Hicr-i İsmail, Kâbe’nin kuzey batı duvarı ile Hatim arasındaki boşluğa denir. Tekrar belirtmek gerekirse; Kâbe’nin kuzey duvarı önünde bulunan yarım daire şeklindeki duvara “Hatim” denir. Bu duvarla Kâbe arasındaki boşluğa ise “Hicr-i İsmail” denir. Burası Kâbe’nin iç kısmı ile aynı hükümde olup içinde sadece nafile namazlar kılınabilir.
Buraya Hatîra ve Hicr-i Kabe de denir. Burada namaz kılıp dua edilir. Hz İbrâhim ile oğlu İsmail Aleyhisselam’ın yaptığı Kâbe binası bu kısmı da içine alıyordu. M. 605 yılında yapılan tamirde bu kısım inşaat malzemesi yetmediği için Kâbe dışında bırakılmış ve Kabe’den olduğu anlaşılsın diye burayı taşla döşediler. Nitekim Hz Aişe, Kabe’ye girip namaz kılmak istediğini söylediğinde Hz Peygamber’in (sav) onu elinden tutarak Hicr’e soktuğu. “Kabe’ye girmek istersen burada namaz kıl, çünkü o Kabe’den bir parçadır” buyurduğu bilinmektedir (Tirmizi. “Hac”, 48; Nesai. “Hac”, 128).
Emevller’den iktidara gelen Yezid b. Muaviye’ye biat etmeyerek Hicaz’a 9 yıl 22 gün hakim olan Abdullah b. Zübeyr burayı Hz. ıbrahim’in temellerini esas alarak Kabe’ye dahil etti (684). 692 yılında Mekke’ye girerek Abdullah b. Zübeyr’i ortadan kaldıran Haccac b. Yusuf. Halife Abdülmelik b. Mervan’ın onayını alarak Hicr’i tekrar eski haline getirdi.