Resulullah (sa) buyurdular ki: “Hakkında vasiyet edebileceği bir malı bulunan Müslüman kimsenin, vasiyeti yanında yazılı olmaksızın iki gece geçirmeye hakkı yoktur.”
Ravi: İbnu Ömer
Kaynak: Buhari, Vesaya 1; Müslim, Vasiyyet 4, (1627); Muvatta, Vasiyyet 1, (2, 761); Ebu Davud, Vesaya 1, (2
Ölen, mal bırakmışsa ebeveyn ve akrabalarına vasiyette bulunsun… (Bakara 180) ayeti hakkında demiştir ki: “Miras ayeti neshedinceye kadar vasiyet bu şekilde vacib idi.”
Ravi: İbnu Abbas
Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 5, (2869)
Resulullah (sa)’a: “Hangi sadaka efdaldir?” diye sorulmuştu: “Sağlıklı ve fakirlikten korkup, zenginliğe ümit bağladığın, mala karşı cimri olduğun halde tasadduk etmen! Bu şekilde tasadduku, can boğazına gelip de falana şu kadar, feşmekana bu kadar diyeceğin zamana kadar devam ettir. O sırada (yaptığın tasaddukun sana bir faydası yoktur, çünkü malın, artık) zaten birilerinin olmuştur.”
Ravi: Ebu Hureyre
Kaynak: Buhari, Vesaya 7, Zekat 11; Müslim, Zekat 92, (1032); Ebu Davud, Vesaya 3, (2865); Nesai, Vesaya 1,
Resulullah (sa) Veda Haccı senesinde, bende şiddet peyda eden bir ağrı sebebiyle yatmakta olduğum hastalığım için bana geçmiş olsun ziyaretine geldi. “Ey Allah’ın Resulü” dedim, “gördüğünüz gibi ağrım çok şiddetlendi. Ben mal mülk sahibi bir kimseyim. Bana varis olacak tek kızımdan başka kimsem yok. Malımın üçte ikisini tasadduk etmek istiyorum!” dedim. Hemen “Hayır, olmaz!” buyurdular. “Yarısı?” dedim. Yine “olmaz!” buyurdular. “Üçte biri?” dedim. “Üçte birini mi? Üçte bir de çok. Senin varislerini zenginler olarak bırakman, halka ihtiyaçlarını açan fakirler olarak bırakmandan daha hayırlıdır. Sen aziz ve celil olan Allah’ın rızasını arayarak her ne harcarsan -hatta bu, hanımının ağzına koyduğun bir lokma bile olsa- mutlaka onun sebebiyle mükafaatlanacaksın” buyurdular. Ben: “Ey Allah’ın Resulü” dedim. “Ben arkadaşlarımdan sonra burada kalacak mıyım?” dedim. “Eğer geri kalır, kendisiyle Allah’ın rızasını düşündüğün bir amel yapacak olursan bu ameller sebebiyle mutlaka derecen artacak, merteben yükselecektir. Şunu da söyleyeyim. Sen daha yaşayacaksın. Öyle ki Allah seninle bir kısım kavimlere hayır ulaştıracak, diğer bir kısımlarına da şer” buyurdular. Resulullah (sa) sonra şöyle dua ettiler: “Allahım! Ashabımın hicretini tamama erdir. Onları gerisin geri (başarısızlıkla) çevirme!” Ve sözlerini [Hicret evi olan] Mekke’de ölmüş olan Sa’d İbnu Havle hakkında sarfettikleri “Lakin zavallı, Sa’d İbnu Havle’dir!” mersiyesiyle tamamladılar.
Ravi: Sa’d İbnu Ebi Vakkas
Kaynak: Buhari, Cenaiz 37, Vasaya 2, 3, Fezai-lu’l-Ashab 49, Megazi 77, Nafakat 1, Marza 13, 16, 43, Feraiz
Resulullah (sa) devesinin üzerinde hitabede bulundu. Ben devenin boynunun altında idim. Deve durmadan geviş getiriyor, hayvanın salyası omuzlarımın arasında akıyordu. İşte bu esnada Aleyhissalatu vesselam’ın şu sözünü işittim: “Allah Teala hazretleri her hak sahibine hakkını verdi. Bu sebeple varislerden biri lehine vasiyet yoktur.”
Ravi: Amr İbnu Hatice
Kaynak: Tirmizi, Vesaya 5, (2122); Nesai, Vesaya 5, (6, 247)
İbnu Ebi Evfa (ra)’ya: “Resulullah vasiyette bulundu mu?” diye sordum. “Hayır” dedi. Ben tekrar: “Öyleyse, kendi vasiyette bulunmaksızın halka nasıl vasiyeti farz kılar veya emreder?” dedim. “Kitabullah’ı vasiyet etti!” diye cevap verdi.
Ravi: Talha İbnu Musarrıf
Kaynak: Buhari, Vesaya 1, Megazi 83, Fezailu’l-Kur’an 18; Müslim, Vasiyet 16, (1634); Tirmizi, Vesaya 4, (21
Hz. Aişe (ra)’nin yanında, Hz. Ali’nin Resulullah (sa)’ın vasisi olduğunu söylemişlerdi: “Resulullah ona ne zaman vasiyette bulundu? Öleceği sırada o benim göğsüme yaslanmış vaziyette idi, bir leğen getirtti. Kucağımda bükülmüştü, öldüğünü bile hissetmedim. Öyleyse ona ne zaman vasiyet etti” diye itiraz etti.
Ravi: Esved İbnu Yezid
Kaynak: Buhari, Vesaya 1, Megazi 83; Müslim, Vasiyyet 19, (1636); Nesai, Vesaya 2,(6,240)
As İbnu Vail es Sehmi [kendi adına] yüz kölenin azad edilmesini vasiyet etti. Oğlu Hişam, ona bedel, elli tanesini azad etti. Oğlu Amr da ona bedel geri kalan elliyi azad etmek istedi ve: “Hele Resulullah (sa)’a bir sorayım!” dedi, ona gelip: “Ey Allah’ın Resulü! Babam, kendi adına, yüz köle azad edilmesini vasiyet etmişti. Hişam onun adına elli köle azat etti! Benim üzerime de elli tanesi kaldı. Onun adına ben azad edebilir miyim?” dedim. Aleyhlesalatu vesselam, bana: “Eğer o Müslüman idiyse, ona bedel azad etseniz veya ona bedel sadaka verseniz veya ona bedel hacc yapıverseniz bu ona ulaşırdı” buyurdular.
Ravi: Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi
Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 16, (2883)
Resulullah (sa) buyurdular ki: “Ey Ebu Zerr! Ben seni zayıf bir kimse görüyorum. Ben kendim için sevdiğimi senin için de aynen severim. Öyleyse iki kişi üzerine emir olmayasın, yetim malına da velilik yapmayasın.”
Ravi: Ebu Zerr
Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 4, (2868); Nesai, Vesaya 10, (6, 255)
Bir adam Aleyhissalatu uesselam’a gelerek: “Ben fakirim, hiçbir şeyim yok, üstelik bir de yetimim var!” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Yetimin malından ye! Ancak bunu yaparken ne israfa kaç, ne aceleci ol, ne de kendine mal et” buyurdular.
Ravi: Amr İbn Şuayb an ebihi an ceddihi
Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 8, (2872); Nesai, Vesaya 11, (6, 256)
Resulullah (sa)’dan iki şey öğrendim: “İhtilamdan sonra yetimlik kalmaz, geceye kadar gün boyu sessiz durmak yoktur.”
Ravi: Ali
Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 9, (2873)