Kendi adına kurban kesmeye karar veren bir kişi, aşağıdaki husûslara riâyet eder.
a) Zilhicce ayının ilk gününden, kurbanın kesileceği ana kadar, tırnaklarını saçını sakalını veya vücûdunun diğer kıllarını kesmesi mekrûhtur.
b) Erkek kişinin kesim tecrübesi iyi ise, kurbanını kendi eliyle kesmesi sünnettir. Kurbanını kesemeyecek durumda olanların vekâlet vermesi müstehabtir. Erkek olmayanlar ise kurbanlarının kesimi için erkeklere vekâlet vermesi efdaldir. Ancak kendi kurbanını kesemeyecek durumda olanların, kesim anında hazır olup kesimi izlemesi sünnettir.
Kâfir veya ehli kitab olan kişiye yada mümeyyiz olan çocuğa kesim vekâleti vermek mekrûhtur. Hayızlı yada nifaslı kadına vekâlet vermek ise, mekrûh olmasa da hilâf-i evlâdır.
c) Yönetici (imâm) olmayanın, kurbanını evinde ve ailesinin gözü önünde kesmesi sünnettir. Yöneticinin ise; beytulmalden bir deveyi, bulamazsa bir koyun yada keçiyi, müslümanlar adına ve namaz kıldırdığı alanda kendi eliyle kesip müslümanlara dağıtması sünnettir. Onların adına kendi malından kesecekse, istediği yerde kesebilir. (Mugnii-Muhtâc c.4 s.284)