İtikaf nedir yani İtikaf ne demek? İşte itikaf anlamı, şafii mezhebine göre itikaf’ın şartları, rükünleri, itikafın bozulduğu haller ve tüm ayrıntılar.
İtikaf; itikaf’a niyet ettim diye niyet ederek kısa yada uzun süreli mescidde durmaktır. Diğer bir ifade ile İ’tikâf bir kişinin, belli bir süreyi bir mescidde i’tikâf niyyetiyle geçirmesidir.
itikaf süresini azami ölçüde ibadetle geçirmek daha efdal olmakla birlikte, bu sürede yemek içmek ve uyumak da mübahtır.
Ramazanın özellikle son on gününü i’tikaf ile geçirmek müekked sünnettir. Zira Kadir gecesinin bu on günden birinde olduğu güçlü rivayetlerle sabittir.
Mu’tekif adı verilen bu kişinin; i’tikâf sürecinde, vaktini ibâdet sayılan namaz kılmak, Kur’an-ı Kerim okumak, faydalı kitapları mütalaa etmek veya dinlemek gibi hususlarla değerlendirmesi en evlâdır. İ’tikaf a girmek, her vakitte ve her mescidde yapılabilen bir sünnet-i müekkede ibâdettir. Ancak ramazanın son on gününde ve Mesacid-i selase’de i’tikaf’a girmek, diğer mescidlerde i’tikaften daha efdaldir.
Diğer mescidlere göre; Mescidul-haram’da i’tikaf a girmek yüzbin, Mescid-i nebevi’de bin ve Mescidul-aksa’da beşyüz derece daha fazla sevab getirir.
İtikaf’ın Şartları
İ’tikafta bulunmak isteyen kişide aşağıdaki üç şartın bulunması gerekir.
1- Müslüman olmak.
2- Akıllı olmak.
3- Hayd, nifas ve cenabetten temiz olmak.
İtikaf’ın Rükünleri
İtikafın geçerli olabilmesi için aşağıdaki üç rüknün yerine getirilmesi gerekir.
1- İtikaf’a niyyet etmek.
İtikafın hemen başında niyyet etmek gerekir. Niyyetsiz i’tikaf geçersizdir.
İtikaf Niyeti:
“Allah rızası için itikaf’a niyyet ettim”
İtikaf’ın Sevabını Katlamak için
Yukarda da izah edildiği üzere, i’tikaf sünnet bir ibadettir ve dolayısıyla nafile sevab getirir.
Bu sünnet sevabını, daha fazla sevab sayılan vacib sevabına çevirmek için i’tikafı vacib i’tikâf niyyetiyle yapmak yeterlidir. Bunun için mescide giren ve i’tikaf yapmak isteyen kişinin, önce i’tikafı nezr edip şöyle demesi gerekir.
– “Bu mescidte itikaf etmeyi nezr ettim”
Ardından da itikaf’a şöyle niyyet getirir;
– “Allah rızası için nezr ettiğim itikafa niyyet ettim”
Yapılacak i’tikâf, ister vâcib ister sünnet olsun, niyyetini getirirken, bu i’tikâfın edâ yada kazâ olduğunu niyete ekleyip belirtmek sünnettir.
Mescidden çıkarken; i’tikâfa geri dönme niyyeti getirilmezse, tuvalet ihtiyâcını gidermek için çıkılmış olsa dahi i’tikâf sona erer. Mescide dönülüp bir daha i’tikâfa girmek istenirse girişte buna tekrar niyyet getirilir.
Mescidden çıkarken, i’tikâfa geri dönme niyyeti getirilmiş ise, aradan uzun süre geçse veya cimâ gibi i’tikâfa uygun olmayan davranışta bulunulmuşsa bile, dönüldüğünde yeniden niyyet etme gereği yoktur, i’tikâfa devam edilebilir. Ancak çıkışta veya akabinde, i’tikâf niyyetini bozucu bir davranışta bulunulmuşsa, niyyet sona erer.
2- İtikaf yerinde ikamet etmek.
İ’tikafın geçerli olabilmesi için, mescidte en az namaz konusunda îzâh edilen tuma’nînet miktarı kadar ve i’tikâf niyyetiyle bulunmak gerekir. Ancak i’tikâfın bir gün ve geceden az olmaması daha efdaldir.
3- Mescidde i’tikaf yapmak.
İtikafın mescidde yapılması gerekir. Mescid dışında itikaf geçersizdir.
Mescidde i’tikafa girmiş iken, hayd, nifas yada cenabet vaki olursa, itikafı kesip oradan ayrılmak gerekir, itikâfın cuma namazı kılınan mescidde olması daha efdaldir.
Kadının İtikaf’ı
Kocasının izni olmadan bir kadının itikafa durması caiz değildir. Ancak ikinci bir görüşe göre; bir kadın, evinin herhangi bir yerini namaz kılmaya tayin ederse, orada itikâfa da girebilir.
İtikaf Yapmayı Nezr Etmek
Mescidul-harâm, Mescid-i nebevi yada Mescidul-aksa üçlüsü mescidlerden herhangi birinde itikâf yapmayı nezr eden kişinin, bu mescidlerde itikâf yapıp nezrini yerine getirmesi gerekir.
Ancak Mescidul-harâm’da itikâf yapmak, diğer iki mescid itikâfının, Mescid-i nebevî’de i’tikâf ise Mescidul-aksa’nın itikâfı yerine geçer. Fakat ilk iki mescidde itikâf yapmak nezr edildiyse, Mescidul-aksa’da itikâf yapmak, onlarda itikâf yapmak yerine geçmez. Bu üç mescidin dışında kalan herhangi bir mescidde itikâf yapmayı nezr eden kişi ise, nezr ettiği mescidde değil de istediği başka mescidde de itikâf yapabilir.
