Sözlükte haram, haram kılmak ve haram kılınmış anlamlarına gelen mahrem, dîni bir kavram olarak, genelde Allâh’ın haram kıldığı, yasakladığı şeylere, özelde ise kendileriyle evlenilmesi ebedî olarak haram olan kişilere denir. Tekrar belirtmek gerekirse mahrem; saygıya ve gizlenmeye değer şey, kendileriyle evlenmek haram olan yakın hısım, İslâm’ın kendileriyle evlenilmesini yasakladığı belli hısımları ifade eden bir fıkıh terimidir. Çoğulu meharim gelir.
Kadına mahrem olan erkekler kimlerdir?
Mahrem, haram olan, yani bir kadının evlenmesi dinen caiz olmayan akrabalar demektir.
Kadının mahremi, ebedi olarak nikahı ona haram olan yakın akrabalarıdır. Bunlar; babası, dedesi, oğlu, torunu, kardeşi, amcası, dayısı, kardeşlerinin çocukları, damadı, kayın pederi, sütoğlu, süt kardeşi gibi akrabalardır.
Mahrem ve namahrem olanlar kimlerdir?
Mahrem, haram olan, yani bir kadının evlenmesi dinen caiz olmayan akrabalar demektir. Diğer bir ifade ile bir kadın için mahrem, kendisiyle evlenmesi haram olan erkektir.
Namahrem ise, haram olmayan, yani bir kadının evlenmesinde; dinen bir mahzur olmayan erkek demektir. Tekrar belirtmek gerekirse Namahrem, kendisiyle evlenmesi câiz olan erkek demektir.
Kendisiyle evlenilmesi haram olan (mahrem) erkekler, Kur’ân’da doğrudan sayılmamaktadır fakat aşağıdaki âyet-i kerîmeden dolaylı olarak anlaşılabilir. Bu âyette bir erkeğin evlenmesi haram olan kadınlar sayılmaktadır: “Ey mümin erkekler! Şunlarla nikâhlanmanız haram kılınmıştır: Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, kayınvalideleriniz, kendileriyle zifafa girdiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız fakat zifafa girmediğiniz eşlerinizin kızlarını nikâhlamanızda beis yoktur. Keza öz oğullarınızın eşleri ile evlenmeniz ve iki kız kardeşi nikâhınız altında birleştirmeniz de haram kılındı. Ancak daha önce geçen geçmiştir çünkü Allah gafur ve rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur).” (Nisâ Sûresi, 4/23)
Âyette evlenilmesi haram olan 14 sınıf sayılmaktadır. Bunların yedisi kan bağından, ikisi süt emmekten, beşi de evlenmekten kaynaklanmaktadır. Evet, bu âyette mahremlik, üç yönden açıklanmaktadır:
1- Kan bağı
2- Süt emme
3- Evlilik.
Kan Bağıyla Birbirine Mahrem Olanlar
Bu âyet-i kerîmeye göre bir erkek için anne, nine, kız, kız kardeş, hala, teyze, erkek kardeşin kızları, kız kardeşin kızları mahremdir.
Buradan hareketle bir kadın için de baba, dede, oğul, erkek kardeş, amca, dayı, erkek kardeşin oğulları, kız kardeşin oğulları mahremdir. Bu hususları kısaca açacak olursak:
Baba: Bir kadının babası, babasının babası, annesinin babası şeklinde yukarıya doğru bütün erkek büyükleri (dedeleri) kendisine mahremdir. Yani evlenmeleri ebedî olarak haramdır.
Oğul: Bir kadının kendi oğlu, oğlunun oğlu şeklinde aşağıya doğru bütün erkek nesli (torunları) mahremdir.
Erkek kardeş: Bir kadının gerek ana-baba bir, gerek sadece ana-bir gerekse baba-bir erkek kardeşi de kendisine mahremdir.
Amca: Kadın için babasının erkek kardeşiyle, dedesinin erkek kardeşi mahremdir. Onlarla ebediyyen evlenemez.
Dayı: Dayı da amca gibi mahremdir.
Kardeşlerin oğulları: Gerek erkek kardeşin gerekse kız kardeşin oğulları (erkek yeğenler) ve bunların nesilleri, bir kadın için mahremdir. Yani onlardan biriyle evlenmesi ebediyen haramdır.
