Istıba sözlükte, bir şeyi koltuğun altına sokmak, koltuk altına almak, omuza alınan havlu vb. şeyi koltuk altından geçirmek demektir. Fıkıh terimi olarak Istıba; peşinden sa’y yapılacak tavafta erkeklerin omuzlarına aldıkları “rida”nın bir ucunu sağ koltuk altından geçirip sol omuzları üzerine atıp sağ omuzu ve sağ kolu açık bırakmak demektir. Ardından sa’y yapılmayan tavaflarda ıztıba yapılmaz. Tekrar belirtmek gerekirse Istıba; hac’da erkeklerin ziyaret tavâfına başlamadan önce, omuzlarına almış oldukları ihram havlularının ucunu sağ kolluklarının altından geçirerek, sol omuzları üzerine atmaları. Böylece sağ omuz ve sağ kol açık kalmış. sol taraf ise kapanmış olmakladır.
Iztıbâ yapmak hac amellerinden olup sünnettir. Peygamber Efendimiz (sav)’in tavaf sırasında ıztıba yaptığı ve Ashâb-ı kirama da tavsiye ettiği hadislerle sabittir (bh. Ebu Dâvud, Menâsik, 49, 50; Tirmizi, Hac, 36; İbn Mâce. Menâsik, 30; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 305, 306, 371, IV, 222, 224).
Rasûlullah (s.a.s) ashabı ile birlikte Umretü’l-Kaza’yı ifa ederlerken, Cebrail (a.s) müşriklerin söyledikleri bir sözü Hz Peygambere bildirdi. Müşrikler, müslümanların Medine’de hastalanıp zayıfladıklarını, kuvvetlerinin gittiğini ileri sürmüşlerdi. Bunu öğrenen Hz Peygamber sağ omuzunu açarak pazularını müşriklere gösterip ashabına şöyle seslenir: “Bu gün onlara pazusunun kuvvetini gösterenleri Allah rahmetiyle yarlığasın” (İbn Hişam, es-Sîre, IV, 12, 135.) “Sakın Kureyşliler sizde bir gevşeklik ve eksiklik görmesinler” (Ahmed b. Hanbel, I, 305). İşte Hac ve Umre’de tavaf ve sa’yin ilk şartlarında sağ omuzu atmak yani ıztıbâ’ yapmak sünnet oldu.