ZEVÂİD
Fazlalık, ek, ilâve anlamına gelen “zâid”in çoğulu. “Zâde” kökünden “ziyâde” mastarı; artmak, çoğalmak, arttırmak, bahşetmek anlamlarına gelir. Zevâid, bir hadis ilmi terimi olarak; belli bir kitap veya kitapların belli kitap veya kitaplardan fazla ve farklı olarak kapsadığı hadisler, bir kitaba sonradan yapılan ilâveler anlamına gefir. Fıkhın tedvin çağında, önceki fıkıh bilgilerine eklenen ilâveleri kapsayan eser anlamında zevâid yerine “ziyâdât” sözcüğü kullanılmıştır. Nitekim Muhammed b. Hasen eş-Şeybânî’nin (ö. 189/805) yazdığı altı zâhiru’r-rivâye kitabından birisinin adı “ez-Ziyâdât” tır. Yine aynı müellifin daha az meşhur kişilerce nakledilen ve nevâdir denilen eserlerden birisi de “Ziyâdetü’ı-Ziyâdât” adını alır.
Hadis terimi olarak zevâid hadis kaynaklarını tamamlayıcı nitelikte olan kitapları ifade eder. Bu tür kitapların ortaya çıkışı şöyle bir yol izlemiştir. İkinci hicret asrından itibaren hadislerin tedvin ve tasnifi başlamış, üçüncü yüzyılda ise tasnifin altın çağı yasaklanmıştır. Bu asırda “altı hadis kitabı” diye ün yapan el-Buhârî ve Müslim’in “es-Sahîh”leri ile, Ebû Dâvud, et-Tirmizî ve İbn Mâce’nin Sünen’l-eri, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’i, diğer sünen ve müsned kitapları ortaya çıkmıştır. Ancak hadisleri tasnif eden musannıflar kitaplarında bütün hadisleri toplamayı amaç edinmemişlerdir. Eğer her müellif kendinden önceki musannıfın kitabına almadığı hadisleri toplamayı amaç edinseydi bütün hadisler kısa sürede tek kitapta yerini alabilirdi.
Bununla birlikte hicri dokuzuncu yüzyıldan itibaren “Zevâid kitapları” adı verilen tamamlayıcı eserler meydana getirilmiştir.
Zevâid kitaplarından amaç; bir hadis kitabını temelalıp, onda bulunmayıp başka hadis kitaplarında olan hadisleri tesbit ettikten sonra ilave olarak bu hadis kitabına eklemektir. Meselâ; Buharî’nin Sahîh’indeki hadislerin bir bölümü Müslim’de de vardır. Müslim’in Buhârî’de olmayan hadislerini bir araya getirip Buhâri’ye ilâve ettiğimiz zaman “Buhârî üzerine yapılmış bir zevâid” kitabı yazmış oluruz.
Önceki yüzyıllarda çeşitli zevâvid kitapları yazılmıştır. Başlıcaları şunlardır:
1- Nûreddîn Alî b. Ebî Bekr el-Heysemî’nin (807/1404) “Mecmau’z-Zevâid ve Menbaü’l-Fevâid” adlı eseri, Beyrut 1967; Neşr: Dâru’l-Kitab, c. I-X. Bu eser iki cilt olarak “Zevâidu Mûsned Ahmed ale’l-Kütübi’s-Sitte” büyük bir cilt olarak “Zevâidu Müsnedi’l-Bezzâr ale’l-Kütübi’s-Sitte”, bir cilt olarak “Zevâidü Müsned Ebî Ya’l-â el-Mavsılî ale’l-Kütübi’s-Sitte”, üç cilt olarak
“Zevâidü’l-Mu’cemi’l-Kebîr li’t Taberânî ale’l-Kütübi’s-Sitte” ve iki cilt olarak “Zevâidü’l-Mu’cemi’l-Evsât ve’l-Asgar li’t-Taberânî alel Kütübi’s-Sitte” adlı eserlerin toplamından meydana gelmiştir.
2- Hâfız Şihâbüddîn Ahmed b. Ebî Bekr el-Busayrî (ö. 840/1436) tarafından te’lif edilen zevâidler. Bunlar şu adları alır: a) İbn Mâce’nin Sünen’inin Kütübü Hamse (el-Buharî, Müslim, Ebû Dâvud, en-Nesâî, ve et-Tirmizî’nin kitapları) üzerine Zevâid b) Ebû Dâvud et-Tayâlisî, el-Humeydî, Müsedded, ibn Ebî Ömer, İshak b. Râhûye, Ebû Bekr İbn Ebî Şeybe, Ahmed İbn Munî’, Abd İbn Humeyd, el-Hâris İbn Muhammed, Ebû Ya’l-â el-Mevsılî’nin Müsned’l-erinin Kütüb-i Sitte üzerine Zevâid’i. c) el-Beyhakî’nin es-Sünenü’l-Kübrâ’sı için Kütüb-ı Sitte üzerine birleştirdiği Zevâid’i.
3. İbn Hacer el-Askalânî’nin (ö. 852/1448); İbn Ebî Ömer el-Adenî, Ebû Bekr el-Humeydî, Müsedded, et-Tayâlisî, İbn Munî’, İbn Ebî Şeybe, Abd İbn Humeyd ve el-Hâris İbn Muhammed’in Müsned’l-erinin Kütüb-i Sitte üzerine, yine aynı müellifin Bezzâr’ın ve Ahmed b. Hanbel’in Müsned’l-erinin Kütüb-i Sitte üzerine ayrı ayrı topladığı Zevâid’leri. bunlar arasında sayılabilir (bk. Talat Koçyiğit, Hadis İstilahları, Ankara 1980, 472, 473).
Bunlar gibi dokuzuncu yüzyıldan sonra meydana getirilmiş daha pek çok zevâidler vardır.
Zevâid kitaplarının, hadislerin tekrarları dışında aynı konu ile ilgili olanları birleştirme bakımından araştırıcılara önemli bir kolaylık sağladığında şüphe yoktur.
Hamdi DÖNDÜREN