Ramazan ayı, Hicri takvimine (yani arap aylarına) göre, diğer bir deyişle ay takvimine göre dokuzuncu ayın adıdır. Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır.
Kur”an-ı Kerimde adı tek anılan ay Ramazan ayıdır. Ramazan ayı, Yüce Allah onu anmakla kalmamış, aynı zamanda Kur”an ve oruç ayı olarak belirlemiştir. Çünkü farz olan oruç bu aya tahsis edilmiş ve Kur”an bu ayda inmiştir. Kur”an”ın indiği gece bin aydan daha hayırlı olarak “Kadir Gecesi” olarak Rabbimiz tarafından tespit edilmiştir. Kur”an-ı Kerimde şöyle buyrulmaktadır;
“Ey müminler, sizden önceki ümmetlere olduğu gibi, günahlardan arınasınız diye, sayılı günler olarak oruç tutmak size de farz kılındı. İçinizden kim hasta ya da yolcu olursa tutmadığı günler sayısınca sonraki günlerde oruç tutar. Oruca dayanamayanların bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir. Kim gönüllü olarak bundan daha fazlasını verirse, bu onun için daha hayırlıdır. Ayrıca, eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.
İşte Ramazan Ayı ile ilgili Hadisi Şerifler (Ramazan ayı ile ilgili 40 hadis)
1) Ramazan ayı girdiği zaman Peygamberimiz (s.a.v) şöyle dua ederdi: Allahım! Recep ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.
2) Mübarek Ramazan ayına kavuştunuz. Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda cennet kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapatılır ve şeytanlar bağlanır.
3) “Ramazan ayının ilk gecesi olunca, şeytanlar ve azgın cinler zincire vurulur. Cehennem kapıları kapanır ve hiç biri açılmaz. Cennet kapıları açılır ve hiç biri kapanmaz. Sonra bir melek şöyle seslenir; Ey hayır dileyen, ibadet ve kulluğa gel. Ey şer isteyen günahlarından vazgeç. Allah”ın bu ayda ateşten azat ettiği nice kimseler vardır ve bu Ramazan boyunca her gece böyledir.” ( Tirmizi, Savm, 1)
4) Ay 29 gündür. Dolayısıyla siz (Ramazan Ayına ait) hilali görmedikçe oruç tutmayın. Yine (Şevval Ayına ait) hilali görmedikçe bayram yapmayın. Eğer hava bulutlu olursa ayı takdir edin (otuza tamamlayın)
5) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem insanların en cömerdi idi. En cömert olduğu anlar ise Ramazan’da Cebra,l (a.s)in kendisiyle buluştuğu zamanlardı. Cebrail (a.s) Ramazan’ın her gecesinde onunla buluşur ve onunla Kur’an’ı müzakere ederdi. İşte bundan dolayı Resulullah (s.a.v) hayırda, rahmet yüklü rüzgardan daha cömertti.
6) Kişi büyük günahlardan kaçındığı takdirde, beş vakit namazlar, cumadan cumaya ve Ramazan’dan Ramazan’a, aralarında işlenen günahlara kefarettir.
7) Ramazanı yaşadığı halde günahlarını bağışlatmayan kimsenin burnu yerde sürünsün.
8) İslam beş esas üzerine kurulmuştur. Allah”tan başka ilah olmadığına Muhammed”in, Allah”ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.
9) Kim Allah’a inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.
10) Oruç (sahibini koruyan) bir kalkandır. Oruçlu, saygısızlık yapmasın, ahlaksızca konuşmasın. Eğer biri kendisiyle dövüşmeye veya sövüşmeye kalkışırsa, iki defa, ‘Ben oruçluyum’ desin.
11) Canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur. (Zira Allah buyuruyor ki): ‘ Oruçlu yemesini, içmesini ve şehvetini sırf benim için terk ediyor. Bu nedenlke onun mükafatını ben vereceğim. İyiliğin karşılığı ise on misliyledir.’
12) Yüce Allah şöyle buyurmaktadır. ‘ Adem oğlunun her ameli kendisinindir. Yalnız oruç müstesna, o benimdir. Onun mükafatını verecek olan da benim.’ Canım elinde olan Allah’a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu Allah indinde misk kokusundan daha güzeldir.
13) Herşeyin bir zekatı vardır. Bedenin zekatı da oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır.
14) Cennet’te Reyyan denilen bir kapı vardır. Oruç tutanlar o kapıdan çağrılacaklardır. Kim oruç tutanlardan ise o kapıdan girecektir. Kim de, o kapıdan girerse ebedi olarak susuzluk çekmeyecektir.
