Safa ve Merve Mekke’de, Kâbe’nin yakınında bulunan karşılıklı iki tepedir. Safâ, Mescid-i Harâm’ın kuzeydoğusunda Ebûkubeys dağının eteğinde Merve’den biraz daha yüksek olan tepedir. Merve ise Safâ’nın tam karşısında ve Harem-i şerif’in kuzeybatısında Kuaykıân dağının eteğinde yer alır. Hacılar bu iki tepe arasında gidip gelerek sa’y dediğimiz vacip bir ibadeti yerine getirirler.
Sa’y kelimesi; koşmak, hızlı yürümek anlamına gelmektedir. Hac ve umrede Kâbe’nin doğu tarafındaki “Safa” tepesinden başlayarak “Merve” ye dört gidiş, Merve’den Safa’ya üç dönüş olmak üzere bu iki tepe arasındaki gidiş-gelişe denir.
Safâ “sert, başka bir kütleye karışmayan, toprak ve çamurdan arınmış taş”, Merve “yumuşak ve esmer, kırmızımtırak volkanik kökenli, parçalanıp etrafı incelmiş sert ya da yumuşak her türlü taş” anlamına gelir.
Safa Merve arası mesafe
Her iki tepe arasındaki uzaklık yaklaşık 400 metredir. Safa ile Merve arasındaki vadi zamanla doldurulup yükseltilerek tesviye edilmiş, zemini yürüyüş için uygun hale getirilerek tepelere çıkmayı kolaylaştıran merdivenler yapılmış ve hac mevsimlerinde geceleri aydınlatılmıştır. İki tepe arasındaki sa’y yapılan alanın üstü
1922′ de kapatılarak hac ve umre yapanlar kısmen güneşten ve tozdan korunmuştur. 1955-1976 yılları arasındaki genişletmede burası Mescid-i Haram’a katılmış ve sa’y yolu iki katlı olarak tasarlanmıştır.
Safa ve Merve İle İlgili ayetler
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Şüphesiz, ‘Safa’ ile ‘Merve’ Allah’ın işaretlerindendir. Böylece kim Evi (Ka’be’yi) hacceder veya umre yaparsa, artık bu ikisini tavaf etmesinde kendisi için bir sakınca yoktur. Kim de gönülden bir hayır yaparsa (karşılığını alır). Şüphesiz Allah, şükrün karşılığını verendir, bilendir. (Bakara Suresi, 158)
Safa Ve Merve Arasında Say ile ilgili hadisler
Ne Resulullah (sav) ne de Ashab-ı Kiram (ra)’ı Safa ile Merve arasında birden fazla tavafda bulunmadı, bu da ilk defa yaptıkları tavaf idi.
Ravi: Cabir
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 54, (1895); Nesai, Hacc 182, (5, 244); Müslim, Hacc 140, (1215); İbnu Mace, Menas
Resulullah (sav), Kabe’yi başına yular veya başka bir şey takılmış halde tavaf eden bir adam görmüştü. Hemen yuları koparıp attı.” (Bir başka rivayette şöyle denmiştir “…burnuna geçirilmiş bir halka ile birisini yeden bir adam görmüştü, derhal halkayı kopardı ve adama: “dinden tutarak yed!” diye emretti.)
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Buhari, Hacc, 65, 66, Eyman ve’n-Nüzür 31; Ebu Davud, Eyman ve’n-Nüzür 23, (3302); Nesai, Hacc 186,
Hz. Ömer (ra), Beytullah’ı tavaf eden cüzzamlı bir kadın görmüştü, hemen: “Ey Allah Teala’nın cariyesi, insanlara eza verme, sen evinde otursan kendin için daha hayırlı olurdu!” dedi. Kadın (söz tutup) evinde oturdu. Hz. Ömer (ra)’in vefatından sonra bir adam kadına uğrayarak: “Seni haccdan yasaklayan kimse artık vefat etti, çık evinden!” dedi. Kadın adama şöyle cevap verdi: “Allah’a yemin olsun, ben ona sağken itaat edip, ölünce isyan edecek kimse değilim.”
Ravi: İbnu Ebi Müleyke
Kaynak: Muvatta, Hacc 250, (1, 424)
Abdullah İbnu’s-Saib’in anlattığına göre, (yaşlanıp gözlerini kaybettiği vakit) İbnu Abbas (ra)’a (tavaf sırasında) refakat edip, Haceru’l-Esved’i takip eden (Haceru’l-Esved ile) kapı arasındaki kısımda (mültezem) durdurmuş bu sırada İbnu Abbas (ra) kendisine: “Bana söylendiğine göre, Resulullah (sav) işte burada namaz kılarmış” demiştir. Abdullah İbnu Saib de “evet” demiş, bunun üzerine İbnu Abbas, kalkıp orada namaz kılmıştır.
Ravi: Abdullah İbnu’s-Saib
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 55; Nesai, Hacc 133, (5, 221)
İmam Malik’e ulaştığına göre, Sa’d İbnu Ebi Vakkas (ra), mürahık (yani zaman bakımından daralmış, vakfeyi kaçırma endişesine düşmüş) olarak Mekke’ye gelince, Beytullah’la Safa ve Merve’yi tavaftan önce, Arafat’a çıkar, Arafat’tan döndükten sonra tavafını ifa ederdi.
Ravi:
Kaynak: Muvatta, Hacc 125, (1, 371)
Resulullah (sav) buyurdular ki: “Beytullah’ı tavaf etmek, Safa ve Merve arasında sa’yetmek ve şeytan taşlamak Allah’ı zikretmek için emredilmiştir.”
Ravi: Aişe
Kaynak: Ebu Davud, Menasik 51, (1888); Tirmizi, Hacc 64, (902)