Hadis, Hz. Peygamber (s.a.s)’in sözleri, fiilleri, takrirleri ile ahlâkî ve beşerî vasıflarındarı oluşan sünnetinin söz veya yazı ile ifade edilmiş şekli. Bu mânâda hadis, sünnet ile eş anlamlıdır.
Hadîs Nakli
Sahabeler Allah rasûlünden (as) görüp duydukları ve uyguladıkları farklılıkları, dînlerini öğrettikleri tâbiîn’e (sahâbe gören kişiler) naklettiler. Tâbiîn de bunları hangi sahâbeden görüp duyduklarını, adını zikrederek ardlarından gelen tebe-i tâbiîn’e (tâbiî gören kişiler) rivâyet ettiler. Böylece Allah rasûlünün (as) söz ve davranışlarından ibâret olan hadîs-i şerifler, nesilden nesile nakledilip tedvin edilmeye başlandı.
Hadis Naklindeki Titizlik
Hadis nakli yapılırken, hadislerin kelimesi kelimesine ve orijinali ile nakledilmeye azamî ölçüde özen gösterilmiştir.
Hadîs nakli yapan muhaddis’ler, hadîs-i şerifi kendilerinden naklettiği râvi’lerde; sadâkat, hafıza kuvveti, ilim, edeb vs. gibi bir çok ölçü ve kıstâsın bulunmasına azamî derecede önem gösteriyorlardı.