Sözlükte tur, bir turluk koşu, işin bir kısmı, gaye, mesafe gibi anlamlara gelen şavt, dînî bir kavram olarak, Hacer-i Esved’in bulunduğu köşesinden Kâ’be sola alınarak, Kâ’be’nin kapısına doğru sağa gidilmek sûretiyle yapılan devir (tur) demektir. Her tur başladığı yerde yani Hacer-i Esved’te sona erer. Buna “şavt” denir. Yedi şavt bir tavaf sayılmaktadır. Yine Safa ile Merve arasında yapılan “sa’y”ın her bir turuna da “şavt” denir.
Tavaf, sözlükte “ziyaret etmek, bir şeyin etrafında dolaşmak” demektir. Hacda Kâbeyi tavaf etmek bu ibadetin farzlarındandır. Tavaf eden kimseye Tâif denilir. Tavaf İslam’da, Kabe’nin etrafının yedi defa dönülerek yerine getirilen bir ibadettir ve hacc esaslarından birini oluşturmaktadır. Tavafta Kâbe’nin etrafı, Hacer-i Esved’in bulunduğu köşeden başlanarak yedi kere devredilir. Her devir bir “Şavt” olur. Demekki bir tavafta yedi “Şavt” vardır.
Tavaf daha çok namaza benzetilmiştir. Nasıl insan namaz kılarak Allah’a olan kulluk borcunu yerine getiriyorsa, tavafta da kişi Allah evi Kâbe’nin etrafından dolaşıp ona hürmet götürerek ibadet yapmaktadır. Bazı melekler de arşın etrafında dolaşmak suretiyle Allah’a ibadet etmektedir. Bu haliyle tavaf eden kişi meleklere benzetilir.
Kâbe’yi gören herkesin mutlaka onu tavaf etmesi lazımdır. Kâbe’nin dışından başka hiç bir bina, türbe cami tavaf edilmez. Tavafın abdestli olarak yapılması şarttır. Abdestsiz, yahut cünüp halde, hayızlı veya nifaslı olarak tavaf haramdır.
TAVAF NASIL YAPILIR?
Tavafa başlamadan önce erkekler, vücudun üst kısmına ör-tülen peştamalın bir ucunu sağ koltuk altından geçirerek solomuza atıp sağ kolu omuzla birlikte açıkta bırakırlar (Iztıba). Tavaf bitince omuz kapatılır.
Umre tavafı için Hacer-i Esved hizasına gelmeden;
“Allahım! Senin rızan için umre tavafı yapmak istiyorum. Bunu kolaylaştır ve kabul eyle” diye niyet edilir.
Kâbe, kişinin sol tarafında kalacak şekilde Hacer-i Esved”in hizasına doğru gidilir, bu esnada dua edilir. Bilenler tekbir, tehlil, salâvat-ı şerife okurlar. Bunlar okunmasa da tavaf ge-çerlidir. Önemli olan içtenlikle Yüce Allah”a yöneliştir.
Hacer-i Esved”in hizasına varılınca eller, içleri Kâbe”ye doğru olacak şekilde namaza durur gibi omuz veya kulak hi-zasına kadar kaldırılıp “Bismillahi Allahu Ekber” denildikten sonra Hacer-i Esved selamlanır (istilam). Aslında istilam, elle-ri Hacer-i Esved”in üzerine koyup onu öpmek demek ise de, günümüzde izdiham sebebiyle bu mümkün olmamaktadır. Bu sebeple Hacer-i Esved”e uzaktan elle işaret edilir. Hacer-i Esved istilam edilirken durup beklememelidir.
Tavafa başlarken, her şavtın başında ve tavaf sırasında çe-şitli dualar okunur. Bu dualar okunmasa da tavaf geçerlidir. Ancak tavafın Kur”an tilaveti, dua ve zikirle yapılması güzel olur. Tavafın, Hatim (Kâbe”nin kuzey tarafındaki yarım dai-re şeklindeki duvar)ın dışından yapılması gerekir. Tavafın ilk üç şavtında erkekler kısa adımlarla koşar gibi çalımlı yürür (Remel). Bu yapılmasa da bir eksiklik olmaz. Remel, sadece arkasından sa”y yapılacak tavafarda yapılır.
