İnsanların inanılması gereken hususlardan biri de kıyamettir. Kıyamet, yüce Allah’ın yarattığı şu kainata biçtiği ecel geldiğinde, yer ve gökleri ezelî ilmine uygun halde değiştirmesi ve ardından da tüm canlıları hayır ve şerde sorgulamak üzere tekrar diriltmesi hâdisesidir.
Kıyâmet’in ne zaman kopacağı ile ilgili yegâne ilim yüce Allah’ın katındadır. Allah rasûlü (as) kıyâmet’in yaklaştığını bildiren küçük ve büyük bir çok alâmeti bize haber vermiştir.
Kıyametin Küçük Alametleri için tıklayın!
Kıyâmet’in büyük alametlerinden önce küçük alametleri görülecektir.
İşte Kıyametin Büyük Alametleri
1 – Mehdînin (as) zühuru.
2 – Deccâl’in zühuru.
3- Hz. îsâ’nın (as) nüzûlü.
4- Ye’cüc ve Me’cüc topluluklarının zühûru.
5- Dabbetul-arzın zühûru.
6- Güneşin batıdan doğması.
7- Tüm yeryüzünü kaplayacak bir dumanın çıkması.
8- İnsanları Şâm’a sevk edecek bir ateşin Aden’den çıkması.
9- Kur’ân-ı Kerîm ve diğer faydalı ilimlerin kaldırılması.
10- Habeşlilerin Ka’beyi yıkması. (Tenvîrui-Kumb s.65)
Mehdî
Allah rasûlünün (as) kıyâmetin büyük alametlerinden saydığı husûslardan biri; “El-Mehdî” sıfatı taşıyan sâlih bir mü’minin zühûrudur.
Mehdî ile ilgili çok rivâyetler mevcuttur. Bu rivâyetlerin kapalı ve yoruma açık ifadeler taşıması, bir çok âlimin Mehdî ile ilgili farklı farklı yorum yapmasına sebeb olmuştur. Kimi; Mehdî’nin bir kişi olduğunu savunurken, kimi de onun kişi olmayıp bir şahs-i ma’nevîyye olduğunu iddiâ etmiştir.
Ancak rivâyetlerin çoğunda, onun Allah rasûlünün (as) soyundan bir kişi olduğu, hatta ismi bile zikredildiği mevcuttur.
Ayrıca âhir zamanda inecek olan Hz. îsâ (as) ile karşılaşacağı, ona namaz imâmlığı yapacağı ile ilgili önemli rivâyetler de vardır. (El-Fetâvâl-hadîsiyye S.56-57)
Sur’a İlk Üfürüş
Kıyâmet vakti yaklaşınca, Allah (cc) İsrafil’e (as) Sur’a üfurmesini emredecektir.
Sur nurdan yaratılmış bir varlık olup İsrafil’e (as) tevdî edilmiştir.
Mâhiyet ve şekli Allah (cc) tarafından bilinen ilk üfürüşle yayılacak ve günden güne dehşeti artacak olan korkunç sesten, insanlar önce hayret edecek sonra delirecek gibi olacaklardır.
Bu dehşet ve korku, öyle şiddetli olacak ki, anaların sütleri kuruyacak ve bebelerine süt veremeyecek, hâmileler ise düşük yapacaktır.
Sur’a İkinci Üfürüş
ilk üfürüşten bir süre sonra, İsrafil (as) İlâhî emir üzerine sur’a ikinci kez üfürecektir.
Bu üfürüşün dehşetiyle; Cebrâîl, Mîkâîl, Îsrâfil, Azrâîl (as) ve Hamele-i arş melekleri hariç, tüm canlılar ölecektir.
Bir süre sonra Allah-u teâlâ Azraile, (as) kendi ruhu hâriç kalan diğer büyük meleklerin de ruhlarını kabd etmesini emretmesi üzerine, Azrail adı geçen meleklerin ruhunu kabd edecektir.
Bir süre sonra da Allah (cc) Azrail’e (as) kendi ruhunu kabd etmesini emredecek, Azrâîl kendi ruhunu da kabd edecektir.
Kâinâtta Allah-u teâlâ’nın dışında herhangi bir canlının kalmadığı uzun bir süreden sonra, Allah’ın (cc);
– “îsrafil ve hamele-i arş dirilsin!” emir ve irâdesiyle İsrafil ve hamele-i arş (as) dirilecektir.
Sonra;
– “Cebrail ve Mikail dirilsin!” emir ve irâdesiyle Cebrail ve Mikail (as) dirilecektir.
Sur’a Üçüncü Üfürüş ve Ba’s (Diriliş)
Bir süre sonra, Allah (cc) İsrafil (as)’a Sur’a üçüncü kez üfürmesini emreder. İsrafil’in (as) yapacağı bu son üfurüşle, ölü bulunan tüm canlılar tekrar dirileceklerdir.