaklaşık bir saat kalana kadar devam eder. Bunların dışındaki, kefaret, kaza, günü belirlenmemiş adak oruçlarında ise “imsak”tan önce niyet edilmesi gerekir.
2024 RAMAZAN BAYRAMI NE ZAMAN?
9 Nisan Salı Ramazan Bayramı Arifesi
10 Nisan Çarşamba Ramazan Bayramı 1.gün
11 Nisan Perşembe Ramazan Bayramı 2.gün
12 Nisan Cuma Ramazan Bayramı 3.gün
BRÜKSEL HAKKINDA BİLGİ
Brüksel; Belçika’nın başkenti, Brabant Yönetim Birimi’nin merkezidir. Senne Irmağı’nın üzerinde, Charleroi ve Willebroek kanallarının kesiştiği noktada yer alır. Ülke nüfusunun % 10’unu barındırır. 2019 yılına göre nüfusu 1,209 milyon olup yüzölçümü 32,61 km²’dir. 11. yüzyılda yerleşim alanlarının büyümesi ve nüfus artışı sonucu iki kesime ayrıldı: Senne Irmağı vadisinde Aşağı Kent, Coudenberg Tepesi’nde Yukarı Kent 13. yüzyılda birleştiyse de bazı sosyal ayrımlar yine de kaldı. Ülke nüfusunun % 13.5’ini oluşturan yabancı işçilerin yerleştiği başlıca kentlerden biri olan Brüksel, ülkenin ticaret, bankacılık, endüstri (ecza gereçleri, elektronik donanım, makine parçaları, işlenmiş kauçuk, dantel, halı, bira), yönetim, kültür ve turizm merkezidir. Nüfusun 1/5’i yabancıdır (İtalyan, Fransız, Faslı, İspanyol, Türk). Belçika’nın Flamanca konuşulan bölgesinin 32 km kadar içerisinde kalmasına karşın, daha çok Fransızca konuşulur. Sosyal, kültürel eşitlik için sürekli çekişen Flamanca ve Fransızca konuşan topluluklar arasındaki çelişkiler, Brüksel’de görülür. Ülkenin yönetim merkezi olması, çok sayıda işletme ve kuruluşun (sigorta şirketleri, ticaret kuruluşları, bankalar, sendikalar, hastaneler, uluslararası kuruluşlar) burada toplanması, yüzyıllardır Fransızca konuşan grupları Brüksel’e çekmiştir. Fransızca konuşan Valonlarla Flamanlar, kenti ortak başkent kabul etmelerine karşın, iki grup da kendi dillerini ötekinden üstün tutar; ancak, cadde ve sokak adlarında, belediyeyle ilgili kuruluşlarda iki dil birlikte kullanılır.
Senne Irmağı yatağında kurulu olan Aşağı Kent, eskiden beri Brüksel’in ticaret merkezidir. 1868-1871 arasında Senne Irmağı’nın üzeri kapatılarak güneybatı-kuzeydoğu yönünde Maurice Lemonnier, Anspach, Adolphe Max bulvarları yapıldı. Kentteki başlıca işyerleri ve alışveriş merkezlerinin bulunduğu bu bulvarlara koşut öteki cadde ve sokaklarda da ticaret merkezleri, Avrupa’nın ünlü lokantaları vardır. Moelsbroek Havaalanı ile dünyanın önemli başkentlerine; Willebroek Kanalı ile Escaut ve Anvers’e; Charleroi Kanalı ile Charleroi’ya bağlanır. Belçika’nın başlıca otoyollarının ve yoğun bir demiryolu ağının birleştiği kavşak konumundadır.
Brüksel Tarihi
1312’de, Brabant Dükü II. Johan’ın kente ayrıcalık tanımasının adından Brabant dükleri Brüksel’i kendilerine merkez edindiler. Bourgogne prensleri, 15. yüzyıl boyunca ülkeyi Brüksel’den yönettiler. 1556’da, İspanya Habsburgları’nın eline geçti; İspanyol Hollandası’nın yönetim kerkezi oldu. 1695’te Mareşal Villeroi’nin saldırısında, aşağı kesimleri büyük ölçüde yıkıma uğradı. 1794’te, Fransız devrim güçlerinin eline geçti. 1815’te, Birleşik Hollanda Krallığı’nın La Haye ile birlikte iki başkentinden biri oldu. 1830 Belçika Devrimi’nin odağı oldu. Bağımsız Belçika Krallığı’nın kurulmasıyla sonuçlanan devrimin ardından başkent konumu kazandı. Birinci ve ikinci Dünya savaşlarında Alman işgaline karşı büyük direniş gösterdi. Savaş sonrasında yeniden hızlı bir kalkınma içine girdi; Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun (1958), 1967’de Kuzey Atlantik Paktı’nın (NATO) merkezi olduktan sonra, ekonomik ve politik önemi arttı.
Tarihsel Eserler
14. yüzyıldan kalma sur kalıntıları, Grand Place (esnaf dernekleri), gotik üslubunda Belediye Sarayı (1442-1454), Botanik Bahçesi, Tarih Müzesi’nin bulunduğu Kraliyet Evi (Maison du Roi 1873-1896) Aşağı Kentte’dir. Yukarı Kent, Brabant kontlarının ilk yerleştikleri bölgedir. Günümüzde kraliyet ailesinin oturduğu saray (19. yüzyıl, Meçhul Asker Anıtı, gotik St. Michael et Gudule Kilisesi (12.-15. yüzyıl, Kraliyet Kütüphanesi (ortaçağ belgeleri, kraliyet arşivi), Modern Sanatlar Müzesi, Kraliyet Müzesi (Rubens, Brueghel, Boch’un çalışmaları), Kraliyet Caddesi (19. yüzyıldan kalma yapılar), Adliye Sarayı, Parlamento Binası, Avrupa Ekonomik Topluluğu, Atomium vb Yukarı Kentte’dir. 20. yüzyılda doğuya doğru büyüyen kent, Rue de la Loi ile Lepold Bölgesi’ne uzanır. Bu bölgede ise, 1880 Belçika Devrimi’nin 50. yılında yaptırılan bir park ve Palais du Cinquantenaire yer alır. Silahlı Kuvvetler Müzesi, Kraliyet Sanat ve Tarih Müzeleri, Brüksel Üniversitesi (1834), daha doğuda Soignes Ormanları ve Tervuren Parkı’nda Kongo Müzesi (Orta Afrika’dan getirtilen koleksiyonlar) Dış Brüksel olarak adlandırılan kesimde yer alır.