RİCÂLULLAH
Ricâl, büluğ çağına ermiş yetişkin insan anlamına gelen racül kelimesinin çoğuludur. Allah lafzı ile isim tamlaması şeklinde kullanımı olan ricâlullah’ın anlamı “Allah adamları” dır. Nitekim dilimize “Allah adamı” şeklinde deyim olarak yerleşmiştir.
Ricâl tabiri kelimenin büluğa erme manasından kinaye olarak tasavvuf literatürüne de girmiştir. Burada, kelime, biyolojik nosyonunu manevîruhî yetkinleşme ve olgunlaşmaya terketmiştir. Sühreverdî, meşhur eseri Avâriful-Maarif’in Süfilere göre evlilik ve bekarlıkla ilgili bölümünde kelimeyi şöyle izah eder: “Niçin evlenmediği sorulan derviş şöyle cevap verir: “Kadınların ıslahı ricâlin işidir. Ben henüz ricâl yani gerçek adam seviyesine gelmedim ki evleneyim. Sadık müridler büluğa ermedikçe evlenmezler. Tabii onların bülüğu ricâl olma çağıdır”.
İşte tasavvufî anlamda büluğa ermeye ricâl denilmektedir. Yine Sühreverdî eserinin Tasavvufun mahiyeti kısmında, bu tabiri Ebû Hafs’dan naklen şöyle tanımlar: “Tasavvuf edebten ibarettir. Her anın, her hâlin ve her mekânın bir edebi vardır. Vaktinin edebine riayet eden, Ricâl seviyesine erer”. Ricâl seviyesi de, zamanın gereğini yapan sûfîye verilen bir niteleme olmaktadır.
Ruzbihan el-Baklî ise kelimenin izahını yaparken, Nûr Suresinin 36-37. ayetlerine atıfta bulunur; “Allah’ın yüksek tutulmasına; isminin içinde anılmasına izin verdiği evlerde sabah, akşam O’nun şanını yücelterek tenzih eden öyle adamlar (Ricâl) vardır ki; ticaretler, alımlar ve satımlar onları Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan, zekatı vermekten alıkoyamaz…” Baklî’nin kanaatine göre, âyette geçen ricâl kelimesi, Sühreverdî’nin verdiği anlamı da içeren ve belirli bir mertebeye ulaşmış olan “Ricâlullah”ı ifade etmektedir. Mutasavvıflara göre ricâlullah hakk’ın bilgisine mükaşefe yoluyla ulaşan sufîler hakkında kullanılan bir tabir olmuştur.
Nihayet ricâlullah tabiri, süfî terminolojide “manevî kuvvet ve kudret sahibi olan velî” biçiminde yerleşmiştir. Bu tabirin ricâl-i İlahiyye ve ehlullah şeklinde kullanımı da yaygındır.
Seyfullah SEVİM