NESÂÎ
Kütüb-ü sitte adı verilen hadis mecmualarının beşincisinin müellifi. Ahmed b. Şuayb b. Ali b. Bahr b.
Sinân b. Dinar (Ebu Abdi’r-Rahman) Horasan’da Nesâ denilen şehirde dünyaya gelmiştir (el-Cezerî, el-Lübâb fi Tehzîbil-Ensâb, III, 306).
Doğum tarihinin 214 veya 215 Hicri yılında olduğu konusunda ihtilâf vardır. İmam Suyûtî, Hüsnül-Muhadara isimli eserinde (I,197) doğum tarihini Hicri 225 olarak gösterir.
Nesâî on beş yaşında iken, küçük yaşında başladığı tahsilini, hadis öğrenmeye yöneltmiştir. İlk hadis derslerini, muammerinden olan, Enes b. Malik (r.a) de dahil pek çok Hadis otoritesine talebelik yapmış olan büyük muhaddis Kuteybe b. Saîd’den aldı. Bu zatın yanında kaldığı bir yıl iki aylık sürenin feyzini ömrü boyunca taşıdı.
Nesâi’nin asrı büyük muhaddislerin var olduğu ve Hadis öğrenmek için uzun seyahatlerin yapıldığı bir dönemdir. Nesâî de bu seyahatlere katıldı. Büyük muhaddislerden ilim aldı, ilim verdi. İstişarelerde bulundu. İlmi ve fazileti ile tanındı. Hadisteki yetkisiyle şöhret buldu. Hadis öğrenme ve öğretme yolunda yaptığı yolculuklar, ölümüne kadar kesintisiz devam etti. Parmakla gösterilir hale geldi. Yerine göre bir öğrenci, yerine göre Allah yolunda gazaya çıkmış bir mücahid, yerine göre mücahidlerin öğretmenliğini yaptı. Hadis alimlerinden Me’mûn el-Mısrî şöyle anlatır:
“Nesâî ile beraber Tarsus’a gittik. İmamlardan Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. İbrahim, Ebül-Âzân ve Keylece gibi zevat toplandı. Kendileri adına, hadis şeyhlerine karşı ilmî münazarada bulunacak birini seçme konusunda istişarede bulundular ve bu iş için Ebû Abdurrahman en-Nesâî’yi seçme konusunda ittifak ettiler” (ez-Zehebî, Tarihul-İslâm, II, 179).
Nesâî bir taraftan seyahat ederken, bir taraftan da bulduğu muhaddisden hadis alıyor. İsteklisine de bunları öğretiyordu.
Nesâî’nin kendilerinden hadis ve ilim aldığı hocalarından bazıları şunlardır: Kuteybe b. Saîd, İshak b. Râhûye, Yûnus b. Abdül-A’lâ, Muhammed b. Beşşâr, Mahmûd b. Gaylân, Hişâm b. Ammâr, Ebû Davûd, Süleyman b. el-Eş’as, Osman b. Ebî Şeybe, İsâ b. Hammad…
Nesâî, ehil ise kendi akranından ilim ve hadis almaktan çekinmezdi. Ebû, Davûd es-Sicistani, Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, Süleyman b. Seyf el-Harrânî ve Süleyman Eyyüb el-Esedi, kendilerinden hadis alıp rivayet ettiği akranıdır.
Nesâî ayrıca bir çok öğrenci yetiştirmiştir. Başta Sünen isimli eserini rivayet edenler içerisinde bulunan oğlu Abdül-Kerim olmak üzere ileri gelen talebelerinden bazıları da şunlardır: Ali b. Ebû Câfer et-Tahavî, Ebû Bişr ed-Dûlâbî, Ebû Avane, tbni Hibbân el-Büstî, Ebû Bekir b. el-Haddâd, Ebû Câfer el-Akilî, Ebû Ali en-Nisâburî, Ebül-Kasım et-Taberânî, Kasım b. Sâbit es-Serkastî.
İmam Nesâî, Şafiî mezhebine bağlı olmasına rağmen mutlak müctehid mertebesinde idi. Hadisçiler arasında üçüncü yüz yılın müceddidi sayılmıştır. İbni Kesir bu konuda şöyle der: “Yazmış olduğu eserlerden anlaşılıyor ki hıfzı sağlam, doğruluğu kesin, imanı güçlü, ilim ve irfanı geniş birisi idi” (İbni Kesir, el-Bidâ ye ve’n-Nihâye, XI, 123).
