a) Yemeğe başlarken besmele çekmek, unutulmuş ise yemek esnasında;
Bismillahi evvelehu ve ağiruhu
“Başında da sonunda da Allah”ın adıyla” demek sünnettir.
b) Sağ elle ve tabağın kendi hizasında bulunan yemekten yemek. Ayrıca yemek esnasında, gerek ma’ruf hususlar ve gerek salihlere ait menkıbeler konuşmak müstehabtır.
Doyumdan fazlasını yemek mekruhtur, hatta bazı alimler haram olduğunu ifade etmişlerdir.
c) Yemek esnasında; mazeret olmadan, sırtı herhangi bir yere dayamak yada sol eli yere koyup da ona dayanmak yada sağ veya sol yan üzerine yada sırt üstü uzanarak yemek yemek mekruhtur.
Ancak temel gıda sayılmayan sebze meyve vs. gibi şeyleri bu pozisyonlarda yemek mekruh değildir.
d) Yemek esnasında, ya diz üzerine çökerek oturmak yada sol ayakla diz çöküp sağ ayak ve dizi kaldırmak sünnettir.
e) Ayakta yemek yemek mekruh değildir. Ayakta içecek içmek ise, bir görüşe göre hilâf-i evlâ, diğer görüşe göre ise mekruhtur.
Ayakta içecek kişinin şu duayı okuması sünnettir.
“Allahım! Suyu ayakta ve oturarak içen efendimiz Muhammede salat kıl!”
f) Yemekten önce ve sonra elleri ve ağzı yıkamak sünnettir.
g) Misafirin ev sahibinin teklifini beklemeden yemesi mubahtır. Ancak yemeklerin takdimi gerçekleştiğinde ev sahibinin sünnet olan;
– “Bismillah! Buyurun!” teklifinden sonra yemeğe başlamasıdır.
Misafirin yemek sonunda Allah rasûlünün (as) şu duasını okuması sünnettir.
“Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla…! Tüm hamd-ü senalar, âlemlerin rabbı olan Allah”adır. Salat ve selam efendimiz Muhammedin, âlinin ve sahâbelerinin üzerine olsun!
Yemeğinizi hep iyiler salihler yesin! Seçkin melekler size hep istiğfar etsin! Allah hep sizi yüce katında ansın! Oruçlular yanınızda oruç açsın!
Allahım! Bu yemeği verene karşılığını ver! Yiyenleri mutlu kıl ve içine bereket koy!”
h) Yemekten sonra, ihlas ve Kureyş surelerim okumak sünnettir.
i) Yemekten sonra fırça vb. şeylerle diş aralıklarını temizlemek (tahlil), çıkan yemek artıklarını ise yutmayıp atmak sünnettir.
k) Misafirin, örf ve adete uymayıp da acelece yemesi yada iri iri lokmalar alması caiz değildir.
l) Yemek sofrasına denk gelen bir kişi, yemeğe dâvet edilse dahi, bu dâvetin içten olduğunu bilmeden yemesi caiz değildir.
m) Davetlinin, davet ve yemek sahibinin izninin ve rızasının bulunduğunu zannetmedikçe, gelecek dilenci vb. kişilere yada hayvanlara bu yemekten vermesi caiz değildir.
n) Davet sahibinin, sofrasında bulunan misafirler arasında uygun düşmeyen farklılık yaparak bazılarına daha güzel yemek çeşidiyle vs. kayırması mekrûhtur.
o) Kişi; izninin bulunduğunu zannettiği dost, akraba vb. kişilerin yiyecek, içecek vs. gıdalarından alması câizdir. Ancak alınacak miktarın zannedilen uygun miktarda olması gerekir. İzninin olup olmayacağı husûsunda tereddüd varsa almak câiz değildir.
r) Yemeğe yada içeceğe, zaruri şekilde muhtac olan insana yada hayvana, bu ihtiyâcını asgarî ölçüde giderecek miktarda yemek veya içecek vermek vâcibtir. Ancak bu kişi, harbî yani müslümanlarla savaş halinde olan biri ise.. Yada mürted ise.. Veya zinâ yapan evli biri ise.. Yada namaz kılmayan biri ise.. Bu ihtiyâcını gidermek vâcib değildir.
Böylesi zaruri ihtiyacı olup da kendisine sözü edilen miktarda yemek veya içecek verilmeyenin, o miktarı -varsa- parasıyla, yoksa borçla satın alacaktır. Buna da imkanı yoksa zorla alması caizdir.