İsrâiloğulları Mısır’da 215 sene kadar ikamet etmişlerdir. O zamanlar Mısır “hikesûs” denilen Arap hükümdarları tarafından idare edilmekteydi. Bu hükümdarlar İsrâiloğulları ile iyi geçiniyorlardı. Fakat zamanla Kiptiler ağırlıklarını koyup hikesûsları Mısır’dan çıkardılar. İsrâiloğulları’nı da düşman kabul edip onlara esir muamelesi yapmaya, Mısır’da İsrâiloğulları’nın dünyaya gelen erkek çocuklarını Öldürmeye başladılar. Bu sırada Hz Yakub’un üçüncü oğlu Lâvi’nin torunlarından îmrân adındaki kişinin zürriyetinden Hz Musa dünyaya geldi. Hz Musa’nın annesi korkarak onu bir sandık içinde Nil nehrine attı. Bu çocuğu Mısır Hükümdarı Firavun’un hanımı Âsiye görüp nehirden çıkardı. Bu masum çocuğu çok sevdi, sarayına götürdü, onu güzelce besledi. Annesi bir şekilde saraya yaklaşıp yavrusunun sütanneliğine kabul edildi. Peygamberlik adayı Hz Musa böylelikle düşmanın sarayında besleniyordu.
Hz Musa’ya peygamberlik nasıl verilmiştir?
Hz Musa, Firavun’un sarayında büyümüştü. Firavun denilen dinsiz ise halkı kendisine taptırıyordu. Hz Musa bir gün Kıptîler’den birini bir sebeple öldürdü, Mısır’dan çıkarak, Medyen tarafına gitti, orada Şuayb [aleyhisselâm] ile görüşüp ona damat oldu. Daha sonra İsrâiloğulları’nı Mısır’dan kurtarmak için Mısır’a dönerken Tur dağında İlahi tecelliye şahit oldu, kendisine peygamberlik verildi, İsrâiloğulları’nı Mısır’dan çıkararak arz-ı mev’ûda götürmekle görevlendirildi. Kardeşi Harun da [aleyhisselâm] ona yardımcı olmak üzere peygamber olarak görevlendirildi.
Musa [aleyhisselâm] Mısır’a varınca Firavun ile görüştü, onu imana davet etti, birtakım mucizeler gösterdi. Elindeki asâ, o istediği zaman müthiş bir ejderhaya dönüşüyordu. Buna rağmen Firavun iman etmedi. Hz Musa’yı sihirbaz zannedip bütün sihirbazları bir meydana toplattılar. Onlar Musa’ya [aleyhisselâm] meydan okudular. Fakat hepsi de mağlup olup Hz Musa’ya iman ettiler. Firavun ise küfründe ısrar etti. İsrâiloğulları’nın Mısır’dan çıkmalarına müsaade etti. Sonra pişman olup ordusuyla onların arkasından koşarak onlan geri döndürmek istedi. Ancak bu sırada İlâhî kudret ile deniz açıldı, İsrâiloğulları karşı tarafa geçtiler, onları takip eden Firavun ile ordusu ise sular içinde kalarak boğulup gittiler.
Hz Musa aleyhisselâm’ın yaptığı işler ve hayatının sonları hakkında bilgi
Hz Musa, İsrâiloğulları ile beraber Firavun’dan kurtulmuş, Asya tarafına doğru yol tutmuş, aldığı İlâhî bir emir ile Tûrisînâ’ya giderek orada kendisine bir kısım İlâhî emirler tebliğ edilmiştir.
Hz Musa, Tûrisînâ’da iken İsrâiloğulları, Harun’un [aleyhisselâm] emirlerine muhalefet ederek buzağı heykellerine tapma cehaleti göstermişler ve Hz Musa tarafından da azarlanmışlardır.
Musa [aleyhisselâm] Mısır’dan çıktıktan iki sene sonra İsrâiloğulları ile arz-ı mukaddese yöneldi. Fakat o tarafta oturan Amâlika kavminden bazı zorbalarla savaşması gerekti. İsrâiloğulları korkaklık gösterip savaşmaktan kaçındılar. Bunun üzerine uzunca bir süre Tîh çölünde kaldılar. Burada Allah tarafından gönderilen kudret helvası ile geçiniyorlardı. Bu şekilde kırk yıl kadar Sînâ ve Fârân çöllerinde dolaşıp durdular. İsrâiloğulları’nın önceki kuşağı değişti, yeni yiğitler yetişti. Hz Musa bu yiğitlerle beraber Lût denizinin güney tarafında bulunan bir topluluk ile savaştı ve Ürdün denilen Şerîa nehrinin sahiline ulaştı. Nihayetinde Hz Harun, sonra da Hz Musa ahirete irtihal ettiler, yerine de Yûşâ [aleyhisselâm] geçti ve İsrâiloğullan’nı Ken’ân diyarına kavuşturdu.
Tarihçilerin açıklamalarına göre Hz. Âdem’den Nuh tûfanına kadar 2242 yıl, Nuh tûfanından Hz Musa’nın vefatına kadar da 1626 yıl geçmiştir. “Gerçek bilgi Allah katindadır.”
Hz Musa Hayatı detaylı bilgi için tıklayın!
Hz Musa ile Hızır kıssası için tıklayın!
Hz Musa ve Azrail kıssası için tıklayın!
Hz Musa kıssası kısaca haberimiz için tıklayın!
Hz Musa ile ilgili Hadisler için tıklayın!