15) Yalan söylemeyi ve yalan ile amel etmeyi bırakmayanın yemeyi, içmeyi terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.
16) Nice oruçlu vardır ki onun orucu sadece açlık (ve susuzluktur). Nice gece ibadete kalkan vardır ki onun bu kalkışı sadece uykusuzluktur.
17) Oruçluyken unutarak yiyip içen kimse, orucunu tamamlasın. Zira onu ancak Allah yedirmiş ve içirmiştir.
18) Yolculukta oruç tutmak iyilik değildir.
19) Kim Ramazan orucunu tutar, sonra buna Şevval ayında altı gün daha eklerse bütün yıl oruç tutmuş gübü olur.
20) Oruçlu iken biri iftar ettiğinde, diğeri ise Rabbiyle karşılaştığında olmak üzere iki sevinç zamanı vardır.
21) Her iftar vaktinde Allah tarafından (Cehennemden) azat edilenler vardır ve bu (Ramazan’ın) her gecesinde böyledir.
22) Her kim bir oruçluya iftar verirse, kendisine onun sevabı kadar sevap verilir; oruçlunun ecrinden de hiçbir şey eksilmez.
23) Hz. Peygamber (s.a.v) insanlarla birlikte iftar ettiğinde şöyle derdi; ‘Yalnızda oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyiler yesin ve üzerinize melekler insin.’
24) Hz. Peygamber (s.a.v) Efendimiz iftar açtığı zaman şöyle buyururdu; ‘ Susuzluk gitti, damarlar suya kavuştu. İnşallah orucun ecri de hasıl olmuştur.’
25) İnsanlar (vakti girince) iftar etmekte acele ettikleri sürece hayır üzeredirler.
26) Hz. Peygamber (s.a.v), akşam namazını kılmadan önce orucunu birkaç taze hurma ile şayet yoksa kuru hurma ile iftar ederdi, o da yoksa birkaç yudum suyla açardı.
27) Hz. Peygamber (s.a.v) iftar ederken şöyle dua ederdi; Allah’ım Senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açtım.
28) Sahur yemeği yiyiniz. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.
29) Allah’ın resulü (s.a.v) kesin bir şekilde emretmeksizin insanları Ramazan geceleri namaz kılmaya teşvik eder ve şöyle buyururdu; ‘ inanarak ve karşılığını Allah’tan umarak Ramazan gecelerini namazla ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.’
30) İnanarak ve karşılığını Allah’tan umarak Ramazan gecelerini namaz kılarak ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.
31) Resulullah (s.a.v) vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününü itikafta geçirmiştir.
32) Hz. Peygamber (s.a.v), Ramazan’ın son on günü geldiğinde, ibadet hususunda gayretini daha da artırır, gecesini ihya eder ve ailesini de uyandırırdı.
33) İtikafa giren, günahlardan uzak kalır ve kendisine tüm iyilikleri işleyen gibi sevap yazılır.
34) Her kim inanarak ve karşılığını Allah’tan umarak Kadir gecesi’ni ibadetle ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.
35) Resulullah (s.a.v), Ramazan’ın son on gününde itikafa gireceği yere çekilir ve; ‘ Kadir Gecesi’ni Ramazn’ın son on gününde araştırın ‘ derdi.
36) Kadir gecesini (Ramazandaki) son yedi (gece) içerisinde arayınız.
37) Hz Aişe; ‘ Ey Allah’ın Resulü! Kadir gecesi olduğunu bilirsem hangi duayı okumamı tavsiye edersin? ‘ dedim. ‘ Şöyle de! ‘ buyurdu. ‘ Allah’ım sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin beni de affet. ‘
38) Resulullah (s.a.v), fıtır sadakasını, oruçluyu faydasız ve müstehcen söz ve fiiller (in vebalin) den temizleyici, fakirlere de yiyecek olmak üzere belirledi. Kim onu bayram namazından önce verirse, o kabul olunmuş bir zekattır. Kim de onun bayram namazından sonra verirse, o sadakalardan bir sadakadır.
39) Hz. Peygamber (s.a.v) fıtır sadakasının insanlar bayram namazına çıkmadan önce verilmesini emretti.
40) Ramazan orucundan sonra hangi oruç daha üstündür diye sorulunca, Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu; Ramazan’ı tazim için tutulan Şaban ayındaki oruç. Sonra hangi sadaka daha faziletlidir? diye sorulunca; Ramazan’da verilen sadakadır. Buyurdu.