Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav) Veda Hutbesinde şöyle buyuruyor;
قَالَ رَسُولُ للّهِ: تركتُ فِيكُمْ أمرينِ لَنْ تَضِلُّوا ما تَمَسّكتُمْ بِهِمَا: كِتَابَ اللّهِ تَعالَى، وَسُنّةَ رَسُولِهِ .
Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetce asla sapıtmayacaksınız: “Allah’ın kitab’ı ve Resûlünün sünneti.
Size iki şey bırakıyorum. (Bunlara tutunursanız) asla dalâlete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve sünnetim.
“Size, sımsıkı sarıldığınız müddetçe benden sonra sapıtmayacağınız iki mühim emânet bırakıyorum. Biri diğerinden daha büyüktür. O da Allâh’ın Kitâbı’dır. Kur’ân, semâdan yeryüzüne uzatılmış sağlam bir ip gibidir. Diğer emânet de âilem, Ehl-i Beytʼimdir…”
Ey müminler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allahın kitabı Kur an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir.
Veda haccı ve veda hutbesi nedir?
Veda haccı, Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (s.a.s.)’in Medine’ye hicretinin 10. yılında (M. 632) yapmış olduğu ilk ve son haccıdır.
Mekke fethedildikten sonra İslâm dini hızla yayıldı. Allah’ın birliği inancı iyice kalplere yerleşti. Kurtuluşun İslâm’da olduğunu gören insanlar, kendiliklerinden gruplar halinde gelip müslüman olmaya başladılar. 23 yıllık şerefli bir mücadelenin hayırlı sonucunu gören Peygamberimiz (A.S.), hicretin onuncu yılında yüzbinden fazla mûslümanla birlikte Hacca gitti.
Peygamberimiz (A.S ), Arafat’ta yaklaşık 124 bin müslümana hitaben meşhur hutbesini okudu. Buna “Veda Hutbesi” denir.