Fıtır sadakası, müslüman olan ve ihtiyaçlarından başka nisap miktarı mala sahip olmayan fakirlere temlik suretiyle ve fıtır sadakası niyetiyle verilir. Bu sadakayı veren ile fakir arasında karı-koca, evlat-ebeveyn bağı olmamalıdır. Buna göre bir kimse kendi fıtır sadakasını fakir olan karısına, babasına veya evladına veremez. Bu fıtır sadakası, İmam Ebû Yusuf ile İmam Şafiî’ye göre fakir olan zimmîlere de verilemez. Fetva da bu şekildedir.
Herkes, kendi fitresini kendisinin bulunduğu yerdeki fakirlere vermelidir. Başka yerlerdeki fakirlere gönderilmesi mekruhtur.
Bir fıtır sadakası, bir fakire verilebileceği gibi -bir görüşe göre- birkaç fakire de dağıtılabilir. Birkaç fitre de bir fakire verilebilir. Tekrar belirtmek gerekirse, Hanefilere göre aşağıda sayılanlara fitre verilmez;
a) Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,
b) Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,
c) Eşine,
d) Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,
e) Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa (Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228).
Şâfiîlere ve Ebu Yusuf’a göre fitre, Müslüman olmayana da verilemez (Mâverdî, el-Hâvî, III, 387; X, 519; Merğinânî, el-Hidâye, II, 223).
Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Tebyîn, I, 301).