Üvey oğullar: Bir kadının, kocasının önceki hanımından olan oğluyla evlenmesi de haramdır.
Kan bağından doğan akrabalarla evliliğin haram oluşunun sebebi Allah’ın emridir. Bu emrin bir hikmeti olarak da şöyle düşünülebilir: Bu akrabalar insana çok yakın olan ve daima sevgileri saygı ve saygınlıkları korunması gereken yakınlardır. Evlenmek câiz olsaydı, bu sevgi, saygı, hürmet korunamayacak, büyük yaralar alacak ve en yakın akrabalar arasında çok büyük anlaşmazlıklar çıkacaktı. Bu da bir toplum için helâkete götüren bir felaket demektir.
Süt Emmeyle Birbirine Mahrem Olanlar
Yukarıdaki âyet-i kerîmede süt emmeyle haram olanların sadece ikisi sayılmış, fakat teferruatını Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), bir hadis-i şeriflerinde:
اَلرَّضَاعَةَ تُحَرِّمُ مَا تُحَرِّمُ الْوِلَادَةُ
“Kan bağından dolayı birbirlerine haram olanlar, süt emmeden dolayı da haram olurlar.” (Buhârî, nikâh 20) buyurarak, veciz olarak ifade etmiştir. Buna göre bir kadının, sütoğlu, sütbabası, süt dedesi, süt erkek kardeşi, süt amcası, süt dayısı, sütkardeşlerinin erkek çocukları ile evlenmesi ebediyen haramdır.
Fakat kadının emzirdiği çocuğun dışındaki diğer çocuklar, yani sütoğlun diğer kardeşleri, kadına ve kadının çocuklarına helâldir. Mesela Fatma Hanım, beş çocuklu bir annedir. Ayşe Hanım’ın, Halid, Mehmet, Hüseyin ve Sadık isimli 4 çocuğundan Mehmet’i emzirmiştir. Mehmet, Fatma hanımın süt çocuğu olmuştur ve mahremidir fakat Halid, Hüseyin ve Sadık, Fatma hanıma nâmahremdir çünkü onları emzirmemiştir. Dolayısıyla aralarında evlenme yasağı yoktur. Ayrıca Halid, Hüseyin ve Sadık, Fatma hanımın diğer çocuklarına da helâldir. Bunların aralarında evlilik câizdir. Burada mahremlik Fatma Hanım, Fatma Hanım’ın kocası, babası, çocukları, erkek kardeşleri, kız kardeşleri ile süt çocuğu olan Mehmet arasında gerçekleşmektedir. Aynı anneden emen bütün çocuklar mahremdir. Bu yüzden sütkardeşliği ilan edilmeli ve sütkardeşler birbirlerini bilmelidirler.
Evlilikle Birbirine Mahrem Olanlar
Sahih bir evlilik yoluyla bir kadının mahrem olduğu erkekler vardır. Bu erkeklerle evlilik haramdır. Ancak bu haramlık ebedî ve geçici olarak ikiye ayrılır. Evlilikten dolayı kendisiyle nikâhın ebediyyen haram olduğu kişiler, bir erkek için; kayın valide, üvey kız, gelin ve torunların hanımlarıdır. Bir kadın için de; kayınpeder, üvey oğul, damat ve torunların kocalarıdır.
Geçici olan haramlık ise kocanın erkek kardeşi ve onun oğlu, kocanın amcası ve dayısı iledir. Ölüm veya boşanmayla evliliğin sona ermesinden sonra bu mahremler arasında haramlık kalkar. Evlilikle geçici mahrem olanlar arasında, evlilik açısından bir mahremiyet olsa da dokunma, yalnız kalma bakımından haramlık devam eder. Bu konuda dikkatli olunması gerekir. Mesela bir kadın, kocasının erkek kardeşiyle, dayısıyla evlenemese de onlarla yalnız kalması, onlara dokunması helâl değildir.
Bahsedilen mahremlikteki sıralamaya, akrabalar arasındaki sıla-i rahimde gözetilecek bir sıra olarak da bakılabilir. Yani bir kadının, akrabalar arasında kimlere öncelik vereceği, ilk olarak kimlerin hukukunu düşüneceği konusu, mahremlik derecesine göre belirlenir.