Kurban lügatte “yakınlık ve yaklaşmak” anlamına gelir. Dini ıstılahta ise; fıkıhta belirlenen şartları taşıması kaydıyle, Allah’a yakınlık ve ibâdet gayesiyle, şer’î usûl ile boğazlanıp kesilen hayvana verilen isimdir. Kurbana ayrıca “fedakârlık” anlamına gelen “udhiye” de denmektedir. Udhiye, Cenab-ı Hakk’ın rızası için kurban niyetiyle kesilen hayvan demektir.
Toplumda yardımlaşmayı, dayanışmayı ve iman kardeşliğini kuvvetlendiren udhiye, yani kurban kesmek, şafii mezhebine göre sünneti müekkededir. Hanefi mezhebine göre ise vaciptir.
Bu sünnetin yapılması; kurban bayramı günü ile gecesi ve eyyâmut-teşrîk günlerinde, hem kendisinin hem de bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ihtiyâcından fazla bir mala sahip olan kişilerden istenir.
Şayet ev halkı birden fazla kişi ise, udhiye kurbanı kesmek sünnet-i kifâye olur ve hâne halkından reşîd olan herhangi birinin bunu kesmesi halinde, bu sünnet hepsinin uhdesinden kalkar. Ancak bu kişi, ailenin diğer fertlerini ecirde ortak etmediyse, sevâb sadece kendisine yazılır.
Ev halkı tek kişiden ibâret ise, kurban kesimi sünnet-i ayn olur ve bu sünnet, ancak o kişinin kurban kesmesi ile yerine gelir.