YOBAZ
Kaba-saba, haşin, saldırgan; dinde taassubu aşırılığa vardıran ve başkalarına baskı yapmaya yönelen, müsamahadan yoksun, düşüncelerinde aşırılığa kaçan kimse.
Yobazlığın temelini oluşturan taassub duygusu, kişinin sevdiği ve nefret ettiği şeylerde aşırılığa kaçması ve kendi bildiklerini tartışmasız doğru, başkalarınınkini de tartışmasız yanlış kabul etmesinden kâynaklanır. Cehalet ve bencillikten beslenen bu duygunun dinle -İslâmla- hiçbir ilgisi yoktur. Hz. Peygamber (s.a.v) böyle olan Cahiliyye Araplarıyla mücadele etmiş, cehaletleri ve taassupları yeni dini kabule mani olduğu için de temsil ettikleri düşünceye, daha doğrusu bu kör inada “Cahiliyye” denilmiştir.
İslâm’a göre en büyük düşman cehalet; cehaleti yok eden ilim ise gerçek rehberdir. Belirli bir seviyede ilim -yakîn- olmadan kişinin imanı da makbul değildir. Müslümanda bulunması gereken dînî aşk, desteğini bilgisizlikten alırsa, dinî davranışlarda sapma olabilir; kişi taassuba, yobazlığa düşebilir. Fakat dînî sevgi bilgi ile, İslâm’ı daha iyi tanıma ile desteklenirse, davranışlar hoşgörü ve müsabamahaya dönüşür. Peygamber Efendimizin, insanların en müsamahalısı olmasının sebebi, dini en iyi bilen olmasıdır. Her konuda Hz. Peygamber’i örnek alması gereken Müslümanın hoşgörülü olması ve asla yobaz olmaması gerekir. Yobazlık sadece dinde olmaz. Kendi düşünce ve bilgisinden başka doğru kabul etmemek de yobazlıktır. İki tür yobaz vardır: Dini bilgisi kıt olan dindarlar ve İslâm’ı yeterince bilmediği, tanımadığı halde ona karşı çıkan, sözde aydınlar. Böylelerinin cehli, basit bir bilgisizlik değil, cehl-i mürekkebtir. Yani, bilmediklerini de bilmezler. Onun için tedavisi zordur.
Son iki yüz yıldır devam eden batılılaşma sürecinde bazı aydın yobazlar, topyekün bütün müslümanları, hatta İslâmî böyle tanıtmaya gayret etmemişlerdir. Bazı Müslümanlar; bilgisizlikleri, batıla olan kinleri ve çeşitli kışkırtmalar sorucu yobazca davranışlarda bulunmuşlarsa da bu, İslâm’dan kaynaklanmayan bir reaksiyondur ve istisnâi bir durumdur. Fakat, müsbet ilim teranelerini dillerinden düşürmeyenlerin İslâmî ve millî değerlere karşı sergiledikleri yobazlık daha geniş ve daha derindir. Müsamahanın kaynağı olan ilme layık olduğu en büyük değeri veren İslâm, yobazlığın kaynağı olan cehaleti de, yok edilmesi gereken bir tehlike ilan etmiştir. Bunun içindir ki Peygamber (s.a.v), bilgisizlikten ve faydasız bilgiden Allah’a sığındırdı.
Akif KÖTEN