VATAN-I ASLÎ
Kişinin asıl memleketi, insanın doğup büyüdüğü veya evlendiği ya da devamlı olarak kalmak için yerleştiği yer. Vatan-ı aslîye; vatan-ı ehlî, vatan-ı karar ve vatan-ı fıtrat da denilmektedir.
Kendi aslî vatanında olan bir kimseye mukîm * denilir. Bu kimse için yolcuya tanınan kolaylıklardan hiç birisi tanınmaz. Mukîm, namazını tam kılar, orucunu tutar, kendisine cuma namazı farz, bayram namazı ve kurban namazı vaciptir.
Vatan-ı asli, ancak başka bir vatan-ı aslî ile bozulur. Yani kişinin başka bir memlekete yerleşmesiyle onun vatan-ı aslîsi değişmiş olur. Meselâ; bir kimse doğup büyüdüğü yerden çıkar ve başka bir memlekete yerleşir de ömrünü bu yeni yerleştiği yerde geçirmeye niyet ederse, artık yeni yerleştiği yer onun vatan-ı aslîsi olmuş olur. Eski memleketi ise onun için vatan-ı asl olmaktan çıkar. Dolayısıyla böyle birisi eski memleketine geçici olarak gider de orada on beş günden daha az kalırsa orada misâfirdir. Misâfire ait olan kolaylıklardan yararlanır.
Temelli değil de iş icabı veya tayin dolayısıyla başka bir memlekette yaşayan, fakat orada yerleşip kalmak arzusunda olmayan kişi, sonunda asıl memleketine dönmek niyetinde ise, kendi asıl memleketi onun vatan-ı aslîsi olmaya devam eder (İbn Abidn, Reddü’l-Muhtar Mısır 1966, II,131, 132; Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm Büyük İslâm İlmihali, 231; Ayrıca bk. İlmihali, 231, 232). Seferilik, mad).
Şamil İA