Arapça bir kelime olan Bedene “semirmek” anlamındaki büdn kökünden türeyen bir isim olup büyükbaş hayvanlar için kullanılır.
Sözlükte büyükbaş hayvan anlamına gelen “bedene”, bir hac terimi olarak hacda bazı ihram yasaklarının ihlal edilmesi sebebiyle Harem bölgesinde kurban olarak kesilen deve veya sığır demektir.
Hac’da kurban edilmek üzere Harem’e hediye edilen beş yaşını tamamlamış deve ile iki yaşını tamamlamış sığırlara bedene adı verilmektedir. Bedene kurbanlıkları Harem’e hedye edildikten sonra sahibi tarafından sütü sağılmaz. Sağıldığı takdirde de bu süt fakirlerin hakkıdır, onlara dağıtılır. Şayet bedene’den sahibi istifade etmişse, istifade miktarınca tasaddukta bulunması gerekir. Bedene kurbanlıklara binmek caizdir. Ancak zaruret olmadığı müddetçe binilmemesi daha uygun görülmüştür. Bu görüş İmam-ı A’zam Ebu Hanife, İmam Şafii ve İmam Mâlik b. Enes’in görüşüdür. Fakat İmam Ahmed b. Hanbel’e göre ise bedene kurbanlıklara zaruret hali olsun olmasın binilebilir. Bunun da delili şu hadistir. Resulullah (s.a.s.), ashabtan birinin Kâbe’ye götürmekte olduğu devesinin yanında yaya olarak yürüdüğünü görür. Bunun üzerine Hz. Peygamber o sahabiye devesine binmesini söyler. Sahabi bu devenin kurbanlık olduğunu söylemesi üzerine Resulullah sözünü tekrar eder. Sahabi de devesine biner. (Buhârî, Hacc,.112; Ebû Hac’da, Harem’e hediye edilen beş yaşını aşmamış; kurbanlık develere ‘bedene’ denir.