Belli Bir Zamanda İtikâf Yapmayı Nezr Etmek
Belli bir zamanda itikâf yapmayı nezr eden bir kişi, bu itikâfı o zamanda yapması şarttır. Bu zaman öncesinde yapılamaz. Şayet kasıtlı olarak te’hîr edilir ise, hem kazâ olur hem de haram işlenmiş olur.
İtikaf Esnasında Değişik Şeylerle Uğraşmak
İtikâf esnasında, ilim dışında herhangi bir meşrû sanatla uğraşmak, itikâf vaktinin büyük kısmını almaması şartıyla câizdir, mekrûh da değildir. İtikâfın çoğunun ilim meşguliyeti ile geçirilmesi ise sünnettir. İtikâf esnasında, ayrıca bedensel bakım ve temizlik, meşru sohbet, yemek-içmek gibi ihtiyâçlar da karşılanabilir. Ancak tüm bunlar yapılırken, mescidin herhangi bir surette kirletilmesi haramdır.
İtikâf esnasında, kan aldırmak veya hecamet yapmak mekruhtur. Bu mescidin kirlenmesine sebeb olursa haramdır.
İtikafın Bozulduğu Haller
İtikaf esnasında, aşağıdaki hallerden biri vaki olursa itikaf sona erer.
1- Cima
Mu’tekif kişinin kendi istek ve iradesiyle yapacağı cima itikafını bozar.
2- İstimna
İstimna veya dokunmak (mübaşeret) ile meni akarsa itikaf bozulur.
3- Baygınlık veya delilik
Kendi irade ve isteğiyle bayılan yada deliren mu’tekifin itikafı bozulur.
Şayet irade ve isteği dışında olursa itikafı bozulmaz. Ancak baygınlık süresi itikâftan sayılırken delilik süresi sayılmaz.
4- Hayd nifas ve ihtilam
İtikaf esnasmda meydana gelen hayd nifas ve ihtilam itikafı sona erdirir.
5- Riddet (imandan dönüş)
İtikaf esnasında meydana gelen riddet itikafı sona erdirir.
6- Sarhoşluk
İrade ve istek dahilinde sebep olunan sarhoşluk itikaf bozar. İrade dışında olursa bozmaz.
İtikaf’ta Tetabü Şartı Koymak
Nezredilen itikâf niyyetinde “tetâbü’” (ardı sıralık), yani itikâfı peşpeşe yapma şartı konmuşsa, örneğin kişi bir haftalık itikâfı nezr etmişse, bu itikâfı yaparken tetabû’e dikkat etmeli ve ara vermemelidir. Şâyet i’tikâf bozucu bir şey yaparsa veya zaruret olmadan kasıtlı olarak mescidden ayrılırsa bu tetâbü’ kesilir, yeni baştan itikâfa girmelidir.
İtikâfın Tetâbü’ünü Kesmeyen Şeyler
Aşağıdaki durumlar itikâfın tetâbü’ünü kesmez.
a) “Def-i hacet” yani küçük yada büyük tahâret için zaruri çıkışlar.
b) Cenabetten yıkanmak için çıkışlar.
c) Necaseti yıkamak için çıkışlar.
d) Yemek için çıkışlar.
Mescidde yemek içmek mümkün olsa bile, bunun için yapılan çıkışlar tetabü’ü kesmez. Câmide su içme imkanı olmazsa, bunun için yapılan çıkışlar tetabü’ü kesmez. Câmide su içme imkanı bulunduğu halde, bunun için çıkılırsa tetabü’ kesilir.
e) Hastalık için çıkışlar.
Yatak vb. şeylere ihtiyâç duymak veya doktora gitme ihtiyâcı bulunmak yada mescidde kalınması halinde, onu kirletme korkusu taşımak vs. gibi çok meşakkatli durumlarda mescidden çıkılır ise tetabü’ kesilmez.
f) Delilik yada baygınlığın mescid içinde yada dışında devam etmesi tetabü’ü kesmez. Ancak bayılan kişinin mescidden çıkarılmaması durumunda, baygınlık süresi i’tikâftan sayılırken, delirenin delilik süresi hiçbir şekilde i’tikâf süresinden sayılmamıştır.
g) Haksız yere ve zorla çıkarılmak.
Kocasından izinsiz olarak i’tikâf a girmiş kadının zorla çıkarılması ise i’tikâf tetabü’ünü keser.
h) Zalim birinden kaçmak yada ödeme imkanı bulunmadığı için alacaklının korkusundan kaçmak üzere mescidden ayrılmak, i’tikâfın tetabü’ünü kesmez.
i) Yangın yada yırtıcı hayvandan kaçmak.
k) Hayd durumunun oluşması.
Niyyet edilen i’tikâf süresi içinde, hayd durumu olması kaçınılmaz ise, meydana gelecek hayd için mescidden çıkmak tetabü’ü kesmez.
l) Halkın sesine ülfet peyda ettiği bir müezzinin, ezân okumak için mescid dışında bulunan, ancak yakın olan minarede ezân okumak için çıkması tetabü’ü kesmez.
m) Mescid dışında şâhidlik etme zarûreti hasıl olduğu için çıkmak. Bütün bunlar i’tikâfın tetabü’ünü kesmez. Ancak gidiş gelişlerde en kısa yolu tâkib etmek şarttır.