Namaz vakti girdikten sonra, uyumaya geçmiş olan birinin, uyandırılmadığı takdirde namaza uyanamayacağına kanâat getirilirse, onu namaza uyandırmak vâcibtir.
Şayet namaz vakti girmeden önce uyumuşsa, yada uyanacağı kanâati varsa, onu uyandırmak vâcib değil sünnettir.
Ancak uyandırılacak olan bu kişiden zarar geleceği biliniyor yada uyandınldığı takdirde namaz kılmayacağına kanâat getiriliyorsa, onu uyandırmak sünnet değildir.
Uygun saatte ve namaza uyanma tedbiri alarak uyuyan, ancak uyandığında sadece abdest alabilecek kadar vakit kaldığını gören kişinin, kaçırdığı namaz özürle kaçırılmış namaz sayıldığından, o namazı ilk fırsatta kazâ etmesi gerekmiyor, onu te”hîrli olarak da kazâ edebilir.
Uyandığında abdest almakla birlikte, namazın bir kısmını da kılabilecek kadar vakit kaldığını gören kişi ise, abdest alıp o namazı kılması gerekir. Ancak kalan vakit, namazın en az bir rekatını kılacak kadar ise, namazı “edâen” (edâ olarak) niyyetiyle, değilde kazâ niyyetiyle kılacaktır. Bu durumda uyanır da abdest ve namaza teşebbüs etmezse günahkâr olur ve kaçırdığı bu namazı ilk fırsatta kazâ etmesi vâcibtir.