VESÎKA
Sağlam, sağlamlaştırma aracı, senet, belge. Çoğulu “vesâik” tır. İnsanlar arasında yapılan bir takım muameleleri, hakları, dava konusu olayları ispat etmede kullanılan yazılı veya başka tür ispata yarayan belge.
İslâm’da çeşitli akit ve muâmelelerin yapılması sırasında, bunların inkârını hükümsüz kılmak üzere ispata yarayan bir belge düzenlemesi istenmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurulur: “Ey İman edenler! Belirli bir vadeye kadar birbirinize borçlandığınız zaman onu yazın. Bunu aranızda bir kâtip doğru olarak yazsın. Kâtip, onu Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, yazsın. Borçlu olan kimse yazdırsın ve Rabbi olan Allah’tan korksun da, borcundan hiçbir şey eksiltmesin. Eğer borçlu, aklı ermez kimse ise, onun yerine velisi doğru olarak yazdırsın. Erkeklerden iki Şahit tutun. Eğer iki erkek bulunmazsa şahitlerden kendilerine güvendiğiniz bir erkek ve biri unutunca diğerinin hatırlatması için iki kadın yeter” (el-Bakara, 2/282).
Bu âyette ileriye ait borçlanmaların, yazılı belge düzenlenerek daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulması amaçlanır. Yukarıdaki âyette yalnız geleceğe ait hak ve sorumluluk gerektiren akit, taahhüt ve borçlanmaları kapsar. Başka bir âyette; “Alış-veriş yaptığınız zaman Şahit tutun” (el-Bakara, 2/282) buyurulur. Burada satım akdi vadeli yapılmış olur veya mal ya da satış bedeli hemen akit meclisinde taraflarca kabzedilmiş olmazsa, yine geleceğe ait haklar söz konusu olur ve bir önceki âyetin kapsamına girer.
Alış-veriş akit meclisinde bedellerin teslim edilmesi nedeniyle tam olarak ifa edilse bile, yine de mal veya parada çıkabilecek ayıplar yüzünden taraflar için “ayıp muhayyerliği” veya karşılıklı rıza ile satım akdini bozmak demek olan “ikâle” durumu ortaya çıkabilir. Bu durumlarda da malın nereden ve kimden alındığının bilinmesi, mâlın kullanımı sırasında önemli sonuçlar doğurabilir. Günümüzde gayri menkullerin tapuya, motorlu araçların trafiğe, bazı menkul değerin borsaya kayıt yaptırılması gibi nedenlerle satış sırasında bir satış belgesinin düzenlenmesi bir takım faydalar sağlar. Nitekim yazılı belge düzenlenip usûlüne göre bu tesciller yapılmazsa, bunlara satın alma yoluyla malik olan kimse için bir takım mağrudiyetler söz konusu olabilir.
Sonuç olarak İslâm usul hukukunda fer’î deliller arasında yer alan “istihsan” prensibi uyarınca İslâm devleti bir takım satışlara, muâmele ve işlemlere yazılı belge düzenleme esasını getirebilir. Böylece düzenlenecek bir belge ileride birtakım kolaylıklar da sağlar.
Hamdi DÖNDÜREN