Tavaf esnasında bağırarak dua etmek uygun değildir. Bu durum, orada huşû içinde tavaf yapan bazı insanları rahatsız edebilir. Önemli olan duanın içtenlikle yapılmasıdır.
Duanın Arapça olması şart değildir. Herkes kendi dilin-de içinden geldiği gibi dua edebilir. Belirttiğimiz gibi önemli olan, içtenliktir.
Tavaf esnasında dua edilir, tekbir ve tehlil getirilebilir. Töv-be ve istiğfarda bulunulur. Yüce Allah zikredilir. Kur”an oku-nur. Özellikle Kur”an”dan dua ayetleri okunması güzel olur.
Böylece Hacer-i Esved köşesinden başlayan ilk dönüş, tek-rar Hacer-i Esved köşesi hizasına varılınca tamamlanmış olur. Beklemeden tekrar Hacer-i Esved selamlanarak ikinci şavta devam edilir. Diğer şavtlar da aynı şekilde yapılır ve yedinci şavtın sonunda Hacer-i Esved tekrar selamlanarak tavaf bi-tirilir. Sonra –izdihama neden olmamak kaydıyla- Makam-ı İbrahim”in arka taraflarında iki rekât tavaf namazı kılınır. Kalabalık olması veya oranın müsait olmaması durumunda tavaf namazı başka uygun bir yerde kılınır. Tavaf namazının, mekruh vakit değilse tavafın hemen peşinden kılınması daha iyidir.
Tavaf, kesintisiz olarak yapılır. Tavaf sırasında farz namaz için kamet getirilmesi, abdestin bozulması, ya da yorulup dinlenme ihtiyacı duyulması ve benzeri durumların dışında tavafa ara verilmemelidir. Böyle mazeretlerin ortaya çıkması durumunda tavafa ara verilip daha sonra kalınan yerden devam edilebilir. Tavaf namazından sonra dua edilir. Zemzem içilmesi de güzel olur.
Tavaf Çeşitleri
Hac ile ilgili olan ve olmayan farz, sünnet, vacip, nafile başka tavaflarda bulunmaktadır. Fakat bunların vacipleri, sünnetleri, sıhhat şartları, yapılış şekilleri aynı olan tavaflardır. Hac’da kudüm, ziyaret, veda tavafı olmak üzere üç tavaf bulunuyordu. Umrede yapılan tavaf işlemine ise umre tavafı adı verilir. Hac ve umre ile ilgili olmayan başka tavaflar işe aşağıda açıklanmıştır:
Nezir Tavafı: Tavaf etmeyi adayan kişi, nezrini yerine getirmesi vacip olmaktadır. Bu işlem için belirli bir zaman belirlenmiş ise belirtilen zamanda, zaman belirlenmediği takdirde ise uygun bir zamanda adanmış olan tavaf yerine getirilmektedir.
Tahiyyetü’l Mescid Tavafı: Kişinin bir mescide girdiğinde kılması sünnet olan Tahiyyetü’l Mescid’in yerine Mescid’i Haram her girişinde hürmeten ve mescidin selamlamak için tavaf yapılması müstehaptır. Bu selamlama tavafı işlemine Tahiyyetü’l Mescid tavafı adı verilmiştir. Hac ya da umre gereğince yapılacak olan tavaf bu işlemin yerini tutmaktadır.
Tatavvu Tavafı: Mekke’de bulunulduğu zaman boyunca hac ve umreyle ilgili olarak yapılmış olan tavafların haricinde zaman buldukça yapılan nafile tavaflardır.
Tavaf İle İlgili ayetler
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
- Hani Evi (Ka’be”yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. “İbrahim’in makamını namaz yeri edinin”, İbrahim ve İsmail’e de, “Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin” diye ahid verdik. (Bakara Suresi, 125)
- Şüphesiz, ‘Safa’ ile ‘Merve’ Allah’ın işaretlerindendir. Böylece kim Evi (Ka’be’yi) hacceder veya umre yaparsa, artık bu ikisini tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur. Kim de gönülden bir hayır yaparsa (karşılığını alır). Şüphesiz Allah, şükrün karşılığını verendir, bilendir. (Bakara Suresi, 158)
- Hani Biz İbrahim’e Evin (Kabe’nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik:) “Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut.” (Hac Suresi, 26)
- Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler. Beyt-i Atik’i tavaf etsinler. (Hac Suresi, 29)