Hadis rivayetinde çok titizdi. Hattâ bu konuda Müslim’den daha sağlam olduğunu söyleyenler vardır. Nakd-i Ricâl ilminde aşırı titiz olan Zehebi bile onu Müslim, Ebû Davûd, Tirmizi gibi Hadis otoritelerinden önde sayar ve şöyle derdi:
“Nesâî, Buhârî ve Ebû Zür’a ayarındadır.”
Tâcüd-Din es-Sübkide şu nakilde bulunur.
“Üstadımız Zehebîye, İmam Müslim’in mi, yoksa Neseâî’nin mi, daha titiz olduğunu sordum. “Nesâî’dir” dedi” (es-Sübki, Tabakâtüş-Şafıiyye, II, 83).
Sa’d b. Ali ez-Zencânî, İmam Nesâî’nin hadis kabul ve rivayetindeki şartlarının Buhari ve Müslim’den daha da ağır olduğunu söyler.
Nesâî’nin eserlerinden bazıları şunlardır:
1- es-Sünen: Meşhur hadis kitabıdır. Buna “el-Mücteba” da denir.
2- el-Künâ: Ravileri künyelerine göre ve harf sırasıyla yazan bir eserdir.
3- ed-Duafâ vel-Metrûkîn: Zayıf ve terkedilmesi gereken ravileri yazan bir eserdir.
4- et-Temyiz: Suyûtî’nin ifadesine göre ravîleri birbirinden ayıran özellikleri zikreder.
5- el-Mu’cem: Nesâî’nin hocalarını yazar.
6-Kitabü’t-Tabakât: Nesâî’nin zamanına kadar geçen ravileri, rivayetlerini, hallerini, tabaka tabaka anlatan bir eserdir.
7- el-Cerh ve’t-Ta’dil: Hadis tenkidinin esaslarını yazar.
8- Tefsirul-Kur’an’il- Kerim
9- el-Cum’a
10- Müsned-i Ali b. Ebi Talib
11- Amelül-Yevm vel-Leyle
İmam Nesâî heybetli yapılı, güzel ve nurlu yüzlü, sıhhatli bir şahıstı. Cihada iştiraki severdi. Savm-ı Davûd’a devam ederdi. Gece ibadetinden, teheccüdden hiç geri kalmazdı. Humus’ta yaptığı kadılıktan herkes hoşnut kalmıştı.
Ömrünün son zamanlarını Mısır’da, Hadis ve ilim öğreterek geçirmişti. Hacc için oradan çıktı. Şam’a uğradı. Şam Ümeyye Camünde münazaralara katıldı. Kendisine Ümeyye hanedanı ile ilgili sorular soruldu. İmam Dârakutni’nin ifadesine göre, orada rahatsızlandı. Kendisini deve sırtında Hicâz toprağına yetiştirmelerini istedi. İsteğini yerine getirdiler. 303 (915-916) yılının Şa’ban ayında Mekke’de vefat etti ve Safa ile Merve arasına gömüldü (ez-Zehebi, Tezkiratül-Huffâz, II, 698).
Bazı müellifler Filistin’deki Remle’de vefat edip Beytü’l-Makdis’e gömüldüğünü yazarlar (İbni Kesir, el-Bidâye ve’n-Nihâye, XI, 124). Ancak onun Mekke’de medfun olduğu görüşü daha kuvvetlidir.
Nesâî’nin “es-Sünen”i ellibir kitab’a ayrılmış olup her kitap çeşitli bablardan meydana gelmiştir. Diğer hadis mecmualarında bulunmayan Kitabul-İhbâs, Kitabu’n-Nuhl, Kitabu’r-Rukba ve Kitabu’l-Umra gibi konuları içeren bölümler Nesâî’nin süneninde mevcuttur. Ayrıca diğer hadis mecmualarında bulunan Kitabul-Fiten, Kitabul-Kıyame, Kitabul-Merakib ve Kitabü’ t-Tefsîr de Nesâî’de mevcut değildir.
İsmail KAYA