Yüce Rabbimiz Bakara Suresi”nin 184. ayetinde kimlerin Ramazan ayında oruç tutmakla yükümlü olmadığını ifade etmektedir. Yüce Rabbimiz Kuranı Kerim’de;
“Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara Sûresi, 184. âyet) buyuruyor. Buna göre Ramazan ayında oruç tutmama iznine sahip olanlar şunlardır;
a) Yolcular. Tutarlarsa daha iyi olur.
b) Doktorun “tutamazsın” dediği hastalar.
c) Gebe ve emzikli hanımlar,
d) Oruç tutamayacak derecede yaşlı kimseler.
Bu sayılanlar içinde durumu düzelenler hemen oruçlarını tutarlar. Ömür boyu tutma imkânı ve umudu kalmamış olanlar ise tutamadıkları günler sayısınca fidye verirler. Fidye vermeye gücü olmayanlar da Allah’tan afv ve mağfiret isterler.
Fidye, fitre miktarı para demektir. Bir insanın oruç tutmasına engel olan durumlar ortadan kalksa, böyle biri fidye vermiş olsa bile tutamadığı oruçlarını kaza eder. Aksi halde ibadetlerini para ile fakire ödetmiş olurlar ki, bu caiz olmaz.