Mutlak bir lafızdır ki kapsam, kuşatma, tayin ve tahsise delalet eden bir şeye bitişik olmayıp yalnız kendi cinsindeki fertleri ve durumları içine alır ve bu konuda da genellik ifade eder.
Mesela, “rakabe” yani köle tabiri mutlak lafızdır ve müslüman veya gayri müslim her köleyi içine alır. Mukayyed ise kendi cinsinde genellik ifade etmeyip bir yönüyle genellik ifade etmekten uzak tutulmuş lafızdır. Müslüman rakabe gibi.
Mutlak ile mukayyedin hükümleri nelerden ibarettir?
Mutlakm’ın hükmü, mutlak oluşu üzere geçerliliğini devam ettirmesidir. Mukayyedin hükmü ise kayıtlandığı şekilde geçerliliğini devam ettirmesidir.
Mesela, bir kimse kendisi için bir mushaf-ı şerif almak üzere birine vekâlet verse, onu genel olarak bir mushaf-ı şerif almak için vekil tayin etmiştir. Buna göre vekil, herhangi bir yazma veya mushaf-ı şerif alıp getirse vekil tayin eden kimse, “Ben bunu istemem, benim maksadım başka bir mushaf-ı şerif idi” diyemez. Fakat vekil tayin eden, “Bana yazma bir mushaf-ı şerif al” demiş olsa, bu mukayyed bir vekâlet olacağından vekil buna muhalefet edip matbu bir mushaf-ı şerif alsa bu, vekil tayin eden üzerinde etkili olmaz.