Oje, mahiyeti itibarıyla suyu altına geçirmez ve abdeste mâni olur. Yani oje abdestin sıhhatine engeldir. Bu yüzden âdet günleri dışında kullanmak mahzurludur.
Şayet kadın adetliyken tırnağa oje sürmüşse, adet günü bitip yıkanacağı zaman o ojeyi tırnağından söküp o şekilde edetten yıkanmalıdır. Çünkü Oje yapılan tırnağın üzerinde bir tabaka oluştuğu için, su tırnağa ulaşmıyor. Su tırnaklara ulaşmayınca yani tırnaklara değmeyince alınmış olan abdest veya gusül abdesti geçersiz oluyor. Alınan abdest geçersiz olunca da haliyle abdestsiz namaz kılınamıyor. Kısacası oje tırnağın üzerinde bir tabaka oluşturduğu için, ojeli tırnaklarla abdest alıp namaz kılınmaz.
Ojenin mahiyetinde, sağlığa zararlı ya da dinen haram kılınmış alkol, domuz ürünleri gibi maddeler varsa, kadın ister âdetli olsun ister olmasın hiçbir şekilde bunları kullanması câiz olmaz. Bu yüzden ojenin muhtevası iyi bilinmeli ve mümkün olduğunca ondan uzak durulmalıdır. Zira bu tür malzemeler, içinde insan sağlığına zararlı pek çok madde barındırmakta fakat bu zararlar uzun yıllar sonra fark edildiğinden iş işten geçmiş olmaktadır. Son bir asırdır artan ve çaresi bulunamayan, deri ve vücudun içindeki pek çok hastalığın sebeplerinden birinin de bu tür parfümeri malzemeleri olduğu ifade ediliyor.
Ayrıca şu husus da önemlidir: Tırnakları ojeli bir kadın öldüğünde, cenazesini yıkayanlar bu ojeyi çıkarmazlarsa, tırnağın üstüne su temas etmediği için cenaze, temizlenmeden toprağa verilmiş olur.