Bir adağın (bir nezrin) geçerli olması için şu şartlar aranır;
1. Adanan şeyin cinsinden bir farz veya vâcip bulunmalıdır. Oruç Ve sadaka gibi. Buna binaen, “Filan hastayı ziyarette bulunayım” diye yapılan bir adak muteber değildir. Bunu uygulamak gerekmez. Çünkü bu ziyaret ne farzdır ne de vâciptir.
2. Adanan şeyin cinsinden bulunan farz veya vâcip, bizzat amaç olmalıdır. Başka bir farz veya vâcibe vesile olmamalıdır. “Abdest alayım” veya, “Tilavet secdesinde bulunayım” diye yapılan bir adak gibi. Bunlar muteber değildir.
3. Adanan şey, zaten yapılması gereken bir şey olmamalıdır. “Nezrim olsun, yarınki sabah namazını kılayım” denilmesi gibi.
4. Nezredilen şey, bizzat günah olan bir şey olmamalıdır. “Şu işim olursa kendimi kurban edeyim” diye nezredilmesi gibi.
5. Nezredilen şey bizzat imkânsız olmamalıdır. “Filan kişinin geldiği gün oruç tutayım” denildiği halde o kişi, zeval vaktinden sonra gelse, artık oruç tutma imkânı kalmamış olur.
6. Nezredilen şey, nezredenin mülkünden fazla veya başkasına ait olmamalıdır. Buna göre mesela, “Bugün 1000 kuruş tasadduk edeyim” diye nezreden kimsenin, o gün 100 kuruşu bulunsa yalnız bu 100 kuruşu tasadduk etmesi gerekir veya başkasına ait bir koyunu kurban etmeyi nezretmiş ise bunu uygulaması gerekmez.
Adak ne demek?
Adak (Nezir), Allah Teâlâ’ya hürmet için mubah bir fiilin yapılmasını üzerine almak, onu kendisine vâcip kılmak demektir. Diğer bir ifade ile Adak, Allah’u Teâlâ’ya ibâdet maksadıyla mükellef olmadığı halde mübah olan bir işi yapmayı kararlaştırmak, kişinin öyle bir ameli kendisine vâcip kılması ve bunu yapacağına dair Allah’a söz vermesi demektir. Örneğin; “Nezrim olsun, yarın Allah rızası için oruç tutayım” veya “fakirlere şu kadar para vereyim” denilmesi gibi.