Tebük Medine ile Şam arasında bir yerdir. Mute Savaşı’nın (Miladi 629) üzerinden bir yılı aşkın bir zaman geçmişti. Tebük seferi, Hz Peygamberi’in Şam’da toplanan kırkbin kişilik Bizans ordusuna karşı çarpışmak üzere Medine’den Tebük’e kadar sevkettiği en son ve en güçlü askerî harekettir.
Tebük Seferin nedeni; Bizans İmparatoru Heraklius’a bir mektup yazan Suriye’li hristiyanlar, Muhammed’in öldüğünü, müslümanların da kıtlık ve yokluk içinde perişan olduklarını, üzerlerine asker gönderilirse, onları kendi dinine katmanın tam zamanı bulunduğunu bildirdiler (Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, VI, 191). Bunun üzerine Heraklius silahlandırdığı kırk bin kişilik askeri bir gücü Kubad’ın komutası altında yola çıkardı. Cüzam, Lahm, Gassân ve Âmile adını taşıyan arap kabilelerinin de Rumlarla birlikte hareket edecekleri haberi Medine’ye ulaştı.
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav) bunun üzerine hemen harekete geçti ve büyük bir ordu hazırlamaya başladı. Çıkacağı seferlerin hedefini genellikle gizleyen Resûlullah (sav) bu kez hedefini açıkça ilân etti. Haber yayıldı, gönüllüler toplanmaya başladı.
O sene Hicaz bölgesinde kıtlık vardı ve müslümanlar için bir ordunun donatılması oldukça zordu. Ancak müslümanlar, ordunun hazırlanması için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadılar, hatta birbirleriyle âdeta yarıştılar. Hz. Ebu Bekir elinde ne varsa hepsini. Hz. Ömer mal varlığının yarısını ordunun masraflarına harcadı, Hz. Osman 10.000 kişinin donanımını tek başına üstlendi, kimi kadınlar da ziynetlerini bağışladılar.
Hazırlıkların tamamlanmasının ardından 30.000 kişilik ordu Suriye istikametine hareket etti. Hz Peygamberin(sav) kumandasında Tebüke ulaştı. Orada birkaç gün konakladı. Ancak müslümanların karşısına düşman ordusu çıkmadı. Hz. Peygamber (sav) bunu bir fırsat olarak değerlendirdi, o yörede bir süre kaldı. Tebük halkıyla ve yakınlardaki diğer merkezlerden gelen heyetlerle görüşmelerde bulundu. Onları İslâm’a davet etti, fakat kabul etmediler. Onlarla cizye vermeleri şartıyla barış antlaşmaları yaptı.
Tebük Seferi dönüşünde Hz. Peygamber (sav) ve Hz. Osman üzücü bir haberle karşılaştılar. Ordu seferde iken Hz. Peygamberin kızı, Hz. Osman’ın eşi Ümmü Külsûm vefat etmişti. Resûlullah, kızının mezarı başında dua etti. Hz. Osman’a da “Eğer bekâr bir kızım daha olsaydı sana onu da verirdim” dedi.